Finlandiya tarihini değiştiren Baltık adası Suomenlinna

Suomenlinna aslında birbirine çok yakın dört adanın köprülerle bağlanmasıyla tek ada haline gelmiş. Yazın hava sıcaklığı 25 dereceye kadar çıktığında, tıpkı İstanbul’un adaları gibi ziyaretçi akınına uğruyor. Yazın Finlandiya’ya gidenler sevimliliği kadar kültür turizmi için de popüler olan bu adaya mutlaka uğramalı.
Helsinki merkezindeki pazar meydanından her saat başı tekne kalkıyor. 15 dakikalık yolculukla adadasınız. Denizdeki tuz oranı çok düşük, bu yüzden kışın donuyor. Nisanın ilk haftasında, gevşeyen koca buz kütlelerine çarpa çarpa adaya ilerliyoruz. Bu muhteşem bir görüntü. Koca buz kütlelerine yaklaşırken insan ürperiyor. Tekne küçük bir buzkıran gibi, çarparken çıkardığı seslerden ise etkilenmemek imkansız.

KIŞIN SÜKÛN, YAZIN CIVILTI

Adaya yaklaşırken ilk görünen, dikkat çekici kulesiyle kilise. Çevresi gemi zinciri ve toplardan oluşan bir daireyle çevrilmiş. Kışın kalabalıklar çekildiğinde de adada yaşam sürüyor. Elbette tüm müzeler açık değil. Ancak işletmeler konuklar için nöbet sistemi oluşturmuş. Birer restoran, büfe, hostel kış boyu açık. Ziyaretçi merkezinden rehberli yaya turları var. Kışın sessizlik ve karın tadını, yazın ise gün batımı ve yıldızları keyfini çıkarabilirsiniz. Adanın parkları ve yürüyüş yolları Nordic Walk denilen stilde yani batonlarla yürüyüş için sıkça kullanılıyor.
Adada yazın tadı ise bir başka. Sevimli kumsalları var. Deniz suyu sıcaklığı Türk standartlarına göre serin olsa da Finlilerin rahatlıkla denize girdiği plajlar bunlar. Adada caz, blues, klasik müzik etkinlikleri yapılıyor, bir yaz tiyatrosu ve çocuk yaz tiyatrosu bulunuyor. Ada evlerinin sevimli mimarisi restoran, birahane veya müze olan binalarda dikkat çekiyor.

ÜLKENİN DE KADERİ DEĞİŞTİ

Adadaki Suomenlinna Müzesi’ni mutlaka gezmelisiniz. Kalenin Finlandiya açısından önemini müzede anlıyorsunuz. Kale, 1991’de UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmiş. Bu ada için Kuzeyin Cebelitarık’ı deniyor. Gerçekten de konumu nedeniyle, tarihte Cebelitarık ya da Çanakkale kadar önemli rol oynamış.
Finlandiya’yı eğemenliği altına alan İsveç, kalenin yapımına 1748’de başladı. Dört yılda bitmesi düşünülürken, 40 yıldan uzun sürdü. 1790’da Rus bombardımanına direndi. Ruslar daha büyük güçle 1808’de yine saldırdı. Yedi gün direnen kale komutanı Carl Olof Cronstedt, müzakere masasına oturdu. Aslında İsveçliler üstün durumdaydı, Rus gemilerindeki 80 silaha karşın kalede 1000 silah vardı, çatışmada sadece 6 asker kaybedilmişti. Neden masaya

oturduğu anlaşılamayan kumandan, teslim oldu. Tarihçiler bugün bile Cronstedt’in kararının sebebini tartışıyor. Çünkü bu sayede Ruslar, Finlandiya’yı ele geçirdi. 6 Aralık 1917’de bağımsızlık ilan edilene kadar bu durum sürdü. Ertesi yıl içsavaş çıktığında, ada tutsak solcular için toplama kampına dönüştürüldü. Çoğu burada açlık ve hastalıktan öldü.

OYUNCAK MÜZESİ

Adada mutlaka gezmeniz gereken bir başka müze de Lelumuseo, yani Oyuncak Müzesi. Piippa Tandefelt’in koleksiyonundan 1985’te kurulan müze, bugün sanatçının kızı Petra tarafından işletiliyor. Koleksiyon 1800’lerden 1960’a kadar kullanılan oyuncaklardan oluşuyor. Müzede Finlandiya tarihinden ilginç kesitler var. Ülke Rus hakimiyetindeyken oyuncak bebek evleri bu anlayışa göre döşenirmiş. Evlerde Rus porselenleri, Ortodoks dinini sembolize eden resimler dikkat çekiyor. Högforsbruk marka bir ocak, bebek evi için aslı gibi yanabilir şekilde imal edimiş. Müze bunu da koleksiyonuna katmış. Finlandiya’daki hediyelik eşya mağazalarında en çok rastlanan çizgi roman karakteri Moominlerin ilk versiyonunu da müzede görmek mümkün. Yaratıcısı yazar - çizer Tove Jansson’ın taslakları sergileniyor.

NASIL GİDİLİR?

11 yıl önce Türkiye - Finlandiya uçuşlarına son veren Finnair, iki ülke arasında artan yolcu trafiğini dikkate alarak İstanbul - Helsinki uçuşlarını yeniden başlattı. İki şehir arasında, haftada karşılıklı dört sefer yapılıyor. Finnair Helsinki’den ülkenin kuzeyindeki Laponya bölgesindeki kentlere de 60, 90 dakikalık iç uçuşlarla bağlantı sağlıyor. (www.finnair.com)