Tuğçe Özsu YALÇIN / Instagram: @tugceozsuyalcin
Aktif yanardağlı adada adrenalin dolu seyahat: Ometepe Adası
Dünyada el değmemiş, tur şirketleri tarafından keşfedilmemiş bir yer bulmak gittikçe zorlaşıyor ama bunun yanında gerçek gezginler tarafından bilinen, her daim dünyanın farklı ülkelerinden gelen seyahat severler tarafından dolup taşan noktalarda az da olsa varlığını korumaya çalışıyor. İşte bunlardan bir tanesi Nikaragua'nın Ometepe Adası...
Dünya haritasında incecik bir şerit halinde gördüğümüz Orta Amerika'nın yüz ölçümü olarak en büyük ülkesi Nikaragua, güneyinde Kosta Rika'ya kuzeyinde ise Honduras'a sınırı olan bir Latin ülkesi. Batısı ve doğu komşusunun da okyanus olduğunu düşündüğünüzde görülmesi gereken yerler olabileceğini hayal etmek çok da zor olmasa gerek.
Ülkemizden Nikaragua'ya direkt uçuşlar bulunmasa da Avrupa aktarmalı olarak nüfusun en yoğun olduğu başkent Managua'ya ulaşabilirsiniz. Omatepe Adası'na geçebilmek için de Managua'ya 63 kilometre uzaklıkta bulunan tarihi şehir Granada'dan sadece pazartesi ve perşembe günleri kalkan feribotu yakalamanız gerekiyor. Nikaragua Gölü üzerinde yapacağınız bu yolculuk sonucunda karşınıza çıkacak manzaraya hayran kalacaksınız.
Nikaragua'nın güney batı kısmında yer alan Nikaragua Gölü'nün en büyük adası Omatepe' ye kuş bakışı bakıldığında kum saatini andıran bir görüntüsü bulunuyor. Kum saatinin bir ucunda hala aktif ve en son 1987'de kendini göstermiş olan Conception Volkanı, diğer ucunda ise tepesinde küçük bir krater gölü bulunan Maderas Volkanı sizi karşılıyor.
Gölün ortasında aktif olan bir yanardağla aynı ortamda bulunmak çok da mantıklı gelmese de adanın doğal güzelliği ve sessizliği tüm bunları unutturuyor. 2010 itibariyle hem içinde bulunduğu biyolojik çeşitliliğin korunması hem de ülke politikasının bu doğrultuda hareket etmesini sağlamaya çalışan UNESCO biyosfer rezervi sistemiyle koruma altında olan ada da her şey yolunda gözüküyor.
Konaklama için onlarca seçenek mevcut adada ki, size tavsiyem feribotta tanışmanızın garanti olduğu diğer gezginlerle bir taksi kiralayıp iskeleye çok da yakın olmayan ormanın içindeki herhangi bir hosteli tercih etmeniz olacak. Bu sayede tüm dünyadan iletişiminizi kopararak adanın tadını çıkarabilirsiniz.
Eğer bisiklet ile ada keşfine çıktıysanız yanınıza kesinlikle harita almayı unutmayın ayrıca haritanızın üzerinde uğrayacağınız rotaları işaretlemekte işinizi kolaylaştıracaktır. Sıcak hava da bisiklet turu molalarının en güzel adresi Ojo de Agua, kesinlikle uğramanız gereken noktalardan. Maderas Volkanı'ndan gelen doğal suyun berraklığında bütün yorgunluğunuz gidecektir. Genellikle halkın da tercih ettiği bu doğal havuzda, doğallığı hiç bozmayan ahşap okuma sandalyeleri, duş alabileceğiniz su ve bir kafetarya bulunuyor. Ancak dilerseniz yanınızda yiyecek ve içecek getirmek serbest.
Rio İstian ise bir başka güzellik olarak bekliyor sizi. İki yanardağın arasında konumlanmış bu nehirde kayak turu yapmak oldukça popüler. Yaklaşık 4 saat sürecek bir güzergaha sahip nehirde bu kadar zaman harcamak istemezseniz, istediğiniz noktadan motorlu teknelerle başlangıç noktasına tekrar geri dönebiliyorsunuz.
Omatepe'de yapacağınız aktiviteler için hava durumu büyük önem teşkil ediyor. Kuru sezon olan şubat - nisan arası bazı su sporlarında sınırlamaya gidiliyor. Ayrıca ekim - ocak arası adadaysanız kimsenin söylemesine gerek olmaksızın anlayabileceğiniz sert rüzgara dikkat etmenizde fayda var.
İki yanardağın bulunduğu adada yapılabilecek en popüler aktivite tabi ki yanardağ tırmanışı. 40 dolar civarında ücretlendirilen aktivite rehberler eşliğinde gerçekleşiyor. 1610 m yüksekliğindeki Concepsion Volkanı'na tırmanış yaklaşık 10 saat sürerken, 1394 m yükseklikteki Maderas Volkanı ise 8 saat civarı bir zaman alıyor. Güçlü kondisyon isteyen bu tırmanışlar, kendinizi test etmek için iyi birer seçenek olabilir. Hatta eğer Maderas Volkanı'nı tercih ederseniz sonucunda tepesindeki krater gölünde de yüzme imkanını kaçırmayın derim.
Hamak yatakhane ve özel oda seçenekleri bulunan hostellerde elektrik ve suyun çok kıymetli olduğunu ve kafanıza göre kullanamadığınızı söylemeliyim. İnce bir çizgi halinde akan açık hava duşlarında duş almayı, tuvaletten sonra su yerine buğday kabuğu ile karşılaşmayı, akşam ise el feneri ile önünüzü görmeyi kabul etmeniz gerekiyor bu adaya gelmek için. Size verdiklerinin yanında aldığı bu lüksler, emin olabilirsiniz hiç zor gelmeyecek.