Fantastik bir dünya: Ronda
Julius Caesar zamanında kurulan, İspanya’nın Malaga iline bağlı Ronda, Endülüs’ün en zapt edilemez kasabalarından biri. Guadalevín Nehri’nin aktığı derin bir kanyonla ikiye bölünmüş bu tarihi masal diyarı, nefes kesen uçurumları, yazarlara ilham olmuş tarihi ve kültürel zenginliğiyle Endülüs’ün en çok ziyaret edilen üçüncü şehri.
Büyüleyici coğrafi yapısı ve korunaklı surlarıyla Ronda, bugün İspanya’nın en turistik rotalarından. Julius Caesar zamanında kurulan, Malaga iline bağlı, deniz seviyesinden 760 metre yükseklikteki tarihi kasaba, Guadalevín Nehri’nin aktığı derin bir kanyonla ikiye bölünmüş. Kanyonun bir tarafına La Ciudad (Eski Tarihi Şehir), diğer tarafınaysa El Mercadillo (Modern Şehir) deniyor. 711-1492 yıllarında İber Yarımadası’nın güneyi bir süre Arapların kontrolü altında kalmış. Ronda Kalesi de Emevilerin yarımadadan çekilirken İspanyollara en son teslim ettikleri yer olmuş.
Endülüs Emevileri dağılırken dönemin engizisyon mahkemeleri Müslümanları göçe zorlamış. Onlar da Endülüs’ün güneyindeki dağlık bölgelere sığınmaya başlamışlar. Bu konudaki en gizli sığınaklardan biri de Ronda olmuş. Ama 1566’da II. Philip, Arapçayı yasadışı ilan edince bölgede Müslümanlara yönelik şiddet artmış. 19’uncu yüzyılın başlarında çıkan Yarımada Savaşı’nın sonunda, 3 yıl içinde, Ronda nüfusunun üçte biri kaybedilmiş. Gustave Doré, Washington Irving, Prosper Mérimée, Orson Welles, Ernest Hemingway gibi yazarlar ve sanatçılar için de Ronda her zaman bir cazibe merkezi olmuş. Ernest Hemingway’in İspanya İç Savaşı’nı anlattığı ‘Çanlar Kimin İçin Çalıyor’ romanında bahsettiği tutsaklar bu kasabadaki köprüden aşağı atılıyormuş. Bahsedilen köprü, eski ve yeni şehri birbirine bağlayan kasabanın ikonik simgesi Puente Nuevo yani Yeni Köprü.
Yapımına 1542 yılında başlansa da tamamlanması yaklaşık 200 yıl sürmüş. Kasabanın ortasından geçen Guadalevín Nehri’nin aşındırmasıyla oluşan görkemli kanyonun üzerindeki köprü, dönemi için tam bir mühendislik harikası. Köprüde yürürken kendinizi fantastik bir film kahramanı gibi hissediyorsunuz. 70 metrelik yapı, El Tajo Vadisi’nin hem en dar yerine inşa edilmiş hem de vadinin tabanından tam 98 metre yüksekliğe konumlandırılmış. Tarihi köprü bugün hâlâ tüm görkemiyle ayakta. Arap ve İspanyol kültürünü temsil eden mimari yapıları, sakin kent merkezi ve nefes kesen uçurumlarıyla Ronda bugün Endülüs’ün en çok ziyaret edilen üçüncü şehri. Kasabanın etkinlikleri de turistlerin çok ilgisini çekiyor. Mayıs Festivali, Endülüs’teki en eski şenliklerden biri. Tarihi 1487’ye kadar ulaşıyor. Festivalde ‘tapas’ adı verilen küçük meze sandviçleri, yerel çiftlik ürünleri, bölge için önemli zeytinyağı sunumları, hayvancılık sergileri, köpek ve İspanyol atları gösterisi düzenleniyor.
Boğa güreşi festivali
Kasaba üç nesil boyunca boğa güreşi kurallarını geliştiren Romero Hanedanı’na da ev sahipliği yapmış. İspanya’nın en eskilerinden biri olan Plaza de Toros de la Real Maestranza boğa güreşi arenası 5 bin izleyici kapasiteli, tamamen taş işçiliği kullanılarak inşa edilmiş. Altın rengi kumlarıyla ünlü arena İspanya’nın en eski anıt yapılarından. 6 yılda inşa edilen 66 metrekarelik, 2 kat tribünlü arena 1785’te açılmış. Hemen bitişiğinde Boğa Güreşi Müzesi var ve her yıl eylülde arenada, Pedro Romero’nun onuruna, Corrida Goyesca-Goyesque boğa güreşi festivali yapılıyor. Yemek içinse menüsü tamamen yerel malzemelerden oluşturulmuş Bardal, Akdeniz ve İspanyol lezzetlerini tadabileceğiniz Mesón Carmen la de Ronda ve tapas’larıyla ünlü El Lechuguita tavsiye edebileceğim adresler. Konaklama için de Hotel El Tajo, Hotel Morales ve Catalonia Ronda’yı önerebilirim.
Görülecekler listesi
* Ronda’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden, 1314’te Kral Ebu Malik tarafından yaptırılan Mondragon Sarayı, günümüzde müze olarak kullanılıyor.
* İspanya’da en iyi korunmuş hamamlardan biri kabul edilen, ‘Arap Hamamı’ olarak da bilinen Banos Arabes ziyaret edilmeli.
* Kasabanın eski camisi, Hıristiyan fethinden sonra Iglesia Santa María la Mayor Kilisesi’ne dönüştürülmüş. 14’üncü yüzyıldan kalma, gotik tarzda inşa edilmiş kilise, Rönesans, barok ve Endülüs etkili mimarisiyle öne çıkıyor.