Füsun HATTAT | Fotoğraflar: Alamy, İstock, DepoPhotos, İHA
Ege'nin keşfedilmeyi bekleyen 14 köyü... Hepsinin ortak özelliği ‘bozulmamış’ olmaları
Sakin bir tatil için doğa ve tarihle iç içe küçük duraklar arıyorsanız Güney Ege’nin köyleri tam size göre. Yüzyıllarca farklı medeniyetleri barındıran antik kentleri, yemyeşil ormanlarla kaplı masmavi koyları, sımsıcak insanları ve sağlıklı mutfağıyla konuklarını bekleyen köylerin ortak özelliği ‘bozulmamış’ olmaları.
Tarih ve doğa bir arada: Kapıkırı, Muğla
Bafa Gölü’nün kıyısında, Milas Havalimanı’na 40 kilometre uzaklıktaki Kapıkırı Köyü antik dönemin önemli merkezlerinden biriymiş. O dönemde ismi ‘Latmos Dağı altındaki Heraklia’ anlamında ‘Heraklia ad Latmos’ olarak anılırken 6 kilometre uzunluğunda duvarlarla çevriliydi.
Bu yüzden tarih ve arkeoloji meraklılarının ilgisini çeken köyde Helenistik ve Bizans dönemine ait kalıntılar görülebilir. Yunan mitolojisinde rüzgâr çobanı olarak bilinen Endymion’un mezarının da Kapıkırı’da olduğuna inanılır. Bunun yanı sıra Bafa Gölü’ndeki sayısız kuş çeşidi doğa fotoğrafçılığıyla ilgilenenlerin dikkatini çekecektir.
Vazgeçilmez mavi tur durağı: Mazıköy, Muğla
Mavi tur rotalarının değişmez adreslerinden Mazıköy’e arabayla ulaşmak isterseniz önce Bodrum’a uğramalısınız. Gökova’nın tüm yeşil ve mavi tonlarını göreceğiniz koyları sakin ve huzurlu. İnceyalı Plajı’nı mutlaka görün. Milas halısının üretim merkezlerinden biri olan Mazıköy’de bölgeye has bal, zeytin ve zeytinyağlarını da bulacaksınız.
Malta şövalyelerinin altın küplerini sakladıklarına inanılan Gözyaşı Kayası ve uzaktan Viking Kanyonu’nu andıran Kayak Kayalar, Mazı’da es geçmemeniz gereken diğer doğal güzellikler.
En güzel Osmanlı evleri burada: Birgi, İzmir
Ödemiş’e sadece 10 kilometre uzaklıktaki Birgi Köyü’nün en önemli yapısı Aydınoğulları Beyliği’nden Mehmet Bey tarafından yaptırılan Ulu Cami. Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini Bursa’dan sonra burada bulacağınıza inanıyorum; İmami Birgivi Medresesi ve Çakır Konağı da ahşap Türk evlerinin en iyi misallerinden.
Tarih dolu daracık sokakları çok sevimli. Birgi, 2012’den beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Meydanında kurulan pazarda köy kadınlarının yaptığı el işleri göz alıcı.
İki dönemin birleşimi: Kayaköy, Muğla
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Kayaköy, tam anlamıyla terk edilmiş bir hazine. Tamamı sit alanı olarak korunuyor. Aslında iki ayrı döneme ait yerleşimin birleşmesinden oluşuyor. Osmanlı’da Rumların yaşadığı Levissi Köyü ile 1500’lerde Oğuzların Kayı boyuna mensup Türkmenlerin yerleştiği Kayı Köy bugün Kayaköy sınırları içinde.
Bu iki döneme ait mimari ve 1957’deki Fethiye depremi, yamaçlardaki evleri dramatik bir görüntüye kavuşturmuş. Sessiz ve terk edilmiş atmosferi yaşamak için gece turları düzenleniyor.
1960’lara kadar Pisiköy ya da Pisi adıyla anılan Yeşilyurt Köyü’nde dokumacılığın yanı sıra tütün ekimiyle uğraşıyor halk. İpek şal ve elbiseleri köydeki dükkânlardan uygun fiyata alabilirsiniz.
En karakteristik Rum yapıları: Doğanbey, Aydın
Ege’deki belki de en karakteristik eski Rum köyü. Söke ve Dilek Yarımadası’nın arasında. Görkemli birçok taş ev restore edilip koruma altına alınmış. Tarihi MÖ 7. yüzyıla dayanan Doğanbey Köyü aynı zamanda Türkiye ve Yunanistan arasında, Selanik mübadillerinin köyü olarak da biliniyor.
Eski adıyla Domatia’da Şorlak Şelalesi, eski Rum evleri ve Fauna Müzesi var. Ancak fotoğrafın en güzelini çekmek için köyün tepesine çıkmanız gerekiyor. Manzara muazzam.
Bereketli yemyeşil bitki örtüsü her tarafı sarmış. Zeus Mağarası’nı mutlaka görmeli, içindeki suyun mavi berraklığını ve ışık oyunlarını seyretmelisiniz. Spor tutkunları Güzelçamlı’da yamaç paraşütü, tırmanış ve trekking yapabilirler.
Yavaş şehirden ilham alıyor: Sığacık, İzmir
Seferihisar’ın küreselleşmenin şehirleri benzerleştirmesine karşı çıkan ‘Citta Slow’ hareketine katılması bu güzel sahil kasabası için yeni bir başlangıç olmuş. Bundan sonra yerel tohumlar, yerel meyve ve sebze üretimi, ev pansiyonculuğu yerleşmiş gündemine.
Salyangoz motifiyle süslenmiş sokaklarında dolaşıp üretici pazarından naylon poşet kullanmayan ev kadınlarının el emeği göz nuru üretimlerinden alın. Ayrıca Sığacık Kalesi’ni ve tarihi MÖ 2000’li yıllara uzanan 12 İyon kentinden biri olan Teos Antik Kenti’ni görebilirsiniz.
Sümbül kokulu sokaklar: Mordoğan, İzmir
Nergis, sümbül gibi mor çiçekleriyle ünlü bu güzelim tatil beldesi, doğası, tarihi kalıntıları, tertemiz denizi ve yüksek oksijen oranıyla İzmir’in saklı hazinelerinden biri. Eksik olmayan imbat rüzgârı, havada dolaşan nergis kokusu, göz alıcı koyları bu beldeyi diğerlerinden farklı kılıyor.
Virajlı yolları kalabalıklardan korumuş, doğal dokusu bozulmamış. Tarihte Mimas olarak anılan köye özgü en güzel mitolojik öykü Narcissus efsanesidir. Efsaneye göre, Çiçek Tanrıçası Flora’nın 78 çeşit mor çiçek olan bahçesinin de bulunduğu bu yerde Irmak Perisi Nana, pınarda yıkanıp ağaçların gölgesinde yatarmış...
Kıyamet kopmadı ama ünlü oldu: Şirince, İzmir
Maya takvimine göre 21 Aralık 2012’de kıyametin kopacağına inanan yerli ve yabancı pek çok turist, İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Şirince Köyü’ne akın etmişti. Marduk gezegeninin bu tarihte Dünya’ya çarpacağını, bu kıyametten sadece Şirince ve Fransa’nın güneyindeki Bugarach köyünün etkilenmeyeceğini düşünenler azımsanmayacak kadar çoktu ama neyse ki tahmin edilen olmadı.
Şirince, tepesinde Meryem Ana’nın evi, eteğinde Efes Antik Kenti ile ziyaretinizi bekliyor. Film seti gibi görünen dağ köyünde harika restoranlar var.
Keçi sütüyle yapılan dondurmaları, hele sakızlısı çok meşhur. Çakmaktepe mevkiinde Hititlerden kalma arkeolojik buluntular görülebilir. Ortalık fazla kalabalık olmasın, kafa dinleyeyim istiyorsanız Karaburun tam size göre.
Huzur ve zeytin deyince... Çeşmealtı, İzmir
Urla’nın sakin ve huzurlu sayfiye bölgelerinden Çeşmealtı, Ege Denizi’nin, tarihi MÖ 4000 yıllarına uzanan en eski limanlarından biri. Zeytinyağı üretimi ve 12 İyon kentinden biri olan Klazomenai Antik Kenti’ne yakınlığı burayı uzun yıllar ticaretin merkezi yapmış. İzmir Körfezi’nin tüm güzelliğini gözler önüne seren Güvendik Tepesi ile Osmanlı döneminde bulaşıcı hastalık taşıyanların tutulduğu Karantina görmeniz gereken yerler arasında. Ayrıca civardaki Malgaca İçmeleri ve Yassıca Adası gezilebilir.
Tipik bir Yörük köyü: Kuyucular, Aydın
Kuyucular Köyü, Aydın’ın Umurlu ilçesine bağlı eski bir Yörük köyü. Kuyucular ismi, köydeki 20 tane su kuyusundan geliyormuş. Dokuma ve hayvancılık temel geçim kaynakları. Köyün girişini tarihi kemerli köprü süslüyor. Üst tarafındaki alabalık çiftliği ve asırlık çınar tam bir dinlenme, huzur mekânı. Kendi yetiştirdikleri tavukların etinden yaptıkları keşkeğin tadı damağımda kaldı. Ayran, bazlama, gözleme, özellikle hamur ve sütle geleneksel Yörük yemekleri hazırlayan yerli kadınların sofralarını kaçırmayın.
Bulutlara uzanan köy Süngüllü, Denizli
Ege’de yöre halkını ve kültürünü özetleyen en tipik köylerden biri. Tamamen doğayla iç içe, halkı samimi ve misafirperver. Travertenler, göletler, kaplıcalarla dolu Denizli’de, Pamukkale’ye çok yakın. ‘Dört mevsim bulutlara dokunan köy’ olarak da adlandırılıyor. Gümüşsu Şelalesi, Eumania Antik Kenti ve Kaklık Mağarası çevrede görülecekler listenizde olsun.