Engelsiz seyahatle yollara devam
Levent Karagöz (50) emekli banka müdürü. 1990’da geçirdiği omurilik felci nedeniyle yaşamını tekerlekli sandalyede sürdürüyor. Bu durum seyahat tutkusuna engel olamadı. Seyahat tecrübelerini sitesi ‘Engelsiz Seyahat’te paylaşıyor. “Engellilere evde oturmayın, seyahat edin, bu sizin en doğal hakkınız” diyor. Avrupa’nın ‘engelli dostu’ başkentlerinden Paris’i anlatıyor.
Blogunuz ‘Engelsiz Seyahat’ nasıl ortaya çıktı?
- Engelli olmadan önce de seyahati çok seviyordum. Engelli olduktan sonra seyahat etmem güçleşti. Kaynak sıkıntısı vardı. Yani engelliler için hiçbir seyahat kaynağı yoktu. Kendimden yola çıktım. Engelli kişilerin seyahat önerilerine ihtiyacı olduğunu düşünerek böyle bir girişimde bulundum. Türkiye’de engellilerin eve kapanması ve pasifize edilmesine karşı da bir tepkiydi bu. Ne yazık ki bu ülkede engelliler ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor. Blogum vasıtasıyla engellilere evde oturmayın, seyahat edin, bu sizin en doğal hakkınız demek istiyorum.
Karagöz ailesi, Paris'te Louvre müzesinde.
Paris’i neden tercih ettiniz? Sizin için uygun muydu?
- Paris tabii ki dünyanın en güzel kentlerinden. Gitmeden önce araştırdım. Tarihi mekân ve sokaklarının tekerlekli sandalyeye uygun olduğunu öğrendim. Paris bazı Avrupa kentlerine göre bu konuda geri kalmasına rağmen engelli dostu bir şehir.
Nerelere gittiniz?
- Eşimin refakatiyle birlikte Eyfel’e gittim. Kulenin önünde her zaman sıra olur. Görevliler beni görür görmez öne aldı. Engellilere özel giriş kapısından girdik. Tüm tedbirleri aldılar. Dört dörtlük bir hizmetti. Louvre Müzesinde de aynı ilgiyle karşılandım. Bu müzenin tekerlekli sandalyeyle yüzde 95’ine kadar ulaşım sağlanabiliyor. Louvre’a engellilere özel büyük ve ferah bir asansörle giriş yaptım. Eyfel’de olduğu gibi ücret talep edilmedi. Zemin tekerlekli sandalyeye uygundu. Ayrıca rampalar ve güzergâhlar da buna göre düzenlenmiş. En ilginç olanını Mona Lisa’da yaşadım. Görevliler beni kimsenin giremediği ve tabloya beş metre mesafedeki özel bir açıya götürdü. Herkesin uzaktan gördüğü tabloyu bu sayede ben ve eşim çok yakından gördük. Görme ve işitme engelliler için de özel düzenlemeler vardı. Kabartmalar, sesli uyarılar yardımcı oluyor.
YARDIMA GEREK BİLE YOKTU
Sokaklarda sorunla karşılaştınız mı?
- Kaldırım yükseklikleri ve rampalar tekerlekli sandalyeler için tasarlanmış. Toplu taşımada gerekli tedbirler alınmış. Kolaylıklar sağlanıyor. Otobüs sizi gördüğünde uygun bir açıyla yaklaşıyor, alçalıyor ve rampayı indiriyor. Tekerlekli sandalyeye ayrılmış bölümde seyahat ediyorsunuz. Kimse bu bölümü işgal etmiyor. Şoför, inerken de aynı özeni gösteriyor. Duraklarda tabelalar ve uyarıların yükseklikleri de tekerlekli sandalyelere göre ayarlanmış. Paris’in metrolarında kimi sıkıntılar yaşanabiliyor. Eski bir metro olduğu için sadece bir iki hat uygundu. Kullanamadık. Paris’e giden engelliler, otobüsü tercih etmeli. Sen Nehri’ndeki tur vapurları da engelli dostu. Görevliler hemen yardıma geliyor. Binip inerken hiçbir sorunla karşılaşmadım. Paris’e giden benim gibi bir engelli, yanında hiç kimse olmasa da rahatlıkla şehri gezebilir.
Restoran, hotel gibi yerlerde bir zorluk yaşadınız mı?
- Paris’te gittiğim her restoran ve kafede engelliler için masalar ayrılmıştı. Hepsinin özel tuvaletleri vardı. Kaldığım otel çok iyi değildi. Buna rağmen özenle tasarlanmış engelli odasında kaldım. Türkiye’de bu odalardan faydalanmak için beş yıldızlı bir otele gitmelisiniz. Yasalarla belirlenmiş ve otelin engelliler için ayırmakla mükellef olduğu bu özel odaları çoğu beş yıldızlı otelde dahi bulamazsınız. Bu da demek oluyor ki Türkiye’de engelliler için ucuz tatil pek mümkün değil!
Levent Karagöz ve eşi, Barcelona'da.
Parislilerin engellilere karşı davranışları nasıldı?
- Herhangi kötü bir muameleyle karşılaşmadım. Hemen herkes engelli haklarına özen gösteriyor. Sizin yerinizi işgal etmiyor, yardım ediyor. Size kolaylık sağlamaya çalışıyor. Bu şehirde dışlandığınızı kesinlikle hissetmiyorsunuz. Size “ne işin var dışarda” demiyorlar. Rahatsız edici bakışlarla karşılaşmıyorsunuz.
İstanbul’la Paris’i kıyaslayabilir misiniz?
- Bu gerçekten zor. İstanbul’da bazı ilerlemeler oldu. Önemli bazı yasa değişiklikleri yapıldı. Fakat bunlar yeterli değil. İstanbul bir engelli için hâlâ eziyet. Metro uygun olmasına rağmen, metrobüse binmeye çalıştığımı hayal edin. Engelli olmayanlar bile binemiyor. Hepsinden önemlisiyse zihniyet. Geçen sene engelli parkını işgal eden bir aracı trafik polisine şikâyet ettiğimde “Ne işin var senin bu halde dışarda?” dedi. Trafik asayişini sağlaması gereken biri bile bu denli korkunç bir tepki veriyorsa, ne diyebilirim ki? Mesela İstanbul’da bazı kaldırımlar tekerlekli sandalyeler için yeniden düzenlendi. Oraya arabasını park ediyor kimileri. Yani o alçaltmanın bir engelli için yapıldığını düşünmüyor. Otobüse binerken yolcular vaktinizi çaldığını düşündüğü için size sinirlenebiliyor. Türkiye’de Avrupa ile kıyaslandığında alınması gereken çok uzun bir yol var önümüzde.
Barcelona'nın en işlek caddelerinden La Rambla'da.
Gelecek engelsiz seyahat rotanız hangi şehir?
Londra. Şimdi bu şehri araştırıyorum.
EN'LERİ
En sevdiği engelli dostu şehirler
Barcelona, Paris
Seyahatte ne okur?
Seyahat rehberi
Seyahatte ne yer ne içer?
Yerel lezzetler
Nerede kalır?
Engelli dostu otellerde
Kiminle seyahat eder?
Eşi
Seyahatten ne alır?
Yerel ürünler