GeriSeyahat Dünyanın en uzun canlılarını gördüm
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Dünyanın en uzun canlılarını gördüm

Dünyanın en uzun canlılarını gördüm

İstanbul’da yaşayan Sevgi Özkan (33), ODTÜ Ekonomi Bölümü mezunu. Tekstil sektöründe çalışıyor. Seyahati, fotoğraf çekmeyi ve spor yapmayı seviyor. Özkan, geçen yıl ABD’nin San Francisco kentine gitti. Herbiri doğa anıtı kabul edilen dev sekoyalarıyla ünlü Muir Woods’u gezdi. “Ağaçların büyüklüğü ve uzunluğu gerçekten çok çarpıcıydı” diyor.

Daha önce nerelere seyahat ettiniz?
- İngiltere’de Londra, ABD’de Seattle, San Francisco ve New York, ayrıca Hollanda, Almanya, Çekoslovakya, İtalya, Mısır ve Suriye’ye gittim. Yurtiçinde de Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu hariç her yeri gezdim.

Muir Woods neden ilginizi çekti?
- Seattle ve New York’ta daha önce İstanbul’da misafir ettiğim Amerikalı arkadaşlarım var. Onların daveti üzerine 2009 Martı’nda ABD’ye gittim. San Francisco’yu her zaman görmek isterdim. Oraya kadar gitmişken fırsatı kaçırmak istemedim. Seattle’da yaşayan arkadaşım da bana eşlik etti. Kenti iyi bilmesi, rehberliği benim için avantaj oldu. Orman, kent merkezinin 19 kilometre kuzeyindeki bir vadide. Bir tarafı Pasifik Okyanusu’na, diğer tarafı ise San Francisco Körfezi’ne hakim.

BİN YAŞINDA AĞAÇLAR 85 METRE BOYUNDA
/images/100/0x0/55eb1d9bf018fbb8f8ac22dd


Sizi en çok ne etkiledi?
Ağaçların büyüklüğü ve uzunluğu gerçekten çok çarpıcıydı. Çok iyi korunmuş, doğal bir ormanda yapılan tırmanıştan sonra, tepede gordüğüm manzara gerçekten müthişti. Gidişteki feribot ve otomobil yolculuğundan da çok keyif aldım. Sekoyalar dünyadaki en uzun canlılar. 80-85 metre boyunda, 4-5 metre eninde ağaçlar var. Yaşları 800-1000 arasında. Sadece bu ağaçları görmek için bile gidilebilir. Gidenlere mutlaka yürüyüş parkurlarından birini denemelerini, en tepeye kadar çıkmalarını öneririm. Biraz yorulacaklar ama tepeden Pasifik Okyanusu ve San Francisco Körfezi’nin eşsiz manzarasını görecekler.

Nasıl gittiniz, nerede kaldınız?
- Kent merkezinde kaldık. San Francisco’da görülecek çok yer ve yapılacak çok şey var. Bu nedenle merkezde konaklayıp günübirlik Muir Woods’a gitmek daha mantıklı. Zaten milli park olduğu için ormanda konaklamak mümkün değil. Biz San Francisco’dan Sausalito’ya feribotla gidip oradan otomobil kiraladık. Feribot yolculuğunda Golden Gate Köprüsü’nü, Alcatraz Hapishanesi’nin bulunduğu adayı gördük. Muir Woods’a toplu taşıma aracıyla gitmek mümkün değil ama San Francisco’dan günübirlik turlar düzenleniyor.

ORMANDA RASTLADIĞIM AMERİKALI TRABZON’U SORDU

Bölgenin yemekleri nasıl?

- Şimdiye kadar gezdiğim şehirler arasında en çok San Francisco mutfağını sevdim. Deniz ürünleri, salataları müthiş. Yemeklerde organik malzeme kullanılıyor. Peynirde çok çeşit bulmak mümkün. Sourdough isimli ekmekleri meşhur. Parka feribotla gidecekler, iskeledeki dükkanlardan müthiş peynirler alabilir. Deniz ürünleri, Napa ve Sonoma vadilerinden gelen şaraplar da mutlaka tadılmalı. Zuni Cafe ve Slanted Door isimli restoranları özellikle öneririm.

Gitmek isteyenlere neler önerirsiniz?
- San Francisco ekim, kasımda genellikle 15-20 derece ve güneşli. Aslında yıl boyunca bahar havası hakim ama kentin müthiş rüzgarını da unutmayarak buna göre de giysi almakta yarar var. Muir Woods yakınlarındaki şarap tadım turlarına da katılmalarını öneririm.

Orada başınızdan ilginç bir olay geçti mi?
- Yürüyüş molasında rastlayıp konuştuğum Amerikalı Türk olduğumu öğrenince Trabzon’u sordu. Birçok Amerikalı’nın İstanbul’u bile duymadığını düşünürsek, Trabzon’un varlığından haberdar olması şaşırtıcıydı.

O civarda gezilebilecek başka nereleri önerirsiniz?
- Kentin ilginç mimarideki evlerle dolu, denize uzanan yokuşlu caddelerini karış karış gezmelerini, tramvaya binmelerini, Golden Gate Park, Haight Ashburry ve Castro bölgelerini, modern sanat galerilerini, designer butikleri ve Modern Sanat Müzesi’ni görmelerini öneririm. Muir Woods yakınlarındaki Tamalpais Dağı da görmeye değer.
False