Gökova Körfezi'nde bir balıkçı köyü: Akyaka

Maviyle yeşilin içinde en rahat kıyafetlerle hatta çıplak ayakla bile yürüyebildiğim, acele etmeden, koşturmadan, plan yapmadan, güzel insanlarla güzel anlar paylaşabildiğim tatilleri çok seviyorum. Böyle zamanlarda nefes aldığımı ve yenilendiğimi hissediyorum. Akyaka tam da böyle bir yer benim için. Üstelik dinlenirken alternatif sporlar yapma imkanı da sunuyor. İşte size Akyaka gezi rehberi…

Sığ denizi, kum zemini ve en önemlisi denizden alan rüzgârıyla uçurtma sörfü için çok elverişli bir yer olunca son 5-6 yılda sörfçüler buraya gelmeye başlamış.

Hatta bir çoğu kalıp yaşamaya karar vermiş. Akyaka’da öyle insanlarla tanıştım ki, gelip dönmeyen veya yazları burada yaşayıp kışın güney yarım kürede rüzgârın peşinden giden…

Yedi yaşında, yaşından büyük metrelerin üzerine zıplayan Poyraz’la da tanıştım, yazın peşinden gittikleri için yeni doğan kızlarının ismini ‘Yaz’ koyan çiftle de…

O yüzden buranın farklı bir büyüsü var size anlatmak istediğim.

Gökyüzünde rengârenk uçuşan uçurtmalar, çok sevdiğimiz kayak sporunu suyun içinde rüzgârla el ele verip, doğanın gücüyle gücünü ortaya koymak o kadar cazipti ki, bizi Akyaka’yla tanıştıran kitesörf olduğu için önce ondan bahsetmek istiyorum.

Kitesörf
Türkiye’de son yıllarda birkaç yerde daha kite yapmaya uygun rüzgar ve koşullar yakalanmaya çalışılıyor ama yine de akıllara ilk gelen yer Akyaka.

Fakat koşullar ne kadar uygun olursa olsun uçurtmayı uçurdum, hemencecik kaymaya başladım diyebilmek pek mümkün değil. Oldukça zahmetli ve meşakkatli bir spor…

Sadece bu spora özel ayrılmış bir sahil ve sahil boyunca yan yana okullar var. Suya inebilmek için üç günlük temel eğitimi almak şart, zaten aksi takdirde çok büyük riskler de barındıran bir spor.

Üçüncü günün sonunda spor alt yapınıza ve cesaretinize bağlı olarak 1-2 saniye suyun üzerinde gidebilirseniz kendinizi şanslı sayın ve üzerinden çok zaman geçmeden tekrar Akyaka planları yapmaya başlayın.

Bu spora veya bu tarz sporlara hiç merakınız yoksa bile mutlaka o plaja gidip zaman geçirin. Ayaklarınızı uzatıp, kulağı yormayan müzikler eşliğinde gökyüzünde uçan şeker paketlerini izleyin.

Kite plajına arabayla gitmek mümkün olduğu gibi, bizim gibi denizin içinden 20 dakika yürüyerek de plaja varabilirsiniz. Dönerken günbatımına kalmışsanız değmeyin keyfinize!

Azmak
Akyaka’ya bizi çeken şeylerden biri de Azmak Nehri. Pırıl pırıl buz gibi suyun üstünde yüzen ördekler, içinde yüzen balıklar ve boyumdan büyük sazlıklar…

Üstelik tertemiz ve sodalı bir suyu olduğu için cilde de çok iyi geliyor.

Aslında Azmak’ta yüzmek yasak çünkü çok fazla akıntı var, zaten yüzebilmek pek mümkün değil çünkü ayak bileğinize kadar girdiğinizde bile soğuktan canınız yanıyor ve bir süre sonra uyuşuyor.

Yine de bizim bir uçtan girip, akıntıyla diğer uca kadar yüzdüğümüz (sürüklendiğimiz demek daha doğru olur) hatta Azmak kenarındaki restoranların ördeklere atar gibi bize ekmek atmışlıkları var.

Çok üşümüş ama çok eğlenmiştik ve sudan çıktığımızda cildimiz parlamış ve ağrıyan hiçbir yerimiz kalmamıştı.

Yine de Azmak’ta kano yapmak da hâlâ çok dinlendirici, zevkli ve akıllıca bir tercih olabilir.

Yeme-İçme
Azmak Nehri kenarında oturup bir şeyler yemek için bir çok restoran bulunuyor.

Özellikle ayakların suyun içinde de farklı lezzetleri tadıp çayınızı içebilirsiniz. Nehir kenarında oturup ördekleri seyrederek nefis deniz mahsullerinden tadabilirsiniz.

Sadece deniz mahsulü de değil, Akyaka’nın tostu ve gözlemesi de çok meşhur ve lezzetlidir. Özellikle Aşıklar Yolu diye bilinen, Marmaris’e giden yoldaki iki tarafı okaliptüs ağaçlarıyla sarılı yoldan geçip yolun sonundaki salaş ama lezzetli tostçuyu kesinlikle tavsiye ederim.

Eğer dondurma aşığıysanız köyün içinde keçi sütlü dondurmalardan yemeden sakın dönmeyin.

Eğlence
Akyaka'da sörfçülerin rahat tavırları, sıcakkanlı samimiyetleri ve telaşsız yaşam tarzlarına uygun bir eğlence anlayışı var.

O yüzden kasılmadan, zorlamadan, dağılmadan eğlenebildiğiniz bazen canlı müzik, bazen dj, bazen sadece ateş başı sohbet edilen; duvarlarında sörfle ilgili detaylar olan yerler var.

Bu sebeplerden ötürü, yol üstü olmasa da mutlaka yolumuzu düşürdüğümüz ve çok keyif alarak zaman geçirdiğimiz bir yer Akyaka.

Etrafındaki gizli saklı koylardan denize girmekten, tekne turuyla görebileceğiniz koyların ve suyun renginden bahsetmiyorum bile. Onlar başka bir yazının konusu olsun, dilerim Akyaka böyle sevdiğimiz gibi kalır...