Evi ve eşyaları değiştirdik ekonomik krizi yendik
İtalyan Stefanel’in sahibi Giuseppe Stefanel, tam da “Hobim yok” derken av için özel arazileri olduğunu öğreniyoruz. “Otomobillere ilgim yok” diyor ama yardımcıları evindeki Mercedes koleksiyonunu hatırlatıyor. ışte karşınızda oturduğu yerde oturamayan sürekli hareket halindeki Bay Stefanel’in tüm sırları...
Babaanne giysisi denilen trikoyu nasıl bu kadar popüler hale getirebildiniz?
- Triko bizim DNA’mız. Ama o bildiğiniz babaanne trikolarını çok geliştirdik. Tasarımdan AR-GE’ye birçok yenilik yaptık. ıpliği yeniden yarattık. ınce kaşmirde son noktadayız. Dünyada da trikoyu popüler ve trendy yaptık.
Son yıllarda markayı daha farklı konumladınız.
- Evet, Stefanel’i bir üst seviyeye konumladık. Bu süreci de kazasız belasız atlattık. Fakat bu durup dururken olmuyor. şirkete ciddi yeni sermaye yatırdım. 100 milyon Euro’luk yatırım yaptık. şu anda ciromuz 400 milyon Euro civarında. Ne kadar büyük yatırım yaptığımız böyle daha iyi anlaşılıyor.
Bütün bu değişimlere tam da kriz yılı 2008’de başladınız. Zamanlama hatası yaptığınızı düşündünüz mü hiç?
- Tam tersi! O kadar doğru bir zamanda yaptık ki 2008 krizinden hiç etkilenmedik. Müşteri kitlemizi büyüttük. şimdi mağazalarımızın konseptini de değiştiriyoruz ve bunun da aynı yönde, yani bizi krizden koruyan etkisini hissediyoruz. Çünkü şu anda da başta Avrupa tüm dünya zor zamanlar geçiriyor. şöyle anlatabilirim: Önce eşyalarımızı değiştirdik şimdi de evimizi eşyalarımıza uygun hale getiriyoruz. Krize daha dayanıklı hale geldik. Fırtınaya dayanıklı evimiz var artık.
Gerçekten mağazanın konsepti satışlarınızı bu kadar çok etkiliyor mu?
- 40 kadar ülkede 500 mağazamız var. Frankfurt ile başladık ve şu ana kadar 100 mağazayı yeniledik. Yeni mağazalarımız uzay gemisi gibi. Yenilenen mağazalarda satışlar geçen yılın üzerine çıkıyor. Krizdeki ülkelerde bile satışlarımız artıyor. şu anda kriz gerçekten bir fırsat bizim için. Türkiye’de de dört mağazayı yeniledik. Nişantaşı mağazası için cironun iki katına çıkma hedefi koyduk.
KARİYER
Overlokçu bile oldum
* Kaşif olmak istemiştim hep. Doğayı çok seviyorum.
* Evimiz ve fabrika yan yanaydı. Çocukluğum hep iş konuşmalarını duymakla geçti. Bir gün aile şirketimizde çalışacağımı bilerek büyüdüm.
* Saati 10 Cent’e çalıştım. Babam her aşamada çalıştırdı beni. Remayöz ve overlok makinelerini bile kullandım.
* Babam üniversiteye gitmemi istemedi. “Okul fabrikanın içinde” derdi. Venedik’te ekonomi okudum, ABD’de yüksek lisans yaptım.
* ıkinci kuşak olarak Stefanel’in başındayım.
TOPLANTI
Karım onu dinlemememden yakınır
* Her gün, her an toplantı halindeyim.
* Ofiste oturamam; sürekli hareket halindeyim.
* Çok uzun süren toplantılardan nefret ederim. Çünkü zamanımı boşa harcamak hiç hoşuma gitmez.
* Kısa konuşur kısa dinlerim. Uzun süre dinlemeye konsantre olamam.
* Karım da söylediklerinin çoğunu dinlemememden, o konuşurken aklımın başka şeylerde olmasından yakınır.
GÜNE BAŞLARKEN
En büyük zevkim gazete okumak
* Güne gerçekten erken başlarım. 06.00 dedin mi ayaktayım.
* Az uykuyla yaşıyorum. 4-5 saat uyku bana yeter.
* Zaten çok seyahat ettiğim için değişik düzenler arasında yaşıyorum.
* ılk istediğim şey iyi bir kahve içmek. Tipik ıtalyan davranışı...
* Kendimi iyi hissetmem duruma bağlı. Her sabah mutlu uyanmam ama mutlaka enerjiğim.
* Sabah gazeteleri elime alıp okumak en büyük zevkim.
SPOR
Tanjevic basketbol hocamdı
* Sık sık yürüyüş yaparım.
* Haftada iki gün antrenör eşliğinde spor yaparım. 06.00’da önce stretching ardından fitness yaparım. Ardından 30 dakika koşarım.
* Sporu daha ziyade sağlıklı olmak için yapıyorum.
* Uzun yıllar tenis ve basketbol oynadım. Bogdan Tanjevic basketbol hocamdı.
* Stefanel’in basketbol takımı vardı. Efes’e karşı final oynamıştık.
* Golf severim.
BESLENME
Makarnaya deliriyorum
* ıki yıl önce diyet yaptım. 10 kilo verdim.
* Her dört saatte bir bir şeyler yerim.
* Kahvaltıda bisküvi, kek gibi tatlı şeyler yerdim. Türkiye Genel Müdürümüz Füsun’dan süt ve yumurta gibi proteinli şeyler yemeyi öğrendim.
* Et, balık, tavuk, sebze, salata... Her şeyi yerim ama makarnaya deliriyorum. Saat 16.00’dan sonra karbonhidrat tüketmem.
* Akdeniz ve ıtalyan mutfağı severim. ıtalya’dan uzakta, espresso ve makarnayı özlerim.
MEKAN
Puro içebilmek önemli
* Eğer Treviso’daysam, çok fazla dışarıya çıkmam. Evde yemeyi her şeye tercih ederim.
* Atmosferi çok önemserim.
* Mümkünse puro içebileceğim yerlere giderim. Bu yüzden soğuk değil, dışarıda yemek yiyebileceğim sıcak ülkeleri severim.
* Londra’da Scott’s’u, ıstanbul’da Sunset’i çok beğeniyorum.
* Cipriani’nin sahibi arkadaşım. Onun New York’taki barı da gayet iyi.
TATİL
ıspanya Kralı’yla ava çıktık
* Tatilden anladığım avlanmaktır.
* Birkaç ahbap avlanmak için buluşuruz. Geçen yıl ıspanya kralı Juan Carlos ile birlikte tatil yapıp avlandık. Bu yıl ben ona gideceğim; yine avlanacağız. Bazı dükler, kontlar da av tatili arkadaşım.
* ıngiltere’de tatil severim.
* Yatım yok. Bazen birkaç günlüğüne kiralarım. Emekli olunca birkaç ayı teknede geçirebilirim.
* Bu yıl Marmaris ve Göcek’te tekne tatili yaptım.
OTOMOBİL
Mercedes koleksiyonu var
* Eskiden çok düşkündüm artık otomobillerle pek ilgilenmiyorum.
* Uzun sürüşlerde şoför alıyorum. Bunun dışında hep kendim kullanırım.
* Aslında evdeki havuzumun altı büyük bir garaj. Orada otomobillerim var.
* Av ve doğa için Mercedes ML 6.3 kullanıyorum.
* Hep Mercedes’im var; SL, S3, vs.
HOBİ
Avladığımdan fazlasını yetiştiriyorum
* Avcıyım ben! Taşra adamıyım. Doğaya çok düşkünüm. PETA ile anlaştım. Özel alanlarda hayvan yetiştiriyorum. Avladığımdan daha fazlasının yaşamasını sağlıyorum.
* Golfe merak sardım. Venedik yakınlarında iki golf sahası yapacağım.
* Minyatür ördekler topluyorum. Dünyanın her yerinden ördeğim var. Sık sık hediye de gelir.
* Resim sanatını severim. Puro ve şarap koleksiyonum da var.
* Okumaya çok düşkünüm.