Banu Gündoğdu / Instagram: @heryolculukbirmasal
Baharda rotanızı Avrupa’ya çevirmenizi sağlayacak öneriler
Havaların yavaş yavaş ısınmaya başladığı ve günlerin uzadığı şu günlerde seyahat etme isteğimiz de artmaya başlıyor. Doğanın uyanması ile birlikte biz de kendimizi daha canlı ve hareketli hissediyoruz. Önümüzde küçük kaçamaklar yaparak bahara merhaba diyebileceğimiz 23 Nisan ve 1 Mayıs gibi tatil günleri bulunması da çok güzel bir fırsat. Henüz planınız yoksa rotayı Avrupa’nın en keyifli şehir ve kasabalarına çevirmeye ne dersiniz? İşte size plan yaptırtacak bazı öneriler…
Havaların yavaş yavaş ısınmaya başladığı ve günlerin uzadığı şu günlerde seyahat etme isteğimiz de artmaya başlıyor. Doğanın uyanması ile birlikte biz de kendimizi daha canlı ve hareketli hissediyoruz. Önümüzde küçük kaçamaklar yaparak bahara merhaba diyebileceğimiz 23 Nisan ve 1 Mayıs gibi tatil günleri bulunması da çok güzel bir fırsat. Henüz planınız yoksa rotayı Avrupa’nın en keyifli şehir ve kasabalarına çevirmeye ne dersiniz? İşte size plan yaptırtacak bazı öneriler…
Fotoğraflar: Banu GÜNDOĞDU
Fotoğraflar: Banu GÜNDOĞDU
La Petite France Strazburg’un en güzel bölgesi. Burada rengârenk Alsace evlerini görebilirsiniz. Strazburg Notre Dame Katedrali, büyüleyici ve göz kamaştırıcı mimarisi ile şehirde ön plana çıkan yapılardan. Şehrin kanallarını gezmek isterseniz ‘Batorama’ adındaki botlarla düzenlenen turlara katılabilirsiniz.
Strazburg’tan araba kiralayarak 45 dakika gibi kısa bir sürede bu köylere ulaşabilirsiniz. Yol boyunca o kadar güzel köyler bulunuyor ki insan hepsini tek tek gezmeden ayrılmak istemiyor.
Köylerde arabayı park edebileceğiniz alanlar rahatlıkla bulabiliyorsunuz. Evler o kadar renkli ve göz alıcı ki dolaşırken hayranlık duymamak mümkün değil.
Alsace köylerinde gezerken fırından yeni çıkmış kurabiyelerin etrafa yayılan mis gibi kokularını hissedeceksiniz. Hindistan cevizli, fıstıklı gibi çeşitleri olan bu Alsace makaronlarından mutlaka denemelisiniz.
Colmar’da St. Martin's Church, Eglise des Dominicains gibi kiliseleri gezebilir, Marché couvert de Colmar marketinde atıştırmalık bir şeyler yiyebilirsiniz.
Bled
Avrupa’daki en romantik kasabalardan biri Bled, Ljubljana havaalanına yarım saat mesafede bulunuyor. Kasabaya adını veren Bled Gölü’nün ortasında bulunan Bled Adası manzaraya güzellik katıyor. Bled Adası’na gölün çevresindeki belli noktalardan kalkan Pletna ismindeki ahşap botlara binerek ulaşabilirsiniz.
Avrupa’daki en romantik kasabalardan biri Bled, Ljubljana havaalanına yarım saat mesafede bulunuyor. Kasabaya adını veren Bled Gölü’nün ortasında bulunan Bled Adası manzaraya güzellik katıyor. Bled Adası’na gölün çevresindeki belli noktalardan kalkan Pletna ismindeki ahşap botlara binerek ulaşabilirsiniz.
Adada bulunan kiliseyi gezdikten sonra önce bir dilek dileyin ve dilek çanını çalmayı unutmayın. Adada kısa ve keyifli bir yürüyüş gerçekleştirmeniz de mümkün.
Vintgar Kanyonu
Bled’den sonraki durağınız Vintgar Kanyonu olmalı. Araba ile 15-20 dakika mesafedeki bu doğal güzelliği görmelisiniz. Aracınızı park ettikten sonra yürüyebileceğiniz platformlar başlıyor.
Bled’den sonraki durağınız Vintgar Kanyonu olmalı. Araba ile 15-20 dakika mesafedeki bu doğal güzelliği görmelisiniz. Aracınızı park ettikten sonra yürüyebileceğiniz platformlar başlıyor.
Burası trekking yapmak isteyen doğa tutkunları için de oldukça keyifli bir yer. Triglav Ulusal Parkı’nda düzenlenen yürüyüş etkinliklerine katılabilirsiniz.
Arabaların girmediği, sadece bisiklet ve botlarla gezilebilen bu kasaba son derece dinlendirici. Yemyeşil ağaçlar ve rengârenk çiçeklerle süslü bahçeleri, masallardan fırlamış gibi görünen evleri ile herkesi büyüleyen bir yer.
Marsilya
Fransa’nın Cote d’Azur Bölgesi’nde bulunan Marsilya, bölgedeki diğer şehirlerden farklı olarak zaman zaman Arap etkisini de hissettiğiniz bir yer. Eski Liman Bölgesi, Saint Jean Kalesi gibi önemli yerleri dışında Marsilya Katedrali, şehrin en göz alıcı yapısı.
Fransa’nın Cote d’Azur Bölgesi’nde bulunan Marsilya, bölgedeki diğer şehirlerden farklı olarak zaman zaman Arap etkisini de hissettiğiniz bir yer. Eski Liman Bölgesi, Saint Jean Kalesi gibi önemli yerleri dışında Marsilya Katedrali, şehrin en göz alıcı yapısı.
Evlerin pencerelerinden sarkan çamaşırlar, camlardan yükselen müzik sesleri, sokaklarda koşan çocuklar size Avrupa’da olduğunuzu unutturacak. Hediyelik eşya satan dükkânlarda başta lavantalı olmak üzere çeşit çeşit sabunlar alabilirsiniz.
Hallstatt, dağların arasında kalmış, göl kenarındaki ahşap evleriyle ziyaretçilere adeta bir tablo sunuyor.
Venedik
İtalya’nın en çok turist çeken şehirlerinden biri hiç kuşkusuz Venedik. Yazın havanın çok sıcak ve nemli olması nedeniyle baharda keyifle gezebileceğiniz bir yer.
İtalya’nın en çok turist çeken şehirlerinden biri hiç kuşkusuz Venedik. Yazın havanın çok sıcak ve nemli olması nedeniyle baharda keyifle gezebileceğiniz bir yer.
Venedik çevresinde görülmeye değer en güzel adalardan biri Burano Adası. Bu adayı ünlü yapan en önemli şey yeni boyanmış kadar canlı ve rengârenk evleri. Adada yaşayanlar eskiden geçimini çoğunlukla balıkçılıkla sağlarlarmış. Sarhoş bir şekilde dönen balıkçılar evlerini tanıyabilsinler diye evlerin bu kadar renkli olduğu söylenir.
Vaktiniz kısıtlı olsa da mutlaka görmeniz gereken diğer bir ada da Murano. Cam işçiliği ile ünlü bu adada her yer cam ürünleri satan dükkânlarla dolu. Dar sokaklarında yer alan cam atölyelerinden birini ziyaret edip cama nasıl şekil verildiğini izleyebilirsiniz. Adada camdan yapılan her ürün ne yazık ki orijinal Murano camı değil. O nedenle alışverişinizi yaparken aldığınız ürünün sertifikalı olmasına dikkat edin.