Emirgan'da gizli cennet

İstanbul’un stresli havasından, yorucu trafiği sıkıldıysanız, doğayla iç içe, mavinin ve yeşili bir arada görebileceğiniz bir yer bulmak için aslında çok uzaklara gitmenize gerek yok. Bir otobüsle ya da bir vapurla kolaylıkla ulaşabileceğiniz, yeşilin bin bir tonunun, birbirinden güzel lalelerin ve 3 güzel köşkün size ev sahipliği yapacağı Emirgan Korusu, güzel bir gün geçirmeniz için sizleri bekliyor. İşte hurriyet.com.tr sizin için Emirgan Korusu'nu gezdi ve fotoğrafladı.

RENGARENK LALELERİ VE DOĞA GÜZELLİKLERİYLE EMİRGAN KORUSU

Emirgan Korusu denilince ilk önce laleler gelir akla. İşte o lalelerin yarattığı renk cümbüşünü seyretmenin ve zevkini sürmenin tam zamanı. Emirgan Korusu’na bu yıl 48 türde 1 milyon 370 bin adet lale dikildi. Ayrıca koruda lalelerle birlikte çuha çiçekleri, mor renkteki muscari çiçekleri de laleler arasında yerini almış durumda.

Özellikle bahar ayı boyunca tadına doyulmaz lalelerin güzellikleri ile bizleri selamlamaya devam edecek. Emirgan Korusu’nda piknik yapan ailelerden, ders çalışan çocuklara, muhteşem boğaz manzarası eşliğinde renk cümbüşünü ziyaret eden turistlerden, temiz havayı ciğerlerine depolayarak yürüyüş yapan sporculara kadar herkesi sabahın erken saatlerinden itibaren ziyaretçilerini ağırlıyor.

�

Korunun ev sahibi 3 köşkün (Sarı, Beyaz, Pembe Köşk) içerisinde yer alan restoranlarda sabahlar hem kahvaltınızı yudumlayabilir hem de akşam yemeği yiyebilirsiniz.

Ayrıca 2 Nisan – 18 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen İstanbul 5. Lale Festivali kapsamında Beyaz Köşk’ün yer aldığı geniş alanda, ünlü sanatçıların tasarladığı lale şeklindeki heykeller de sergileniyor. Türkan Şoray, Orhan Gencebay, hatta yakın zamanda hayata gözlerini yuman Galatasaray eski başkanı Özhan Canaydın’ın tasarladığı lale heykelleri görebilmeniz mümkün.

�

EMİRGAN KORUSU'NUN TARİHÇESİ

Bizans döneminde “Kyparates” adıyla anılan ve Baltalimanı’ndan İstinye’ye kadar uzanan geniş bir araziyi kapsayan bir servi ormanı olan bugünkü Emirgan Korusu’nun ismi de IV. Murat’ın İran seferinden dönerken yanında getirdiği Emirgune’nin oğlu Tahmasb Kulu Han’dan geliyor.

IV. Murat'ın Roma seferinde beraberinde getirdiği arkadaşı İranlı Prens Emir Güne Han' a hediye etmesiyle tarih sahnesine çıkan bu yeşillik, Feridun Bey Bahçeleri adıyla, yüzyıllar boyu birkaç kez el değiştirdikten sonra 1860' lar sonunda Mısır Valisi iken payitahttan " Hıdivlik ünvanını koparan İsmail Paşa nın eline geçmiş ve onun kıvıya yaptırdığı büyük ahşap sarayının arka bahçesi olarak kullanılmıştır.

Hıdiv'in İngiltere ve Fransa tarafından indirilmesinden sonra bir süre daha aile elinde kalan park,1930'larda Satvet Lütfıi Tozan tarafından satış alındı. Tozan'ın bir davetine katılan Vali ve Belediye Başkanı Lütfi Kırdar'ın ilk kez gördüğü çevresine bakınıp "bir kişiye bu kadar yer çok" demesi ile, 1940' ların başında kamulaştırılıp şehrin mülkiyetine geçirilmiştir. Koruluktaki üç köşkü de İsmail Paşa yaptırmıştır.
Tarih boyunca “Emirgune Bahçesi” ve “Mirgün Bahçesi” diye de adlandırılan 472 bin metre karelik bu koruyu kapsıyor.