İpek EVCİ / Instgram: @aradiginizkisigeziyor | Fotoğraflar: İpek Evci, Alamy, Pixabay
Dünyanın bir ucundaki cennet adalar… Burada ‘Kızılderili’ kültürüne bağlı şekilde yaşıyorlar
Panama'nın göz bebeği, San Blas adaları… Yaklaşık 360-380 adet irili ufaklı adadan oluşuyor. San Blas için keşfedilmemiş cennet desem abartmış olmam. Fakat bu adaları keşfetmek dışında kirletirseniz, insan eli değmiş izlenimi verirseniz ‘Kızılderili’ kültürüne bağlı şekilde yaşayan Kuna Yala Yerlileri tarafından adaya girişiniz engellenebilir hatta ada ziyarete kapatılabilir. İşte San Blas adaları ve Kuna Yala yerlileri hakkında bilgiler…
San Blas Adaları nerededir?
Adalar Panama’nın Kuna Yala bölgesinde yer alıyor. Yani Panama sınırlarında fakat kendi içerisinde bağımsız bir bölgede... Bu bölgede Panama Devleti’nin kanunları geçerli değil, yerliler kendi kuralları ile adaları yönetiyorlar.
Yerel kıyafetleriyle gezen, burunlarının güzellik temsilcisi olduğuna inanan, bu sebeple burunlarında boya ve halka olan yerli kabileler günümüze kadar modern hayattan uzak şekilde, kendi yaşam tarzlarını değiştirmeden gelmişler. Kuna Yerlileri geçmiş dönemlerde yaşam tarzlarını değiştirmek isteyen hükümete karşı büyük savaşlar vermiş.
Eduardo Galeano, ‘Ve Günler Yürümeye Başladı’ isimli kitabında Kuna Yerlilerinden şöyle bahsediyor: Panama Hükümeti, kanal işletimi ABD’de olan dönemde, ABD’nin standartlaşma baskısı sonucunda çıkarmak zorunda kaldığı yasalarla ülkede yaşayan barbar, yarı barbar ve vahşi kabilelere medeni yaşamın dayatılması emrini veriyor.
Bu doğrultuda Kunalıların burunlarını delmelerine ve boyamalarına, geleneksel kıyafetleriyle dolaşmalarına izin verilmiyor. Ayrıca yerlilerin kendi içerisindeki inanış ve ayinleri de yasaklanıyor.
Bu noktada hem giriş ücreti alıyorlar, hem de pasaport ve kimlik kontrolü yapıyorlar. Bu sebeple yolunuz bir gün San Blas adalarına düşerse yanınıza pasaportlarınızı almayı unutmayın.
Bölgede maksimum 40 adada yerleşim var, diğerleri kum ve palmiyeden ibaret. Bazı adalarda sadece bir aile yaşıyor, bazılarıysa daha kalabalık. Yerel halk gelirini adaya gelen turistlerden sağlıyor. Adaya giriş yaptığınız anda ayakbastı parası alınıyor, yemek servisi ve konaklamaya göre ücretlendirme yapılıyor.
Tabi bazı adalara daha fazla turist gidiyor, bazılarınaysa daha az. Bu sebeple adil olabilmek için aileler belirli dönemlerde adalarını değiştiriyor. Bu arada yerleşim var dediğim yerlerin bazıları 20 metrekarelik alan ve bir kulübe şeklinde. Tabii yerel halkın yoğun olarak yaşadığı ve kendi başkentleri saydıkları El Porvernir adasında daha yoğun bir yerleşim var.
Adaların çoğunda elektrik ve temiz su yok. ‘Kızılderili kültürüne bağlı şekilde yaşayan’ Kuna yerlilerinin yoğun şekilde yaşadıkları adada hastane, kilise ve banka bulunuyor. Yeni dünyanın en renkli kabilelerinden birisi olan Kuna yerlilerinde kadının önemi büyük ve evin lideri kadın. Kanlarının korunması gerektiğine inanan yerlilerin keskin kuralları da var, örneğin Kuna olmayan birisiyle evlenen yerliyi sınır dışı ediyorlar.
San Blas adalarına nasıl ulaşılıyor?
Panama merkezden 2 saatte San Blas kıyılarına ulaşılıyor. Yolun ilk bir saatlik bölümü nispeten daha meşakkatsiz, fakat San Blas tepelerine giden yola girdiğinizde durum biraz değişiyor. Özellikle yağmurlu dönemde bu yol daha da tehlikeli olduğu için 4x4 olmayan araçların bölgeye girişine izin verilmiyor.
Tabi Türkiye'deki dağları, virajları gören bizler için korkulacak bir yol değil fakat eğer yol tutan bir bünyeniz varsa temkinli olmanızda fayda var. San Blas kıyılarına ulaştığınızda adalara geçmek için onların ‘lancha’ dediği, küçük teknelere biniyorsunuz ve gitmek istediğiniz adaya doğru yola çıkıyorsunuz.
Karadan uzaklaştıkça deniz güzelleşiyor. Deniz yolculuğunuz, hava şartlarına ve gitmek istediğiniz adaya göre 20 dakika da sürebilir, 50 dakika da. Eğer deniz dalgalıysa daha uzun bir yolculuğa, biraz heyecana ve ıslanmaya hazır olun.
Peki bu adalarda konaklama nasıl oluyor derseniz?
Öyle 5 yıldızlı otel konforu, beklenmemeli. Zaten yerel halk bile hamaklarda uyuyor diye düşünürsek San Blas'ta konaklama biraz survivor tarzı diyebiliriz. Tercih ederseniz eğer küçük kulübeler var, ‘cabanas’ diyorlar. Bazılarının zemini ahşap döşeli, bazılarında kumun üzerindesiniz. Bir diğer alternatif çadır...
Dilerseniz kendi çadırınızla gidebilir veya adalardan çadır kiralayabilirsiniz. Yerleşim imkânı olan adaların çoğunda sadede olsa bir kahvaltı, kızarmış balık ve patacones (kızarmış muz) bulabilirsiniz. Son olarak dilerseniz kiralayacağınız yelkenlide konaklayabilir veya en uzak noktadaki ‘Yandup Adası’na uçak ile ulaşıp cabanaslarda kalabilirsiniz. Konaklama şekliniz ne olursa olsun yanınızda buzluğunuzu, içecek ve yiyeceklerinizi götürmeyi unutmayın, aç kalmayın.
Gelelim San Blas denizinin muhteşemliğine
Çevrenizde irili ufaklı, palmiyelerle dolu birçok ada manzarasıyla yüzerken, şanslıysanız ve deniz durgunsa size denizyıldızları da eşlik edebilir. Gün içerisinde tek adada yüzmek zorunda değilsiniz, dilediğiniz kadar ada değiştirip farklı plajlarda yüzebilirsiniz.
Veya farklı bir deneyim olarak deniz seviyesinde yaklaşık bir metre aşağıda olan, yani sular altına gömülmüş ‘Isla Piscina’ isimli adanın üzerinde yürüyebilirsiniz. Evet, doğru anladınız, okyanusun üzerinde yürümekten bahsediyorum. Fakat bu turlarınız sırasında adaları kirletip, çöplerinizi adada bırakırsanız Kuna yerlileri sorumlu oldukları adayı ziyarete kapatabilir.
Tam hazırlıklarımızı tamamladığımız aşamada yerliler yanımıza gelerek, adanın ve batık geminin ziyarete kapalı olduğunu çünkü ziyaretçilerin bu alanın kıymetini bilmediklerini belirttiler. Ve biz aslında onları haklı bularak fakat kurunun yanında yaş da yandı diyerek rotamızı başka bir adaya çevirdik.