Ayten SERİN
Son Güncelleme:
Dünya mirası listesine yeni katılan yerler
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu’nun (UNESCO) bu yıl Dünya Kültür Mirası listesine aldığı Wutai Dağı, Çinli Budistlerin inanç kalesi. Budizmin Çin’deki dört kutsal dağından ilki. Üzerindeki 53 tarihi tapınak ve heykelleriyle heybetli bir görünüme sahip. Listenin diğer yeni üyeleri, İsviçre’nin iki saat imalatı kasabası La Chaux-de-Fonds ve Le Locle. Her ikisi de satranç tahtasını çağrıştıran şehir planlarıyla bu listeye girmeye layık görüldü.
WUTAİ DAĞI / ÇİN
Bilgelerin piri beş renkli buluta dönüşüyor ziyaretçilere görünüyor
Wutai Dağı Çin’in Şansi eyaletinde. Uçurumları, çıplak zirveleriyle benzersiz bir morfolojik yapıya sahip. Beş yükseltisinin herbirinin üzerinde geniş düzlükler bulunuyor. Çince ismini bu özelliğinden almış: “Beş Platolu Dağ.” Kuzeyde Yedou Tepesi, güneyde Jinxiu Tepesi, doğuda Wanghai Tepesi, batıda Guayue Tepesi ve merkezinde Cuiyan Tepeleri yer alıyor. En yüksek noktası Yedou. 3 bin 58 metrelik dağ Kuzey Çin’in de en yüksek noktası.
Wutai’ye ilk tapınak 1’inci yüzyılda inşa edilmiş. 20’nci yüzyıl başına kadar bu faaliyet sürmüş. Bir zamanlar 360 tapınak bulunduğu söyleniyor. Bugüne sadece 53’ü ulaşabilmiş. Dağdaki tapınaklar, bin yıl boyunca Budist mimarisinin Çin saray mimarisine etkilerini gösteren bir katalog gibi.
857’de inşa edilen Doğu Ana Foguang Tapınağı, Tang Hanedanı’ndan günümüze kalabilen en yüksek ahşap bina. İçinde doğal boyutlarda kilden insan heykelleri bulunuyor. Nanchan Tapınağı ise 782’de, Yuan Hanedanı döneminde inşa edilmiş. Yedi teras ve üç bölümden oluşuyor. Alt taraftaki üç teras Jile Tapınağı, orta teras Shande Holü, ve üst taraftaki üç teras da Youguo Tapınağı. Diğer büyük mabetler arasında Xiantong Tapınağı, Tayuan Tapınağı ve Pusading Tapınağı yer alıyor.
Wutai’nin tapınakları 1937’de erken 20’nci yüzyıl tarihçisi Liang Sicheng’in de aralarında bulunduğu mimari tarihçiler tarafından keşfedilmiş. O zamandan beri sinolojistler (Çin filologları) ve geneleksel Çin mimarisi uzmanlarınca inceleniyor.
Dağdaki Budist tapınaklarından Shuxiang, sıradışı heykel koleksiyonuyla diğer tapınaklardan ayrılıyor. Ming Hanedanı döneminden kalan Budist hikayeleri üç boyutlu resimlerle tasvir edilmiş. Toplam 500 heykellik koleksiyon oluşturulmuş.
BUDİST BİLGE MANJUSRİ
Çin’de Budistlerin dört kutsal dağı bulunuyor. Her biri Budalık mertebesine ulaşabilen fakat başkalarının ıstırabına karşı duyduğu merhamet ile bu mertebeden vazgeçen “bodhisattva”lardan yani ilahlardan birinin evi, aynı zamanda ibadet ettiği mekan. Wutai Dağı, Çince de Manjusri ve Wenshu olarak anılan bilgelik “bodhisattva”sının evi. Tibetli budistler açısından da önem taşıyor. Bu nedenle uluslararası kutsal merkez.
Vecize yazıtları olan Avatamsaka Sutra’da, Wutai Dağı bu dört kutsal dağın ilki olarak tanımlanmış. Avatamsaka Sutra’nın bir bölümünde, bir çok bodhisattvanın evi tarif ediliyor. Burada Manjusri’nin, kuzeydoğudaki “açık soğuk dağda” yaşadığı yazılı. Bu ilahın sıradan hacılar ve rahiplerin şekline veya daha çok beş renkli sıradışı bulutlar haline gelerek dağda kendini sık sık gösterdiğine inanılır. Wutai Dağı, Çinde bulunan en eski ahşap binalara da ev sahipliği yapıyor.
LA CHAUX de FONDS - LE LOCLE / İSVİÇRE
Karl Marx’a ilham veren saat kasabaları
İsviçre’nin Fransa sınırındaki iki komşu kasaba, Jura Dağları’nın verimsiz toprakları üstünde. Bu nedenle saatçilik gelişmiş. Yerleşim, 19’uncu yüzyılın başlarında saat endüstrisine uygun olması için yeniden tasarlanmış. Her ikisinin desokak dizilimi satranç tahtası gibi paralel çizgiler üzerine kurulu. İsviçre için sıradışı olan bu planlamada çizgilerin ucu açık bırakılmış; evler ve atölyeler iç içe.
UNESCO’ya göre bu, tarihi 17.nci yüzyıla dayanan yerel saat yapımı kültürünün ihtiyaçlarını bugün hâlâ yansıtan bir tasarım örneği. Bu kültürel alan, tek endüstrili üretim kasabalarının iyi korunmuş ve yaşayan bir modeli. Her iki kasabanın şehir planları da küçük esnaflık yapılan çiftlik kültüründen, daha yoğun bir fabrikasyon üretime geçişi temsil ediyor. Karl Marx, kitabı Das Kapital’de, Jura’daki işgücü ve saat yapım endüstrisini değerlendirdiği bölümde La Chaux-de- Fonds kasabasını, “büyük fabrika-kasaba” olarak tanımlıyor.
Bu kasabalar dünyadaki saat yapımının doğum yeri olarak değerlendirilirken, İsviçre’deki Jugendstil (yeni sanat) akımının da büyük bir merkezi.
Jura bölgesi kırsal alanı, yürüyüş bisiklet ve gezinti amaçlı kayak yapmak için de elverişli.
BAY CHEVROLET’NİN DOĞUM YERİ
1000 metre rakımlı La Chaux-de-Fonds, İsviçre’nin en yüksek kasabalarından. Kasaba, mimar Le Corbusier ve otomotiv sektörünün öncülerinden Louis Chevrolet ve yazar Blaise Cendrars’ın gibi ünlü kişilerin de doğum yeri. La Chaux-de-Fonds’ta az sayıda ortaçağ binası bulunuyor, çünkü kasaba 1794 yılında çıkan büyük yangında neredeyse tamamen yok oldu. Charles-Henri Junod, La Chaux-de-Fonds’u Amerikan kasabalarını taklit ederek adeta bir satranç tahtası üzerinde yeniden inşa etti.
1887 yılında burada doğan ve Le Corbusier ismiyle bilinen Mimar Charles Edouard Jeanneret-Gris, erken dönem işlerinden bazılarını bu kasabada yaptı. 1912’de anne babası için inşa ettiği Maison Blanche bunlardan biri. Zamanının çok öncesindeki eseri “Ville Turque”, 1987’den beri bu kasabadan dünyaya açılan saat markası Ebel’in, PR merkezi.
Corbusier’den önce de Jugendstill sanat akımı şehirde etkisini hissettiriyordu. Bu üslup yerel deyimle “İspanya Stili” olarak biliniyordu. Sanayileşmeyle çok daha gelişti. Bugün kasaba İsviçre’de bu akımın en önemli merkezi. Komşu kasaba Le Locle’nin dışındaki güzel görünümlü “Château des Monts”da büyük bir saat koleksiyonu sergileniyor. Kasabadaki Çiflik ve Elişçiliği Müzesi, 17.nci yüzyıldan kalma bir çiftlik evinde. Güzel Sanatlar Müzesi’nde ise 19 ve 20’nci yüzyıl İsviçreli sanatçıların eserleri sergileniyor.
Bilgelerin piri beş renkli buluta dönüşüyor ziyaretçilere görünüyor
Wutai Dağı Çin’in Şansi eyaletinde. Uçurumları, çıplak zirveleriyle benzersiz bir morfolojik yapıya sahip. Beş yükseltisinin herbirinin üzerinde geniş düzlükler bulunuyor. Çince ismini bu özelliğinden almış: “Beş Platolu Dağ.” Kuzeyde Yedou Tepesi, güneyde Jinxiu Tepesi, doğuda Wanghai Tepesi, batıda Guayue Tepesi ve merkezinde Cuiyan Tepeleri yer alıyor. En yüksek noktası Yedou. 3 bin 58 metrelik dağ Kuzey Çin’in de en yüksek noktası.
Wutai’ye ilk tapınak 1’inci yüzyılda inşa edilmiş. 20’nci yüzyıl başına kadar bu faaliyet sürmüş. Bir zamanlar 360 tapınak bulunduğu söyleniyor. Bugüne sadece 53’ü ulaşabilmiş. Dağdaki tapınaklar, bin yıl boyunca Budist mimarisinin Çin saray mimarisine etkilerini gösteren bir katalog gibi.
857’de inşa edilen Doğu Ana Foguang Tapınağı, Tang Hanedanı’ndan günümüze kalabilen en yüksek ahşap bina. İçinde doğal boyutlarda kilden insan heykelleri bulunuyor. Nanchan Tapınağı ise 782’de, Yuan Hanedanı döneminde inşa edilmiş. Yedi teras ve üç bölümden oluşuyor. Alt taraftaki üç teras Jile Tapınağı, orta teras Shande Holü, ve üst taraftaki üç teras da Youguo Tapınağı. Diğer büyük mabetler arasında Xiantong Tapınağı, Tayuan Tapınağı ve Pusading Tapınağı yer alıyor.
Wutai’nin tapınakları 1937’de erken 20’nci yüzyıl tarihçisi Liang Sicheng’in de aralarında bulunduğu mimari tarihçiler tarafından keşfedilmiş. O zamandan beri sinolojistler (Çin filologları) ve geneleksel Çin mimarisi uzmanlarınca inceleniyor.
Dağdaki Budist tapınaklarından Shuxiang, sıradışı heykel koleksiyonuyla diğer tapınaklardan ayrılıyor. Ming Hanedanı döneminden kalan Budist hikayeleri üç boyutlu resimlerle tasvir edilmiş. Toplam 500 heykellik koleksiyon oluşturulmuş.
BUDİST BİLGE MANJUSRİ
Çin’de Budistlerin dört kutsal dağı bulunuyor. Her biri Budalık mertebesine ulaşabilen fakat başkalarının ıstırabına karşı duyduğu merhamet ile bu mertebeden vazgeçen “bodhisattva”lardan yani ilahlardan birinin evi, aynı zamanda ibadet ettiği mekan. Wutai Dağı, Çince de Manjusri ve Wenshu olarak anılan bilgelik “bodhisattva”sının evi. Tibetli budistler açısından da önem taşıyor. Bu nedenle uluslararası kutsal merkez.
Vecize yazıtları olan Avatamsaka Sutra’da, Wutai Dağı bu dört kutsal dağın ilki olarak tanımlanmış. Avatamsaka Sutra’nın bir bölümünde, bir çok bodhisattvanın evi tarif ediliyor. Burada Manjusri’nin, kuzeydoğudaki “açık soğuk dağda” yaşadığı yazılı. Bu ilahın sıradan hacılar ve rahiplerin şekline veya daha çok beş renkli sıradışı bulutlar haline gelerek dağda kendini sık sık gösterdiğine inanılır. Wutai Dağı, Çinde bulunan en eski ahşap binalara da ev sahipliği yapıyor.
LA CHAUX de FONDS - LE LOCLE / İSVİÇRE
Karl Marx’a ilham veren saat kasabaları
İsviçre’nin Fransa sınırındaki iki komşu kasaba, Jura Dağları’nın verimsiz toprakları üstünde. Bu nedenle saatçilik gelişmiş. Yerleşim, 19’uncu yüzyılın başlarında saat endüstrisine uygun olması için yeniden tasarlanmış. Her ikisinin desokak dizilimi satranç tahtası gibi paralel çizgiler üzerine kurulu. İsviçre için sıradışı olan bu planlamada çizgilerin ucu açık bırakılmış; evler ve atölyeler iç içe.
UNESCO’ya göre bu, tarihi 17.nci yüzyıla dayanan yerel saat yapımı kültürünün ihtiyaçlarını bugün hâlâ yansıtan bir tasarım örneği. Bu kültürel alan, tek endüstrili üretim kasabalarının iyi korunmuş ve yaşayan bir modeli. Her iki kasabanın şehir planları da küçük esnaflık yapılan çiftlik kültüründen, daha yoğun bir fabrikasyon üretime geçişi temsil ediyor. Karl Marx, kitabı Das Kapital’de, Jura’daki işgücü ve saat yapım endüstrisini değerlendirdiği bölümde La Chaux-de- Fonds kasabasını, “büyük fabrika-kasaba” olarak tanımlıyor.
Bu kasabalar dünyadaki saat yapımının doğum yeri olarak değerlendirilirken, İsviçre’deki Jugendstil (yeni sanat) akımının da büyük bir merkezi.
Jura bölgesi kırsal alanı, yürüyüş bisiklet ve gezinti amaçlı kayak yapmak için de elverişli.
BAY CHEVROLET’NİN DOĞUM YERİ
1000 metre rakımlı La Chaux-de-Fonds, İsviçre’nin en yüksek kasabalarından. Kasaba, mimar Le Corbusier ve otomotiv sektörünün öncülerinden Louis Chevrolet ve yazar Blaise Cendrars’ın gibi ünlü kişilerin de doğum yeri. La Chaux-de-Fonds’ta az sayıda ortaçağ binası bulunuyor, çünkü kasaba 1794 yılında çıkan büyük yangında neredeyse tamamen yok oldu. Charles-Henri Junod, La Chaux-de-Fonds’u Amerikan kasabalarını taklit ederek adeta bir satranç tahtası üzerinde yeniden inşa etti.
1887 yılında burada doğan ve Le Corbusier ismiyle bilinen Mimar Charles Edouard Jeanneret-Gris, erken dönem işlerinden bazılarını bu kasabada yaptı. 1912’de anne babası için inşa ettiği Maison Blanche bunlardan biri. Zamanının çok öncesindeki eseri “Ville Turque”, 1987’den beri bu kasabadan dünyaya açılan saat markası Ebel’in, PR merkezi.
Corbusier’den önce de Jugendstill sanat akımı şehirde etkisini hissettiriyordu. Bu üslup yerel deyimle “İspanya Stili” olarak biliniyordu. Sanayileşmeyle çok daha gelişti. Bugün kasaba İsviçre’de bu akımın en önemli merkezi. Komşu kasaba Le Locle’nin dışındaki güzel görünümlü “Château des Monts”da büyük bir saat koleksiyonu sergileniyor. Kasabadaki Çiflik ve Elişçiliği Müzesi, 17.nci yüzyıldan kalma bir çiftlik evinde. Güzel Sanatlar Müzesi’nde ise 19 ve 20’nci yüzyıl İsviçreli sanatçıların eserleri sergileniyor.