En cesur denizciler korsanlara karşı

Plajları ve şaraplarıyla meşhur sayfiye kenti Alicante, turist sezonu bitmesine rağmen tıklım tıklım dolu. Bu kalabalığın sebebi yat yarışı meraklılarının üç yıldır heyecanla beklediği Volvo Okyanus Yarışı. Tam dokuz ay süren ve dünyanın en ünlü açık deniz yat yarışının 11’incisi Alicante’den başlıyor.  Bu seneki yarışta yer alabilmek için 84 şehir başvurdu. Ama ilk etabın ev sahipliğini yine Alicante kaptı.
11. Volvo Ocean Race için, Alicante marinası, içinde dükkân, sinema, showroom ve barların da bulunduğu bir yarış kasabasına dönüştürüldü. Bu yıl başlayan ve gelecek yıl sona erecek yarışta altı yat yarışıyor: Fransa’dan Franck Cammas kaptanlığında Groupama Sailing Team, ABD’den Ken Read kaptanlığında Puma Ocean Racing, Yeni Zelanda’dan Chris Nicholson kaptanlığında Camper with Emirates, İspanya’dan Iker Martinez kaptanlığında Team Telefonica, Çin’den Mike Sanderson kaptanlığında Sanya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden Ian Walker kaptanlığında Abu Dabi Ocean Racing.
Yatların ismi önce kaptanlarıyla birlikte anılıyor ama yarış boyunca her birinde 11 mürettebat görev yapıyor. Ekipte 30 yaşından genç en az üç yelkencinin de bulunması gerekiyor. Üstelik bu yılki Volvo Ocean Race son derece uluslararası bir kimlik taşıyor: Tam 15 ayrı ülkeden yelkenci yer alıyor bu 6 yatta.

DÖRT OKYANUS BEŞ KITA

Geçen hafta Alicante’deki liman içi yarıştan sonra tekneler bugün okyanusa açılıyor. Takımlar ilk etapta Alicante’den 20 günde 6 bin 500 deniz mili uzaklıktaki Güney Afrika’nın Cape Town limanına ulaşacak. Ardından Atlantik, Pasifik, Hint ve Güney okyanuslarını ve de Asya, Afrika, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avrupa’yı geçecek. Bu açık denizler dışında Abu Dabi (Birleşik Arap Emirlikleri), Sanya (Çin), Auckland (Yeni Zelanda), İtajai (Brezilya), Miami (ABD), Lizbon (Portekiz) ve Lorient’da (Fransa) liman içi yarışlar yapılacak.
Volvo Ocean Race, dokuz aylık çekişmenin sonunda 7 Temmuz 2012’de İrlanda’nın Galway limanında sona erecek. Bu meşakkatli yarışta yatlar tam 39 bin 270 deniz mili (72 bin 730 km) yol kat edecek. Üstelik bu yarışın şampiyonluğu doğrudan para da kazandırmıyor. Tıpkı Olimpiyatlar’daki gibi kazanana para ödülü yok. Şampiyon takım alüminyum ve gümüşten yapılmış 9 kilo ağırlığındaki Volvo Okyanus Yarışı Kupası’nı kazanacak.
Bu yarışta takımların dayanıklılığı ve disiplini test ediliyor. Çünkü, açık denizde kimi zaman 25 gün boyunca hiç kara görmeyecekler. Teknede taze yiyecek bulunması yasak; mönüde sadece sıcak suyla ısınan kuru gıdalar olacak. Kamaralar konfordan çok uzak; teknede ağırlık yapmaması için hiçbir mobilya bulunmuyor. Dört saatlik vardiyalardan sonra denizciler minicik alanlarda dinlenecek. Mutfak ve tuvalet aynı yerde.

YATLARI TAŞIYACAKLAR

Yelkenciler yol boyunca Güney Okyanusları’nda eksi 15 dereceyi, Ekvator çizgisindeyse 45 derece sıcaklığı görecek. Güney Okyanusları’nda buzdağlarından kaçmaya çalışacak. Bu bölgelerde teknelere erişim neredeyse imkânsız olduğundan, bir aksilik halinde ekiplerin aralarında yardımlaşması gerekiyor. Her ekipte ilkyardım bilen en az bir kişi bulundurulması da zorunlu. Yaklaşık beş yıl önce bir denizcinin kazayla denize düşüp öldüğünü de hatırlatalım.
Yatlar için bir diğer tehlikeyse tekinsiz sular. Bazı beklenmedik durumlarda en yakın limana yanaşmak bile güvenlik açısından sorun haline gelebiliyor. Örneğin Fas Sahil Güvenlik güçleri yelkenlileri durdurup arama yapabiliyor. Bu nedenle bu yılki yarışta Fas kıyıları için bir ‘yasak kuşak’ oluşturuldu. İran suları, Molukka Boğazı, Filipinler ve Endonezya ışıksız tekneler ve kontrolsüz deniz trafiği nedeniyle kaçınılması gereken yerlerden.
Fakat bu yılki rotanın en riskli bölgesi, Somalili korsanların kol gezdiği 5 bin 430 deniz millik Cape Town-Abu Dabi ve 4 bin 600 millik Abu Dabi-Sanya etapları. Önlem olarak, filo Cape Town’da gizli bir bölgeye gönderilecek. Ekipler uçarak Abu Dabi’ye geçecek, gemiler de doğrudan Abu Dabi’ye nakledilecek.

EN AZ 10 MİLYON EURO GEREKİYOR

Bir teknenin Volvo Ocean Race’e katılması için 10 milyon Euro bütçeyi gözden çıkarması gerekiyor. Üstelik mürettebatın maaşları ve onları izleyen ailelerinin seyahat giderleri de hariç, bu maliyetin büyük bölümü teknelerin inşasına harcanıyor. Teknenin yalnızca yapımı 4-5 milyon Euro’ya mal oluyor. Yelkenlerin maliyeti 500 bin Euro’yu buluyor. Teknelerin en iyi performansa erişebilmesi için hidrodinamik, hız geliştirme araştırmalarına da bir buçuk milyon Euro ayrılıyor.
Yarış kuralları gereği, yarışacak tekneler aynı tipte olmalı. Karbon elyafından imal edilen teknelerin boyu 70 feet (21.3 metre). Direklerin uzunluğu ise 31.5 metreye kadar çıkıyor. Her teknede 17 yelken var. En büyük yelkenlerin kapladığı alan, iki tenis kortuna eşdeğer; yani yaklaşık 500 metrekare boyunda. Bu kadar donanımla her yat saatte 40 knot (74 kilometre) hıza ulaşabiliyor.

İLK ETABIN GALİBİ ABU DABİ

Yarışın ilk etabının başlangıç noktası Alicante’deki liman içi yarışıydı. Kısa mesafede arkada kalınca, tekrar avantaj sağlaması zor olduğundan dev yelkenliler başlangıç öncesinde iyi pozisyon yakalamak için kıran kırana mücadele verdi. Çok sayıda seyirci de denizde eşlik ederek izledi. Favori takım Camper olmasına rağmen, heyecan verici 50 dakikalık yarışın sonunda Ian Walker kaptanlığındaki Abu Dabi takımı birinci olarak ilk altı puanı kaptı. Arap Emirlikleri’den katılan ilk denizci Adil Halid (22), takımı diğerlerine 14 dakikalık fark attığı için yarış sürerken teknede zafer turu atıp ülkesinin bayrağını dalgalandırdı. Hatta şampanya patlatmayı da ihmal etmedi.