Melih USLU | Fotoğraflar: Melih Uslu, İstock
Anadolu’nun zaman tünelleri: Doğu'nun Çarşıları
Renkleri, kokuları ve sesleriyle hâlâ capcanlıdır asırları deviren Doğu’nun çarşıları. Anadolu’nun bu masalsı tarihi mekânları size kâh Osmanlı’yı kâh Mezopotamya’yı kâh İran’ı çağrıştırır. İşte karşınızda Türkiye’nin doğusundan, her adımda sürprizlerle dolu sekiz harika çarşı...
Baharat kokulu otantik atmosferiyle gizemli bir ayna, ışık huzmelerinin çağrısı, geçmişin geleceğe mirası, bambaşka bir dünyadır Doğu’nun çarşıları...
Geçmişi bugüne, bugünü geleceğe taşıyan bir dünyadasınızdır artık. Öyle ki yaşam kadar renklidir sokakları... Kimi zaman da hüzünlü ve buğulu... Bazen Mezopotamya’yı, bazen İran’ı ama en çok da Anadolu’yu çağrıştıran renkler, sesler ve kokular barındırır.
Asırları devirmişlerdir çoktan, ama hâlâ capcanlıdırlar. Çarşıların akustik ve görsel mücevherlerinin tadına varmak, adeta Binbir Gece Masalları dinlemek gibidir. Dar, çıkmaz avlulara açılan sokaklar, çözülemez bir bilmeceyi zorlamayı, sonsuz bir labirenti arşınlamayı anımsatır. İşte, o çarşıların en güzellerinden sekiz tanesi.
Keçe, isot, puşi...
TARİHİ URFA ÇARŞISI
Yüzyılların yükünü sırtlayarak günümüze ulaşan mekân 50’ye yakın sokağı, hanları, açık hava kahveleri, koyu gölgeli avluları ve binlerce çalışanıyla Anadolu’nun en renkli çarşılarından biri. Tam sekiz kapalı çarşının iç içe girmesiyle oluşan Tarihi Urfa Çarşısı’nda her bölümün bir adı var: İsotçu, Kazancı, Keçeci gibi… Renk renk kumaşlar, puşiler, eşarplar, kilimler, halılar, heybeler, keçe işleri ve baharat türlerinin de aralarından bulunduğu geniş ürün çeşitliliği sunan çarşıda, Urfa yöresine özgü giysi diktirmek bile mümkün.
Yüzyılların yükünü sırtlayarak günümüze ulaşan mekân 50’ye yakın sokağı, hanları, açık hava kahveleri, koyu gölgeli avluları ve binlerce çalışanıyla Anadolu’nun en renkli çarşılarından biri. Tam sekiz kapalı çarşının iç içe girmesiyle oluşan Tarihi Urfa Çarşısı’nda her bölümün bir adı var: İsotçu, Kazancı, Keçeci gibi… Renk renk kumaşlar, puşiler, eşarplar, kilimler, halılar, heybeler, keçe işleri ve baharat türlerinin de aralarından bulunduğu geniş ürün çeşitliliği sunan çarşıda, Urfa yöresine özgü giysi diktirmek bile mümkün.
Birbiriyle kovalamaca oynayan sokaklar, Osmanlı’dan kalma yapılardan biri olan Gümrük Han’ın avlusuna çekiyor ziyaretçisini. 1562 yılında inşa edilen han, aromatik çaylar, köstekli saat, tespih, kumaş ve gümüş işlerinin bulunabileceği bir yer. Eski Şıra Pazarı olarak da bilinen hanın avlusundaki tarihi kıraathanede puşili, şalvarlı ahalinin dama ve domino oynadığı anlar, fotoğrafçılar için bir hazine…
Baharat cenneti
ANTEP ÇARŞISI
Yüzlerce yıllık geçmişin izlerini taşıyan hanları, modernle gelenekseli harmanlayan çarşılarıyla Gaziantep, yöresel ürünleri sevenler için gerçek bir alışveriş cenneti. Kentte Osmanlı döneminden bu yana usta-çırak ilişkisiyle geliştirilen sedefkârlık, günümüzde 50’ye yakın atölyede sürdürülüyor. Tendeki gökkuşağı olarak tabir edilen ve Osmanlı döneminde padişah kaftanlarının yapıldığı rengârenk şeritleriyle ünlü kutnu kumaşları, eski bir Anadolu hanı olan Bakır Han’da meraklısıyla buluşuyor.
Yüzlerce yıllık geçmişin izlerini taşıyan hanları, modernle gelenekseli harmanlayan çarşılarıyla Gaziantep, yöresel ürünleri sevenler için gerçek bir alışveriş cenneti. Kentte Osmanlı döneminden bu yana usta-çırak ilişkisiyle geliştirilen sedefkârlık, günümüzde 50’ye yakın atölyede sürdürülüyor. Tendeki gökkuşağı olarak tabir edilen ve Osmanlı döneminde padişah kaftanlarının yapıldığı rengârenk şeritleriyle ünlü kutnu kumaşları, eski bir Anadolu hanı olan Bakır Han’da meraklısıyla buluşuyor.
Bakırdan yapılan kapkacak, tepsi, cezve ve çaydanlık türü objelerden edinmek içinse Bakırcılar Çarşısı, doğru adres. Deriden yapılmış bir tür topuksuz ayakkabı olan yemenilerse çarşı sokaklarında vitrinleri süslüyor. Elmacı (Almacı) Çarşısı ise gerçek bir lezzet denizi gibi… Antepfıstığı, baklava, cevizli sucuk, pestil, nar ekşisi, menengiç kahvesi, cezerye, baharat, salça, kurutulmuş sebzeler ve çok daha fazlası tezgâhları şenlendiriyor.
Portreler müzesi
MARDİN ÇARŞISI
Güneş henüz yeryüzüne gülümsemeden hareketlenmeye başlayan Mardin Çarşısı, dar koridorlarına buyur ettiği misafirlerine geniş yelpazeli bir tarihin zaman dilimlerinde gezinme şansı sunuyor. Çarşının taş koridorlarıysa sanki bir portreler müzesi: Süryaniler, Araplar, Farsiler, Azeriler ve daha kimler kimler kapıların ardından çıkarken, bir kültürler kavşağında olduğunu hissediyor insan… Ardından tok bir çekicin ritmik melodisinin izinden giderek bir köşebaşını döndüğünüz anda, meşhur Bakırcılar Çarşısı’nda bulacaksınız kendinizi.
Güneş henüz yeryüzüne gülümsemeden hareketlenmeye başlayan Mardin Çarşısı, dar koridorlarına buyur ettiği misafirlerine geniş yelpazeli bir tarihin zaman dilimlerinde gezinme şansı sunuyor. Çarşının taş koridorlarıysa sanki bir portreler müzesi: Süryaniler, Araplar, Farsiler, Azeriler ve daha kimler kimler kapıların ardından çıkarken, bir kültürler kavşağında olduğunu hissediyor insan… Ardından tok bir çekicin ritmik melodisinin izinden giderek bir köşebaşını döndüğünüz anda, meşhur Bakırcılar Çarşısı’nda bulacaksınız kendinizi.
Sofra takımları, kaşık, kepçe, kevgir, sini, tencere, kazan, leğen ve ibrik çarşıda bulabileceğiniz bakır eşyalardan bazıları. Güneydoğu Anadolu’ya özgü ‘mırra’ denen acı kahveyi kaynatmada ve sunmada kullanılan cezvelerin en küçüğü olan ‘gümgüm’, Mardin Çarşısı’na özgü el işlerinden. Yöre çarşılarına özgü bakır eşyalardan biri de ‘kildan’ adı verilen sabun kutuları.
Kayısı cenneti
MALATYA PAZARLARI
Doğu Anadolu’nun sarp dağları arasında yemyeşil bir vahayı andıran Malatya, renkli çarşıları, zengin tarihi ve dinamik şehir hayatıyla ilgiyi hak ediyor. Cumbalı konakların sıralandığı Sinema (Beş Konaklar) Caddesi, geleneksel Malatya mimarisinden örnekler sergiliyor. Caddenin yakın çevresiyse adım başı bir çarşı ya da pazara açılıyor. Malatya kent merkezindeki Kapalı Çarşı, Bakırcılar Çarşısı, Şire Pazarı ile Atatürk ve Milli Egemenlik caddelerindeki alışveriş merkezlerinde yok yok.
Kayısıdan yapılmış çeşit çeşit yiyecekler, baharat çeşitleri, şifalı otlar, yöresel peynirler, halı, kilim, ahşap eşyalar, kurutulmuş sebze ve meyveler… Yelekli, kasketli, takım elbiseli, gülen gözlü, güzel sözlü insan manzaraları de cabası… Civar sokaklara dağılmış esnaf lokantalarındaki kâğıt kebabı, içliköfte ve tereyağlı kayısı tatlısıysa uzun pazar gezilerinin hediyesi oluyor.
Doğu Anadolu’nun sarp dağları arasında yemyeşil bir vahayı andıran Malatya, renkli çarşıları, zengin tarihi ve dinamik şehir hayatıyla ilgiyi hak ediyor. Cumbalı konakların sıralandığı Sinema (Beş Konaklar) Caddesi, geleneksel Malatya mimarisinden örnekler sergiliyor. Caddenin yakın çevresiyse adım başı bir çarşı ya da pazara açılıyor. Malatya kent merkezindeki Kapalı Çarşı, Bakırcılar Çarşısı, Şire Pazarı ile Atatürk ve Milli Egemenlik caddelerindeki alışveriş merkezlerinde yok yok.
Kayısıdan yapılmış çeşit çeşit yiyecekler, baharat çeşitleri, şifalı otlar, yöresel peynirler, halı, kilim, ahşap eşyalar, kurutulmuş sebze ve meyveler… Yelekli, kasketli, takım elbiseli, gülen gözlü, güzel sözlü insan manzaraları de cabası… Civar sokaklara dağılmış esnaf lokantalarındaki kâğıt kebabı, içliköfte ve tereyağlı kayısı tatlısıysa uzun pazar gezilerinin hediyesi oluyor.
Telkârinin anavatanı
MİDYAT
Anadolu uygarlıklarının tarihi şehri Midyat, tarih boyunca İran, Azerbaycan, Kafkasya ve Suriye’den gelen tüccarların uğrak yeri olmuş. Geleneksel el zanaatlarının doruklara vardığı hanlarında, ışık huzmeleriyle aydınlanan çarşılarında, telkâri işçiliğini, çanak çömlekçiliği, taş oymacılığını, bakırcılığı, kuyumculuğu, dericiliği ve dokumacılığı geliştirmiş. Hem de çok eski çağlardan beri... Yörede mutlaka uğranması gereken adreslerden biri de Kuyumcular Çarşısı. Telkâri işleriyle konuklarını büyüleyen çarşıya, takıdan hiç hoşlanmayanların bile kayıtsız kalması zor.
Anadolu uygarlıklarının tarihi şehri Midyat, tarih boyunca İran, Azerbaycan, Kafkasya ve Suriye’den gelen tüccarların uğrak yeri olmuş. Geleneksel el zanaatlarının doruklara vardığı hanlarında, ışık huzmeleriyle aydınlanan çarşılarında, telkâri işçiliğini, çanak çömlekçiliği, taş oymacılığını, bakırcılığı, kuyumculuğu, dericiliği ve dokumacılığı geliştirmiş. Hem de çok eski çağlardan beri... Yörede mutlaka uğranması gereken adreslerden biri de Kuyumcular Çarşısı. Telkâri işleriyle konuklarını büyüleyen çarşıya, takıdan hiç hoşlanmayanların bile kayıtsız kalması zor.
Kolye, küpe, bilezik gibi takıların yanı sıra şamdan, tabak, tepsi, bardak süslemeleri ve çeşitli dekoratif objeler, telkâri işlemeciliğinin zarif örnekleri arasında yer alıyor. ‘Midyat işi’ denilen bir tür el nakışıysa yörenin yaşayan geleneklerinden. Basmalar üzerine işlenen Midyat işi, gül, lale, menekşe ve üzüm dalı gibi doğa motifleri taşıyor.
Çay sohbetleri eşliğinde...
DOĞUBAYAZIT PASAJLARI
Doğubayazıt’ta hayat erken başlıyor. Kepenkler her sabah yeni umutlarla açılıyor, tabureler eşik önlerine çıkarılıyor. İlçenin sürprizlerle dolu pasajlarıysa yörenin renklerini buluşturuyor. İran, Azerbaycan, Ortadoğu ve Kafkasya başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından gelen ürünler, burada uygun fiyatlarla alıcısına sunuluyor. Seylan çayından İran hurmasına, renkli taşlarla süslü kemer tokalarından Rus yapımı nostaljik gramofonlara kadar burada hemen her şey satılıyor.
Doğubayazıt’ta hayat erken başlıyor. Kepenkler her sabah yeni umutlarla açılıyor, tabureler eşik önlerine çıkarılıyor. İlçenin sürprizlerle dolu pasajlarıysa yörenin renklerini buluşturuyor. İran, Azerbaycan, Ortadoğu ve Kafkasya başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından gelen ürünler, burada uygun fiyatlarla alıcısına sunuluyor. Seylan çayından İran hurmasına, renkli taşlarla süslü kemer tokalarından Rus yapımı nostaljik gramofonlara kadar burada hemen her şey satılıyor.
Uzun çay sohbetleri eşliğinde pazarlık yapmaksa yöreye özgü bir esnaf geleneği… Yan yana sıralanan küçücük dükkânların vitrinleri ve içi, yüzlerce çeşit ürünle dolu. En yükseği üç ya da dört katı geçmeyen pasajlar, genellikle günün erken saatlerinde ve öğleden sonra 14.00-16.00 saatleri arasında rağbet görüyor. Kimi zaman İran’dan gelen tüccar kafilelerinin yoğun talebi nedeniyle bazı ürünlerin tükenmesi gibi durumlarla karşılaşılabiliyor.
Halil İbrahim bereketi
DİYARBAKIR ÇARŞISI
Tarihi İpek Yolu’nun önemli duraklarından biri olan Diyarbakır, çoğu halen çarşı işlevini sürdüren eski hanlarıyla ünlü. Anadolu’nun en eski mabetlerinden Ulu Cami’yi bir oya gibi çevreleyen Eski Çarşı’nın labirent sokaklarına gizlenmiş hanların en yenisi, 16. yüzyıldan kalma. Kentte zamana direnen mekânlardan biri de Hasan Paşa Hanı. 1573 yılında Diyarbakır’ın ünlü siyah ve beyaz sıralı kesme taşlarıyla örülen han, eskiden mücevher dükkânlarının merkeziymiş ve Ortadoğu’dan getirilen değerli taşlar burada işlenirmiş.
Tarihi İpek Yolu’nun önemli duraklarından biri olan Diyarbakır, çoğu halen çarşı işlevini sürdüren eski hanlarıyla ünlü. Anadolu’nun en eski mabetlerinden Ulu Cami’yi bir oya gibi çevreleyen Eski Çarşı’nın labirent sokaklarına gizlenmiş hanların en yenisi, 16. yüzyıldan kalma. Kentte zamana direnen mekânlardan biri de Hasan Paşa Hanı. 1573 yılında Diyarbakır’ın ünlü siyah ve beyaz sıralı kesme taşlarıyla örülen han, eskiden mücevher dükkânlarının merkeziymiş ve Ortadoğu’dan getirilen değerli taşlar burada işlenirmiş.
Kentte kuyumculuk köklü bir geçmişe dayanıyor. Yakın zamana kadar Ermeni ve Süryani ustaların elinde şekillenen altın işlemeciliği, ‘Diyarbakır Bedesteni’ de denen Kuyumcular Çarşısı’nda yaşatılıyor. Burada üretilen hasır bileziğin ünü, dünyaya yayılmış. 22 ayar altının iplik gibi örülmesiyle yapılan bilezik, 300 yıllık bir zanaatın ürünü.
Dört mevsim ayrı güzel
KARS ÇARŞISI
Kars’ın tarihi yapıları kadar çarşısı da görülmeye değer. Sokak aralarında rastlayabileceğiniz ilginç dükkânlar sayesinde çocukluğunuzun anılarına doğru yolculuğa çıkabilirsiniz. Bakkallar, çayhaneler, foto-saraylar, kahvaltı salonları, esnaf lokantaları, renk renk bonmarşeler, mandıralar, aktarlar, şekerciler ve daha neler neler…
İşte Kars Çarşısı’nın özeti… Modern alışveriş seçeneklerini tercih ediyorsanız Atatürk, Kazım Karabekir ve Faik Bey caddelerine uzanmanız gerek. Kırmızı etin yoğun miktarda tüketildiği Kars, balı ve peyniriyle de ön plana çıkıyor. Kars’ı ilginç kılan bir başka yiyecekse kaz eti. Kaz etli pilav ve kaz dönerinin yanı sıra ‘piti’ denilen sebzeli, dana etli güveç de yörenin sevilen lezzetlerinden. Kars’ta mükellef bir yemekten sonra yapılabilecek şeylerden biri de kentte bolca olan kahvehanelerden birinde çay keyfi yapmak.
Kars’ın tarihi yapıları kadar çarşısı da görülmeye değer. Sokak aralarında rastlayabileceğiniz ilginç dükkânlar sayesinde çocukluğunuzun anılarına doğru yolculuğa çıkabilirsiniz. Bakkallar, çayhaneler, foto-saraylar, kahvaltı salonları, esnaf lokantaları, renk renk bonmarşeler, mandıralar, aktarlar, şekerciler ve daha neler neler…
İşte Kars Çarşısı’nın özeti… Modern alışveriş seçeneklerini tercih ediyorsanız Atatürk, Kazım Karabekir ve Faik Bey caddelerine uzanmanız gerek. Kırmızı etin yoğun miktarda tüketildiği Kars, balı ve peyniriyle de ön plana çıkıyor. Kars’ı ilginç kılan bir başka yiyecekse kaz eti. Kaz etli pilav ve kaz dönerinin yanı sıra ‘piti’ denilen sebzeli, dana etli güveç de yörenin sevilen lezzetlerinden. Kars’ta mükellef bir yemekten sonra yapılabilecek şeylerden biri de kentte bolca olan kahvehanelerden birinde çay keyfi yapmak.