El Raval’dan sevgilerle

Batakhane bölgesiydi

El Raval bölgesi kısa bir süre öncesine kadar Barselona’nın gettosu, ayak basılmayan toprakları olarak bilinirmiş. Hırsızlar, fahişeler, aylaklar, mafyanın yaşam alanı Jean Genet’nin 1949’da yazdığı The Thief’s Journal; Nobel ödüllü Claude Simon’un The Palace gibi eserlerine ilham kaynağı olmuş. Bugün gençlerin, sabahları görmek istemeyenlerin, Pakistan göçmenlerinin mahallesi. Raval’ın meydanları, küçük dükkânları arasında kaybolmadığınız zamanlarda Els Tres Tombs’da tapas seansına oturabilir; La Rambla del Raval’daki devasa kedi heykelinin yanında poz verebilirsiniz.

Sanat durakları

Carrer de Tamarit’ten, Carrer del Comte d’Urgell’e döndüğümde karşımdaki binayı kaplayan duvar resminden anlamalıydım, olmadı. Rambla del Raval’a kadar ara sokaklar arasında kaybolmam; her köşede durup makinemin objektifini graffitilere yaklaştırmam; bisikletle geçenlerin elime tutuşturdukları broşürlerde sergi açılış duyurularının olduğunu keşfetmem; saat 15.30’da randevu verdiklerimin 16.15’te “nerede kaldın” telefonlarını şaşkınlıkla açmam gerekti. El Raval; galeri, kültür-sanat merkezi, dükkan, sokak ayırt etmiyor, bulduğu her boş alana heykel, resim, fotoğraf konduruyor. · Angels Barcelona özellikle video, ses ve görsel sanatlar konusunda uzman. Genellikle yerel ve genç, yenilikçi simaların işleri burada gösteriliyor. · Miscalanea’da beğenilen posterlerden almak, stencil yapmayı öğrenmek, kanepede içeceğini yudumlarken kısa filmler izlemek, Gameboy’dan müzik çalmak, kolaj yaratmak gibi güzellikler var. · Son zamanların pek popüler dükkan/galeri modelinden biri de Room Service. Burada gördüğünüz mobilyalar aslında tasarım harikası olarak sergilenmekte ama bunun da bir fiyatı var. Alabilir, koleksiyonunuza ister evinizin bir köşesine kaldırabilirsiniz. · Arts Santa Monica bilim ve sanat arasındaki denklemi iyi kurmuş yerlerden. Fotoğrafçıların grup işleri, belgeseller, Katalan yazarların kitap okumaları, paneller daimi programında.

Yemek zili çaldı

El Raval’da saat 24.00’te açılıp 08.00’de kapılarını kapatan esnaf, gurme tipi değil, Anthony Bourdain’i ihya edecek tarzda mönüler sunuyor. Bulduğunuz her köşede iyi ekmek satan bir fırın, organik peynirler üreten şarküteri, ekmeğin üzerine dilimlenen chorizo’yla ihya olabilirsiniz. Ama ben yerlisine danışarak, öğle ve akşam için esaslı iki mekân keşfettim: · El Bulli’nin eski şeflerinden Albert Raurich Dos Palillos’ta Asya mutfağını İspanyol kültürüyle birleştiriyor. Müşterilerin birbiriyle tanışması, muhabbet etmesi için uzun masalar ve bar tabureleri var. Tavsiyem fiyatların yarı yarıya düştüğü öğle saatlerinde uğramanız. · Akşam ise Madame Jasmine’in masaları popüler. Çok çeşitli bocadillos (sandviç) yanında kokteyl mönüsünden seçtiğiniz özenle hazırlanıyor. Asıl olayı gecenin devamında önerecekleri bir parti mekânının mutlaka bulunması. Ama bunu yalnızca ‘kapalı’ tabelası kapıya asıldıktan sonra hâlâ içerde kalanlar biliyor.

Tadımlık lezzetler

İspanyol mutfağının iyi özelliklerinden biri bizim mezeye benzeyen tapas’ları. Ne ısmarlayacağınızı bilemediğiniz anlar için bir liste vereyim: Ançuez ya da biberle servis edilen aceitunas; patates, et, hatta balık üzerinde gelen zeytinyağı ve sarmısak karışımı allioli; domuz etinden yapılma İspanyol sucuğu chorizo; kızarmış sebze, risotto hatta balık aromalı toplar croquetas; büyük karidesler gambas; içi doldurulmuş midye Mejillones rellenos; kimi zaman bolonez, bazen acı, diğer anlarda sade servis edilen dışı kızarmış, içi fırınlanmış patates bravas; küçük kalamalar puntillitas.

Alışveriş mi dediniz

El Raval, tahmin edeceğiniz üzere AVM ve marka butiklerin mekânı değil. Buradaki her mağazanın bir stili, karakteri var. İşte not aldıklarım: · Sayın YSL, Chanel, Louis Vuitton ve 1950’lerden çarşaf gelse onu bile giyerim tutkunları! Blow by Le Swing tam sizin telden çalıyor. · ‘Sıradışı Pazar’ ismiyle ün salmış fantastik mutfak, kırtasiye, oyuncak, banyo, dekorasyon tipi konularda şahane ürünler satıyor. Yurtdışına çıkınca hediyelik eşya aranır ya durmadan. İşte ona çare. · Reira Baixa Caddesi’nde pek çok vintage dükkân bulacaksınız. Motel en iyi ve çeşitlisi.
· Londra, Paris, New York’tan seçme aksesuarlar; Wood Wood, Via Snella gibi ortakların koleksiyonları; sanat kitapları; Cecilia Sorensen imzalı tişörtler… İskandinav sadeliğine karışan Katalan renkleri, Stil Light raflarında satışta.
· Wah Wah’ın vinyl koleksiyonuna bakmak istiyorsanız: 11.00 – 14.00; 17.00 – 20.30 saatleri arasında kapısını tıklatmalısınız.

Ekimde Barselona

27 Ekim’de Barselona’da olursanız Sala Apolo’da The Foals sahneye çıkıyor.
Mercat de Mercats gastronomi festivali 18 Ekim’de başlıyor, üç gün sürüyor. Barselona Katedrali ve Santa Caterina Marketi arasında kurulacak standlarda İspanyolların ve Katalanların geleneksel yemeklerini hem tatma, hem de organik reçel, peynir, şarküteri ürünlerinden satın alma imkânınız var.
Barselona Caz Festivali’nde 25 Ekim’de Dianne Reeves, 29 Ekim’de Rumba Para Bebo, 31 Ekim’de Tindersticks sahneye çıkıyor. (www.theproject.es)
31 Ekim’de başlayıp dört gün sürecek Manga Fuarı, 100 bin manga severi video oyunları, filmler, konferanslarda buluşturacak. Plaza Espana yakınındaki Fira de Barcelona at Montjuic’de... (www.ficomic.com)