İsmail SARI / isari@hurriyet.com.tr
Çılgın Türk'ün ilginç macerası! Dünyanın en tehlikeli kabilesine misafir oldu ve...
Turgut Timoçin, optik sektöründe mağazacılık yapıyor. 18 yaşında başladığı dünyayı gezme tutkusu bugün 60 yaşında hâlâ ilk günkü gibi aynı... Bugüne kadar 50'den fazla ülke gezdi. Turistik yerlere gitmektense kabilelerin izlerini sürüyor. İzlediği bir belgesel ya da gördüğü bir fotoğraf yola çıkması için yeterli... Omo Vadisi’nde artık yok olma eşiğine gelmiş kabileleri de gezdi, kelle avcıları olarak bilinen insanların hayatlarına da tanık oldu. Yaşadıklarına inanamayacaksınız...
Turgut Timoçin, optik sektöründe mağazacılık yapıyor. 18 yaşında başladığı dünyayı gezme tutkusu bugün 60 yaşında hâlâ ilk günkü gibi aynı... Bugüne kadar 50'den fazla ülke gezdi. Turistik yerlere gitmektense kabilelerin izlerini sürüyor. İzlediği bir belgesel ya da gördüğü bir fotoğraf yola çıkması için yeterli... Omo Vadisi’nde artık yok olma eşiğine gelmiş kabileleri de gezdi, kelle avcıları olarak bilinen insanların hayatlarına da tanık oldu. Yaşadıklarına inanamayacaksınız...
Fotoğraflar: Turgut Timoçin
Fotoğraflar: Turgut Timoçin
Avrupa ya da Asya gezilerinden ziyade sizi kabilelerin yaşam tarzlarını araştırmaya iten nedir?
- Tarih, arkeoloji ve bu tip kabilelerin yaşam tarzlarına meraklı biriyim, çok seviyorum. Ayrıca bu bölgeler fotoğraf açısından çok zengin. Bunların dışında artık kabilelerin kültürleri yok oluyor. Halbuki bu insanlar mutlu mesut yaşıyor ama biz onları kendimize benzetmeye çalışıyoruz.
- Tarih, arkeoloji ve bu tip kabilelerin yaşam tarzlarına meraklı biriyim, çok seviyorum. Ayrıca bu bölgeler fotoğraf açısından çok zengin. Bunların dışında artık kabilelerin kültürleri yok oluyor. Halbuki bu insanlar mutlu mesut yaşıyor ama biz onları kendimize benzetmeye çalışıyoruz.
Kültürleri yok oluyor derken, ne gibi kötülük yapıyor olabiliriz ki...
- Örneğin bazı kabileler çıplak ya da yarı çıplak geziyorlar ve utanmaları için de hiçbir neden yok. Çünkü yaşam tarzları öyle. Dışarıdan bir takım başka insanlar geliyor ve “Ayıp!” diyor. Ne ayıbı? Onlar bunun ayıp olduğunu bilmiyorlar ki... Ona zorla ayıbı, giyinmeyi öğretiyor. Papua’da bir kabileyi gezerken, rehberimiz Hristiyandı ve hepsine ilahi söyletmeye çalışıyordu.
- Örneğin bazı kabileler çıplak ya da yarı çıplak geziyorlar ve utanmaları için de hiçbir neden yok. Çünkü yaşam tarzları öyle. Dışarıdan bir takım başka insanlar geliyor ve “Ayıp!” diyor. Ne ayıbı? Onlar bunun ayıp olduğunu bilmiyorlar ki... Ona zorla ayıbı, giyinmeyi öğretiyor. Papua’da bir kabileyi gezerken, rehberimiz Hristiyandı ve hepsine ilahi söyletmeye çalışıyordu.
Gerçekten mi?
- Maalesef... Burada insanların en büyük mutluluğu neydi biliyor musun? Kabiledeki yaşlı bir birey beni kolumdan tutarak palmiye ağacına götürdü. Kol büyüklüğünde kırmızı bir çiçek gösterdi. Onu gördüğü için nasıl mutlu anlatamam... Rehberime “Bu çiçek çok nadir görülen bir şey mi?” diye sordum. “Hayır” dedi. Düşünebiliyor musunuz, çiçekle mutlu olan bu insanları, biz şimdi kendimize benzetmeye çalışıyoruz.
- Maalesef... Burada insanların en büyük mutluluğu neydi biliyor musun? Kabiledeki yaşlı bir birey beni kolumdan tutarak palmiye ağacına götürdü. Kol büyüklüğünde kırmızı bir çiçek gösterdi. Onu gördüğü için nasıl mutlu anlatamam... Rehberime “Bu çiçek çok nadir görülen bir şey mi?” diye sordum. “Hayır” dedi. Düşünebiliyor musunuz, çiçekle mutlu olan bu insanları, biz şimdi kendimize benzetmeye çalışıyoruz.
Hangi bölgedeki kabileler sizde daha çok iz bıraktı?
- Etiyopya’da Omo Vadisi dünyadaki insan yapısı anlamında en enterasan yer.
- Etiyopya’da Omo Vadisi dünyadaki insan yapısı anlamında en enterasan yer.
Neler yaşadınız orada?
- Hamer Kabilesi, bir yağı kırmızı toprakla karıştırıp saçlarını ve vücutlarını boyuyor. Çok sert bir kabile. Mursi kabilesi ağızlarına tabak takıyor ve çalılardan yapılmış kulübeleri var. Sürünerek bu kulübenin içine girdim. İnce bir postu yatak olarak kullanıyorlar ve bidonlarda su stokluyorlar.
- Hamer Kabilesi, bir yağı kırmızı toprakla karıştırıp saçlarını ve vücutlarını boyuyor. Çok sert bir kabile. Mursi kabilesi ağızlarına tabak takıyor ve çalılardan yapılmış kulübeleri var. Sürünerek bu kulübenin içine girdim. İnce bir postu yatak olarak kullanıyorlar ve bidonlarda su stokluyorlar.
Bu kültürleri öğrenmek güzel ama tehlikeli değil mi, korkmadınız mı?
- Dört yıl önce ilk gittiğimde çok korktum. Yanımızda silahlı bir koruma vardı ama o korumada göstermelik. Yine de onları durdurabiliyor. Çok sert davranıyorlardı.
- Dört yıl önce ilk gittiğimde çok korktum. Yanımızda silahlı bir koruma vardı ama o korumada göstermelik. Yine de onları durdurabiliyor. Çok sert davranıyorlardı.
İkinci gidişimde büyük bir kurnazlık yaptım. Eminönü'ne gidip, imitasyon bilezikler, kolyeler, yüzükler aldım. Neredeyse bir çuval takıyla yola çıktım. Bu takıları hediye edince size büyük ilgi gösteriyorlar ve rahatça fotoğraflarını çekiyorsunuz.
Hiç fotoğrafa meraklı biri değildim. Birlikte İFSAK’ta kursa gittik. Çok zor geldi. Sonra başka bir arkadaşımla Büyükçekmece’de ‘BUFOD’ diye bir fotoğraf derneği var, oraya adım attım ve sonrasında fotoğraf hayatımda önemli bir heyecan oldu.
Kafayı kesen “Ben bunu öldürdüm” diye kulübesinin önüne bir kazığa koyuyor. Her köyün bir kralı var. Ayrıca her köyün muhtar gibi sorumlusu bu işlemi kayda alıyor.
Bu tip geziler insana çok şey katsa da bir hayli pahalı olmalı... Ne kadar bir bütçeyle seyahat ediyorsunuz?
- Bütçem biraz yüksek. Tek başıma gittiğim zaman cebimden uçak bileti hariç 17 bin TL'ye yakın bir miktar çıkar. Ama üç-dört arkadaş gideceğimiz zaman bütçeyi bölüştüğümüz için bu paranın neredeyse yarısından biraz daha azını ödüyorum. Zaten bu tarz gezilere meraklı olanlar mutlaka grupça hareket etsinler. Daha makul bir bütçe oluşturmuş olurlar.
- Bütçem biraz yüksek. Tek başıma gittiğim zaman cebimden uçak bileti hariç 17 bin TL'ye yakın bir miktar çıkar. Ama üç-dört arkadaş gideceğimiz zaman bütçeyi bölüştüğümüz için bu paranın neredeyse yarısından biraz daha azını ödüyorum. Zaten bu tarz gezilere meraklı olanlar mutlaka grupça hareket etsinler. Daha makul bir bütçe oluşturmuş olurlar.
Gittiğiniz bölgeler çok az bilenen yerler olunca konaklamayı nasıl yapıyorsunuz, otel oluyor mu oralarda?
- Otel yok... Örneğin Siberud’da bir şifacının izini sürüyorduk. Evine konuk olduk. Akşam oldu artık uyuyacağız. “Tamam yatın” dedi. Yatacağız nerede? Yatacak hiçbir yer yok. Ne kapı var ne de pencere... Evin dışında yere tahta koymuş “Burada yatacaksın” dedi. Tuvalet zaten yok. Ormana gidiyoruz. El yüz yıkama, duş ihtiyacı dereden yapılıyor. Hemen hemen her seyahatimde böyle şeylerle karşılıyorum. Yapacak bir şey yok. Bunları bilerek yola çıkıyorum.
- Otel yok... Örneğin Siberud’da bir şifacının izini sürüyorduk. Evine konuk olduk. Akşam oldu artık uyuyacağız. “Tamam yatın” dedi. Yatacağız nerede? Yatacak hiçbir yer yok. Ne kapı var ne de pencere... Evin dışında yere tahta koymuş “Burada yatacaksın” dedi. Tuvalet zaten yok. Ormana gidiyoruz. El yüz yıkama, duş ihtiyacı dereden yapılıyor. Hemen hemen her seyahatimde böyle şeylerle karşılıyorum. Yapacak bir şey yok. Bunları bilerek yola çıkıyorum.
Bu kabileleri görmek sizde ne gibi duygular uyandırdı?
Hayata bakış açım değişti. Bir çok şeyden vazgeçtim. Artık eskisi gibi alış-veriş yapmıyorum. Üzerimdeki gömleğim, abartmıyorum, 10 yıllık.
Hayata bakış açım değişti. Bir çok şeyden vazgeçtim. Artık eskisi gibi alış-veriş yapmıyorum. Üzerimdeki gömleğim, abartmıyorum, 10 yıllık.