GeriSeyahat Dünyanın yaşanacak en iyi üçüncü kenti KOPENHAG
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Dünyanın yaşanacak en iyi üçüncü kenti KOPENHAG

Dünyanın yaşanacak en iyi üçüncü kenti KOPENHAG

Bir varmış bir yokmuş, denizlerin derinlerinde babasına ait krallıkta, mutlu mu mutlu, pek de meraklı bir deniz kızı yaşarmış. En büyük isteği ise 15 yaşına geldiğinde göreceği, suyun üstündeki hayatmış. Masal bu ya, o gün gelip, yıllardır hayal ettiği güzelliklerle karşılaştığında, bir prense de aşık olmuş deniz kızı. Sevgilisiyle beraber olmak uğruna sesinden feragat edip, ayaklara kavuşmuş ama sesini duyuramadığından sevdiğine bir türlü kavuşamamış. En sonunda da bir köpüğe dönüşmüş...Hans Christian Andersen hepimizin çocukluğunu renklendirmiş, yapıtları İncil’den sonra en fazla dile çevrilmiş bir yazar. Küçük Deniz Kızı adlı eseri ise 1913’te Edward Eriksen tarafından bir heykele dönüştürüldü ve Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ı, sembollerinden biri olarak süslüyor... Şehre gelen gemiler de mahzun Deniz Kızı’nın önünden geçerek limana süzülüyorlar... Avrupa Birliği sayesinde kriterleri hayatımızın bir parçası haline gelen Kopenhag, geçtiğimiz günlerde aldığı ‘Dünyanın yaşanacak en iyi üçüncü şehri’ ödülüyle bu standartların gerçekten de mevcut olduğunu kanıtlıyor! Kopenhag ufukta parlak siluetleri olan bir şehir değil, tam tersine dümdüz bir yerleşim, o yüzden manzarayı görmek için bir kilise kulesinde ya da yüksek bir bina tepesinde almak zorundasınız soluğu. Danimarkalı kralların yaklaşık bin yıldır izlerini bıraktıkları bu şehir, en büyük imar hareketini 1600’lü yıllarda IV.Christian zamanında yaşamış. Dünyanın en eski monarşilerinden birine ev sahipliği yapan şehirdeki Amelienborg Sarayı’nda bugün Kraliçe Margrethe II hayatın tadını çıkarıyor, yazın da Fransız kocasıyla 406 adadan oluşan ülkeyi dolaşıyor. Eski saray olan Christiansborg, ülkenin parlamentosu olarak kullanılırken, Rosenborg’da ise kraliyet mücevherleri sergileniyor. İsveççe ve Norveççe’ye benzeyen dilleri çok zor olan Danimarkalıların çoğu iyi İngilizce konuştuğundan ülkede lisan problemi yaşanmıyor. Dünyanın en düşük suç oranına sahip ülkelerinden biri olan Danimarka’da, polisler en az seksen saat İngilizce eğitim aldıktan sonra çalışabiliyorlar.TÜCCARLAR LİMANIBaltık ticaret yolu üzerinde olduğu için gelişmesini hızla sürdüren ve 15. yüzyılda kraliyet merkezi ve Norveç’le İsveç’in de başkenti olan Kopenhag’ı keşfetmenin değişik yolları var. Bir, iki veya üç günlük kartlardan aldığınız zaman hem toplu taşıma araçlarından sınırsızca yararlanabiliyor, hem de altmışın üzerindeki müze ve turistik yere girme hakkı elde edebiliyorsunuz. Kanal turları (www.canaltours.com) size Amsterdam gibi kanalları çok olan bu şehrin likit tarihiyle ilgili ipuçları verirken, değişik bir açıdan Kopenhag’ı görmenizi sağlıyor. Kenti en iyi keşfetme yolu ise ‘Bycyklerne’ dedikleri ve şehrin çeşitli noktalarından 20 kron (bir dolar) karşılığı kiralayabileceğiniz bisikletlerden geçiyor. Taksileri es geçin. İnanılmaz pahalı.Danca’da ‘Tüccarlar Limanı’ anlamına gelen bu şehrin tam orta noktasında Belediye Sarayı Meydanı (Radhuspladsen) var. Bu meydandan Kraliyet Tiyatrosu, ünlü D’Angleterre Oteli ve alışveriş merkezi Magasin du Nord’un bulunduğu Kongens Nytorv meydanına yürürseniz, şehrin candamarı olan ve yayaların tekeline sunulmuş bulunan Stroget’ten geçiyorsunuz. Beş caddeden oluşan Stroget, şık mağazaları, restoranları, Danimarka’nın dünyaca ünlü dizayn (Bang&Olufsen, Royal Copenhagen Porselenleri, Georg Jensen ve Lego gibi) markalarını satan dükkanları, kafeleri, tiyatroları ve tarihi eserleriyle her yaştan ve milletten insanın ilgisini çekiyor. Amagertorv 29’daki Sostrene Grenes (Grene Kızkardeşler) isimli dükkanda da çok ucuza komik hediyelik eşyalar bulabiliyorsunuz. Ülkenin milli taşı amberi satan dükkanlar ise ayrı bir zenginlik katıyor kalabalıkların arşınladığı bu bölgeye. Bir dükkanda yapacağınız 300 kronluk (yaklaşık 40 Euro) alışverişle de vergi iadesine hak kazanıyorsunuz.160 BİN ÇİÇEK, 110 BİN AMPULDanimarka kaliteli yiyecek ihracatında en önemli ülkelerden biri. Diyeti dönüşe erteleyin. Açık sandviç dedikleri Smorrebrod’u, dünyaca ünlü biralarından biriyle ya da Aquavit isimli içkiyle deneyin. Ana yemek olarak Herring balığını veya somonu patates eşliğinde yeyin. Danimarka çörekleriyle de keyfinizi tamamlayın. Danimarka’nın en büyük adası Zealand’da yer alan ve ülke nüfusunun beşte biri olan 1,1 milyonu barındıran Kopenhag’da gece için seçenekler de çok. Belediye Binası’nın yanında yer alan ve 1843’ten beri hizmet veren Tivoli bahçeleri 37 restoranıyla her zevke hitap ediyor. Tiyatrolar, birahaneler ve lunapark, 160 bin çiçeğin süsleyip, 110 bin ampulün aydınlattığı bu parkı daha da renkli hale getiriyor. Kraliçe 60. yaşını burada kutladı dersek belki akşam yemeği için tercihiniz Tivoli olabilir. Benim tavsiyelerim: Divan 2, Perlen (Tel:33148644.www.perlen-tivoli.dk) ve Faergekroen (Tel:33129412.www.faergekroen.com). Her ne kadar Yeni Liman olarak adlandırılsa da 1600’lerde bir suni kanal olarak tasarlanan Nyhavn, şehrin gece hayatının en önemli noktalarından biri. Deniz ürünlerini seviyorsanız doğru yerdesiniz. Den Sorte Ravn (Tel:33131233.www.sorteravn.dk) ve Skipperkroen (Tel:33119906.www.streckers.dk) sizi memnun edecek restoranlardan. Eğer bir Danimarkalı ailenin evinde yemek yemeyi istiyorsanız ve adam başı 360 kronu (49 Euro) gözden çıkarıyorsanız 33464646‘yı (www.meetthedanes.dk) arayın. İSKANDİNAVYA’NIN EŞİĞİKuzey ve Baltık Denizleri arasında bulunan Danimarka, İskandinavya’nın da eşiği sayılıyor. 1167 yılında piskopos Absalon tarafından kurulan Kopenhag’dan her gün saat 17.00’de kalkıp ertesi sabah 09.00’da Oslo’ya varan gemi (www.dfdsseaways.dk) Danimarka’dan Norveç’e gitmenin en keyifli yollarından biri. Eğer İsveç’e gitme niyetindeyseniz İskandinavya’nın en önemli projelerinden biri kabul edilen 16 kilometre uzunluğundaki Oresund Köprüsü, Kopenhag’ı İsveç’in şehirlerinden biri olan Malmö’ye bağlıyor.2005’te 200. doğum yıldönümü (www.hca2005.com) kutlanacak olan Hans Christian Andersen yaşadığı zorluklardan aldığı ilhamla Kurşun Asker, Kibritçi Kız, Kırmızı Ayakkabılar, İmparatorun Yeni Elbisesi, Çirkin Ördek Yavrusu gibi evrensel gerçekler ve değerler içeren 174 masala imzasını atmış. Bu büyük yazarla en büyük ortak noktam ‘Gezmek yaşamaktır’ diye özetlediği yaşam felsefesi. Doğduğu evde, dolaştığı sokaklarda elimde kitap, Andersen’in sihirli masallarını yeniden keşfederken içimdeki çocukla da uzun bir aradan sonra tekrar sohbet etme imkanı buluyorum. Gezmek sadece dünyanın farklı coğrafyalarında dolaşmak değil, gezmek bazen kendi iç dünyanızda, o kimselerin bilmediği şahsi coğrafyanızda keşiflerde bulunmak ve hayatın her şeye rağmen ne kadar güzel olduğunu fark etmek. Bir hayat boyu gezerek yaşamanız dileğiyle....Müze sevenlereKopenhag’da sanatseverleri mutlu edebilecek çok sayıda müze var. Türkiye’den gelme eserlerin de bulunduğu Glyptotek (www.glyptoteket.com), Siyah Elmas olarak geçen Kraliyet Kütüphanesi (www.kb.dk), ünlü heykeltıraş Thorvaldsen’in heykellerinin bulunduğu müze (www.thorvaldsensmuseum.dk) bunlardan bazıları. Şehrin biraz dışında ise muhteşem bir sanat müzesi olan Louisiana (www.louisiana.dk), Sheakespeare’in Hamlet’inde geçen şato olan Kronborg Slot (www.kronborg.dk) var.
False