Fransız Geçiti bekliyor

1993'de onarılıp Elektronik Merkezi olarak açılan Fransız Geçiti, bavul ticaretinin merkezi olmuştu. Şimdi ise durgunluğu aşmaya çalışıyor.

Karaköy Rıhtım Caddesi'nde yolcu salonunu Tophane yönüne doğru biraz geçince karakolun hemen yanında uzunlamasına bir geçitte bir iş merkezi bulunuyor. Adı: Fransız Geçiti Elektronik Center. Geçitin tarihi 1876'ya kadar uzanıyor. Burası yıllar boyu Fransız Hanı ve Geçiti olarak biliniyor.

Hanın girişinde insanı yaşlı bir manolya ağacı karşılıyor. Şu anda 80 tanesi dolu olmak üzere 110 büro var. Hanın yüzde 60'ı Fahri Narmanlı'ya ve Geray Bilimer'e ait.

Merkez 24 saat açık. Daimi bekçi var. Binada bürolar 20 metrekareden 200 metrekareye kadar değişiyor. Hatta en üst katta tek bir büro var. Kiralar 4 bin dolarla 50 milyon TL arasında değişiyor.

Altın dönem

Çok eskiden 30 yıl önce burada neler vardı? Berber, ufak tefek tamirhaneler, basit ilaçlar üreten Kansuk Ecza Deposu, camcılar, brülörcüler, kaloriferciler...

Fransız Geçiti, 1994'de Elektronik Center olarak restore edilip hizmete girdi. Han 65 santimetre çapındaki 150 beton kazık üzerinde duruyor. Açılışta hedef olarak Yüksek Kaldırım'daki elektronikçiler alındı. Binanın limana yakın bulunması ticareti canlandırır diye umuluyordu.

Çarşı bir elektronik eşya merkezi olarak düşünülmüştü, ama elektronikçiler tarafından benimsenmedi. Bunun yerini bavul ticareti aldı. Yeni taşınmış az sayıda elektronikçi de kaçtı.

O sıralarda Rusya'da 400 milyon TL'ye satılan bazı Rus otomobillerini burada 300 milyona bulmak mümkündü. Altın dönem olan 1993-1996 arasında patates soğan bile satılıyordu dış ülkelere.

Eski demir perde ülkelerinden gelen müşterilerin en çok aldığı malların başında salça geliyordu. Hatta bu yüzden salça fiyatları müthiş artmıştı. Makarna da önemli miktarda alıcı buluyordu. Burada herşey bulunuyordu. Hatta Lada'nın aküleri bile!

Ancak zamanla çeşitli ‘‘vur-kaç''lardan dolayı yurt dışı müşterileri kaçtı. Bu arada Rusya'da açılan Migros'un da etkisini unutmamak gerek. Artık mal onların ayağına gidiyor ve Karaköy'e duyulan talep de azalıyor.

Bavul turizmi durmuş durumda, Karaköy bekleyişte. Çünkü birçok firma alacağını bekliyor. Bir milyon dolarlık alacakları olanlar var. Büyük oynayanlar daha çok kaybetmiş. Kimi zaman kira ödenemiyor. Ev sahipleri kiraları ödenmese bile kiracılarının faksları telefonları burada diye umutla paralarının ödenmesini bekliyor, dava açmıyorlar.

Fransız Geçiti’nde bu günlerde neler mi satılıyor? Otomobil parçaları, kürk, zeytinyağı, kereste, bot, ne olursa!

Ailemiz açık arttırmayla almış

Hanın yüzde 60'ını elinde bulunduran Fahri Narmanlı şöyle diyor:

‘‘Narmanlı ve Bilimer ailesinin büyükleri, burayı Emniyet Sandığı'ndan açık arttırmayla satın almışlar. Zaman içinde binalar yıpranıyor. Yeniden restorasyonu yapılıyor. Bugünkü hale geliyor. İnşaat yapılırken 1994'de çok dikkatli zemin etüdleri yapıldı. Japon tarzı 65 santimetre çapında, 150 fore kazık çakıldı. Kazıkların boyu 12 kat yüksekliğinde. Zeminin altına üstünden daha fazla beton harcandı. Daha önce burada Rusya'yla bavul ticareti yapılan kişiler vardı. Şimdiki profilimiz gümrükçüler, turizmciler, denizciler. Fransız Geçidi İş Merkezi'nde zaman içinde tekrar eskiye dönüşün yaşanacağını umuyoruz. Büyük şehirlerde hep öyle oluyor; Önce merkezlerden kaçılıyor, sonra yine dönülüyor. Londra da böyle olmuştur. Bir dönem Picadilly'den kaçılmış sonra tekrar canlanmıştır.''