Dilek & Ulaş CAN / Instagram: @tatildelileri
Almanya’da sıra dışı bir gezi: Öğrenci hapishanesi! (Heidelberg)
Almanya'nın Baden Württemberg eyaletine bağlı, İkinci Dünya Savaşı sırasında neredeyse hiç hasar almamış nüfusunun üçte birini öğrencilerin oluşturduğu bir şehir Heidelberg... Avrupa'nın en güzel manzaralarından birine sahip kalesi ve köklü üniversitesiyle gerçekten bizi kendine hayran bıraktı. Yalnız "Heidelberg'de en çok dikkatinizi çeken şey neydi?" diye sorsanız cevabımız kesinlikle "Studentenkarzer" olur, yani öğrenci hapishanesi… İşte ilginç hikâyesiyle öğrenci hapishanesi…
Almanya'nın Baden Württemberg eyaletine bağlı, İkinci Dünya Savaşı sırasında neredeyse hiç hasar almamış nüfusunun üçte birini öğrencilerin oluşturduğu bir şehir Heidelberg... Avrupa'nın en güzel manzaralarından birine sahip kalesi ve köklü üniversitesiyle gerçekten bizi kendine hayran bıraktı. Yalnız "Heidelberg'de en çok dikkatinizi çeken şey neydi?" diye sorsanız cevabımız kesinlikle "Studentenkarzer" olur, yani öğrenci hapishanesi… İşte ilginç hikâyesiyle öğrenci hapishanesi…
Fotoğraflar: Dilek ve Ulaş Can
Fotoğraflar: Dilek ve Ulaş Can
Heidelberg Üniversitesi, 1386 yılından itibaren (aynı zamanda üniversitenin kuruluş tarihi), yasal zemine dayandırarak oluşturduğu yargı mekanizmasını öğrencileri üzerinde uygulamış. Böylelikle, üyelerinin davranış kurallarını düzenleyen ilkelere aykırı durumlar, yerel yönetimler tarafından cezalandırılabilir hale gelmiş.
Üniversite ilk 500 yıl boyunca öğrencileri üzerinde özerk bir yargı sistemine sahipken 1886 yılından itibaren öğrencilere karşı karar verme yetkileri iç disiplin konuları ile sınırlandırılmış.
Ardından olay üniversiteye bildirilir, öğrenci mahkeme celbini aldıktan ve duruşmaya katıldıktan sonra kabahatinin ciddiyetine göre cezalandırılırmış. Ceza genellikle üniversite hapishanesine 24 saat ila 4 hafta arasında değişen bir süre için kapatılma şeklinde olurmuş.
Ancak bi' yatıp çıkmak isteyen arkadaşlar çok da zorlanmamış olsa gerek. Çünkü en yaygın suçlar şehir sokaklarında yüksek sesle şarkı söyleyerek huzuru bozmak, toplum içinde sarhoşluğun neden olduğu taşkınlıklar yapmak ve yasadışı eskrim düellolarına katılmakmış (bizde olsa eskrim yerine ne olurdu muamma).
Tabii ki daha uzun ceza alıp karizmayı katlamak isteyenler de olmuş. Devriye gezen polis memuruna hakaret eden bir öğrenci kendini anında Karzer'de bulur; memurun şapkasına sopayla vuran veya ardından kahkahalarla gülenlerin sonu ise yine parmaklıkların arkası olurmuş.
KONFOR ŞART
Öğrenci hapishanesi, 1712 yılından 1914'te Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasına kadar kilise görevlisinin evinin en üst katında yer almış. Daha öncesinde eski üniversite binasında merdivenin altında bulunan hapishane ortamı, soğuk ve nemli olmasından ötürü mahkumların sağlıklarını riske atması nedeniyle uygunsuz bulunmuş.
Öğrenci hapishanesi, 1712 yılından 1914'te Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasına kadar kilise görevlisinin evinin en üst katında yer almış. Daha öncesinde eski üniversite binasında merdivenin altında bulunan hapishane ortamı, soğuk ve nemli olmasından ötürü mahkumların sağlıklarını riske atması nedeniyle uygunsuz bulunmuş.
Ceza süresinin ilk iki gününde mahkumlara sadece ekmek ve su verilirmiş. Bu süre geçtikten sonra ise ekmek elden, su gölden… Öğrenciler dışarıdan yemek, hatta isterlerse bira bile getirtebilirmiş. Hücrelerde hasır şilteli sert yataklar bulunduğundan hapishanede kalan öğrenciler yastık, çarşaf ve örtüleri için ödeme yapmak veya yanlarında getirmek zorundaymış.
Komşu hücrelerdeki diğer mahkumları ziyaret etmek de serbestmiş. Ama en önemlisi cezalarını çekerken asla derslerinden geri kalmazlarmış. Üniversiteye açılan bağlantı kapısından geçip derslere girer ve ders bitince hapishaneye geri dönerlermiş.
Öğrenci hapishanesini günümüzde böylesine turistik bir cazibe merkezi haline getiren şey sadece hikâyesi değil tabii ki. Öğrencilerin kendilerini ifade etmelerinde izin verilirmiş. Tutuklular, zamanlarının çoğunu hapishane merdivenini ve kaldıkları hücrelerin duvar ve tavanlarını süsleyerek geçirirlermiş.
En sevdikleri konular diğer öğrencilerin siluet profilleri, tutuklandıkları tarihler ve çeşitli esprili yorumlarmış. İlk zamanlar siyah boya olarak şöminedeki kurum kullanılırken zaman geçtikçe yanlarında boyalar getirmeye başlamışlar. Sonuç olarak da gidilip görülesi bir mekân çıkmış ortaya.
Öğrenci Hapishanesi, Üniversite Müzesi ve Harry Potter filmlerinden fırlama eski büyük salonu içeren kombine bilet ücreti 3 Euro (12 TL), öğrenciler ve yaşlılar için ise 2,50 Euro (10 TL). Sekiz yaşından küçük ziyaretçilere ise giriş ücretsiz.