Frankfurt’ta düş, Madrid’de aşk

Güneşin ve lezzetin kapısı Madrid

Tadın: İspanya’nın geleneksel lezzeti tapas bütün kafe, bar ve restoranlarda karşınıza çıkacak, isteseniz de es geçemezsiniz. Olabildiğince çeşidini deneyin. Dünyanın en eski restoranlarından Sobrino de Botin şık bir akşam yemeği için ideal. Ernest Hemingway’in buraya sık sık geldiğini, Goya’nın burada garsonluk yaptığını bilin. Madridli hissetmek için sokak lezzetlerinden, çikolata sosuyla yenen bir tür lokma Churro’yu tadın. Sopa de ajo (sarmısak çorbası), tortilla de patatas (patatesli omlet), paella ve caracoles (salyangoz) klasik İspanyol yemekleri arasında oldukça popüler.
Takılın: Hareketli dükkânlarıyla Plaza Mayor’a bir öğleden sonranızı muhakkak ayırın. Cıvıl cıvıl meydan Puerto del Sol ve şehrin sembolü El Oso y El Madroño (Ayı ve kocayemiş ağacı) heykelini de atlamayın. Şehrin hızla popülerleşen hip semti Malasana’ya hem eğlenmek hem de tasarım dükkânlarını görmek için gidin. İyi haber, otantik flamenko performanslarını, esasen Endülüs bölgesiyle anılsalar da Madrid’de de bulabilirsiniz. Bu performansların en iyileri için Casa Patas veya Corral de la Pacheca’ya gidilebilir.
Görün: Opera Meydanı’na yakın Madrid Kraliyet Sarayı’nı, Plaza Cibeles’teki Madrid Posta Ofisi’ni, Real Madrid’in efsane stadı Santiago Bernabeu’yu, dev müze Prado’yu, şehrin biraz dışındaki Mısır tapınağı Templo de Debod’u (Madrid’de yeniden inşa edildi) muhakkak görün.
Alın: Dünyaca ünlü Zara, Bershka, Pull and Bear gibi markalar İspanya çıkışlı. Bu markaların dev boyutlarda dükkânlarını Gran Via ve Goya caddelerinde bulabilirsiniz. Alışveriş merkezi görmek isteyenlere Mercado Fuencarral’ı tavsiye ederiz.
Kalın: Her bütçeye uygun seçenek mevcut. Konforundan ödün vermeyenler için gözde Salamanca semtindeki Hotel Villa Magna’yı öneririz. Bütçeniz orta kararsa panoramik şehir manzarasına sahip Eurostars Plaza Mayor ideal.
Yapmadan dönmeyin: Plaza de Mayor’un havasını içinize çekin, bir kahve içmeden geçmeyin. Şehri ziyaret edeceğiniz tarihlerde Real Madrid-Barcelona maçı izleme şansı yakalayabilirseniz Bernabeu Stadı’nın coşkusunu yaşayın. Acelesiz ve keyifli saatlerin ülkesi İspanya’ya ayak uydurun, öğlen yemeğinizi uzun tapas sohbetlerine ayırın. Pazar günleri 09.00’dan 15.00’e kadar açık, meşhur ‘El Rastro’ya uğrayın, Madrid usulü bitpazarı nasıl olurmuş görün.

Sana dün bir kuleden baktım aziz Frankfurt

Tadın: Frankfurt’un özgün tatlarına bayılmamak elde değil. Şehrin en ünlü sakini Goethe’nin de favorisi grüne sosse’yi (yeşil sos) patates, haşlanmış yumurta ve etle beraber mutlaka deneyin. Frankfurt’un başı bulutlarda binalarından Main Tower’ın 53. katındaki restoran (Main Tower Restaurant) hem lezzetli bir Alman mutfağı mönüsüne hem de muazzam bir Frankfurt manzarasına sahip. Burada Alman usulü kırmızı et rindertafelspitz’in tadına varıp, elmadan yapılan gazlı alkollü içki apfelwein’i deneyebilirsiniz. Yemeğin ardından iyi bir bara gideyim diyenlere önerimizse Atschel.
Takılın: Alman disiplini diye bir şey var ama bazıları o disiplini esnetip sabaha kadar eğlenebiliyor. Frankfurt’a ayak uydurmak için tech house tarzıyla ünlü U60311’i, daha geleneksel bir clubbing deneyimi içinse Living XXL’i tercih edin. Kumsal, voleybol, kaliteli kokteyller ve beach club konseptinden hoşlanıyorsanız yaz aylarında Galeria veya King Kamehameha’yı deneyin. Nehir kenarında sakin bir akşam içinse Sachsenhausen semtine uğrayabilirsiniz. Apfelwein barlarına en çok bu muhitte rastlanıyor.
Görün: Tarihi ağırlığı ve karakteristik binalarıyla Römerberg muhitini, Dom Katedrali’ni, Almanya’daki en önemli sanat koleksiyonlarından biri için Städel Müzesi’ni, Yahudi tarihi üzerine fikir sahibi olmak amacıyla Judengasse Müzesi’ni ve elbette Goethe Müzesi’ni görün.
Alın: Gönlünce alışveriş yapmak isteyenlerin gideceği ilk adres Zeil Caddesi. Şehrin nabzı burada atıyor. Yüzlerce dükkânın yanı sıra perşembe ve cumartesi günlerinde çiftçilerin kendi ürünlerini sattığı Erzeugermarkt Konstablerwache pazarı da burada kuruluyor. Daha şık, butik mağazalar ise Goethe Caddesi’nde. Kürk ve takı için Kaiser Caddesi’ni, her Alman şehrinin olmazsa olmazı Türk dükkânları içinse Leiziger Caddesi’ni ziyaret edin.
Konaklayın: Frankfurt’ta 2 kişilik oda fiyatları gecelik 100 Euro’dan başlıyor. Merkez İstasyonu’na 100 metre mesafedeki Hotel Europa mükemmel konumu ve ferah odalarıyla orta karar bütçeler için ideal. Tercihinizi 5 yıldızlı bir otelden yana kullanmak isterseniz şehir merkezindeki Hotel Hessischer Hof’u tercih edin. Şehrin merkezinde kalmak istemiyorsanız, spa keyfi sunan Falkenstein Grand Kempinski de iyi bir seçenek.
Yapmadan dönmeyin: Şehrin tarihi semtlerinden Sachsenhausen’da bir öğleden sonranızı geçirin. Apfelwein’ı mutlaka tadın. Frankfurt simgelerinden Main Kulesi’ne çıkın, şehre ve Main Nehri’ne yukarıdan bakın.