Yakup ÖNAL
Son Güncelleme:
Dalları bastı kiraz
Tekirdağlılar kiraz mevsiminin başlangıcını geçen hafta beş gün süren festifalle kutladı. Sekiz ülkeden konukların katıldığı festivalde konserler, yarışmalar, sergiler düzenlendi. Kirazın hayatı güzelleştiren kırmızısı tüm şehre yayıldı. Bahçelerdeki kirazın toplanması 15 Temmuz’a kadar sürecek. Tekirdağ’a yapacağınız gezide, bu coşkuya tanık olabilirsiniz.
Tekirdağ’ı en güzel simgeleyen nedir, diye sorduğunuzda, alacağınız yanıt sayısı birden fazla olabilir. Kimisi rakısını, köftesini, kimisi karpuzunu söyler. Oysa kentin simgelerinden kiraz başlıbaşına bir şölendir. Her yıl, haziran başında dallardaki kirazlar kızarıp tatlandığında Uluslararası Kiraz Festivali düzenlenir. Şehri bir haftalığına kırmızının coşkusu sarar. Kiraz güzeli seçilir, konserler düzenlenir, şehrin sokaklarında şarkılar yankılanır. Sadece bu sevinç dalgasından pay almak için festival zamanında ya da hemen sonrasında Tekirdağ’a gitmeye değer.
NAİP’İN ŞAMPİYON KİRAZI
İstanbul’dan karayoluyla kente geldiğinizde sizi deniz manzarasıyla birlikte yol boyunca uzanan “Tekirdağ Köftesi” tabelaları karşılar. Sahil boyu dizilen köftecilerin dumanı ister istemez sizi acıktırıp, bir köfteciye yönlendirecektir. Gelmişken Tekirdağ köftesi yemeden gitmek olmaz elbette...
Tekirdağ çevresindeki köylerde binin üzerinde kiraz bahçesi bulunuyor. Yılda yaklaşık 200 ton kiraz üretiliyor. Bu yıl yağışlı geçen bahar, hem ürünü hem de kaliteyi artırdı. Bu nedenle üreticinin yüzü gülüyor. Kirazın merkezi, 45 yıl önce festivalin başlatıldığı Naip Köyü. En güzel kiraz yarışmasında genellikle birinciler Naip ya da Karaevli köyünden çıkıyor. Bu iki köyün dışında Malkara’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada kirazcılık yapılıyor. Yol kenarlarında sepet içinde satılan kirazlar size bahçeleri işaret edecektir. Tadına bakmakla yetinmeyin, kiraz bahçelerini de mutlaka ziyaret edin, dalından kiraz toplamanın zevkine varın.
TEKİRDAĞ “K” SEVER
Dikkat edilirse, Tekirdağlıların simge kabul ettikleri hep “K” harfiyle başlar. Hatta Trak Kralı “Kersepteles”in adının da “K” ile başlaması size ilginç gelebilir. Tekirdağlılar “Üç Kemaller Şehri” olmakla da övünür. Vatan ve özgürlük şairi Namık Kemal burada doğmuştur. Heykelleri süsler tüm şehri. Adı bir üniversite ve kültürevinde, kütüphanede yaşatılır.
Çanakkale Zaferi öncesi Mustafa Kemal, 19. fırkanın kuruluş çalışmalarını Tekirdağ’da gerçekleştirmiştir. 23 Ağustos 1928’de harf devrimini burada Tekirdağlılara anlatmıştır. Üçüncü Kemal, büyük şair Yahya Kemal Beyatlı’dır. İki dönem Tekirdağ milletvekilliği yapmıştır.
Namık Kemal Evi, Orta Cami Mahallesi’ndeki N. Kemal Caddesi ’nde. Ahşap konak 19.yy’da yörede kullanılan otantik eşyalarla dekore edilip 1993’te ziyarete açıldı. Evde ünlü şairin fotoğrafları, mektupları, Londra’da yayımladığı Hürriyet Gazetesi’ndeki ilk makalesi sergileniyor. 19. Fırka ve Atatürk odasında ise Çanakkale Savaşı’na ait belgeler, fotoğrafları görebilirsiniz. Çıkışta, büyük usta Mimar Sinan’ın 1554’te yaptığı Rüstem Paşa Camisi’ne uğrayabilirsiniz.
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi geniş bir koleksiyona sahip. İnsanlık tarihinin 6500 yılına tanık olacağınız müzede, Makedonlar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar’ın kentte bıraktıkları izleri görebilirsiniz. Müze koleksiyonundaki en ilginç parçalardan biri Trak Kralı Kersepteles’in başı. Kral, Türkiye’de iskeletten ete büründürülen ilk tarihi şahsiyet. Geçmişte başında altın taçla sergileniyordu. Taç çalınma teşebbüsü atlatınca, yerine imitasyonu yaptırıldı. Kersepteles bugünlerde yeni tacını bekliyor... Müzede Hellen, Roma ve Bizans dönemine ait mimari parçalar, lahitler, mezar stelleri, sunak taşları, mil taşları, Osmanlı dönemine ait kitabeler, çeşme ve çeşme aynaları, mezar taşları sergileniyor.
Macar halk kahramanı Prens II. Rakoczy Ferench, hayatının son yıllarını Tekirdağ’da geçirmişti. Evi müze olarak ziyarete açık. Çanakkale Şehitleri Abidesi ve 1906 yılında Tekirdağ Mutasarrıfı Adanalı Ömer Ali Bey tarafından yaptırılan Hürriyet Abidesi görülmeye değer anıtlar. Osmanlı döneminden kalma, şehrin kimliğini yansıtan eski konakların büyük bölümü yandı, diğerleri yıkılmak üzere. Bunları denize uzanan sokaklarda görebilirsiniz.
HEYECANIN ADRESİ UÇMAKDERE
Eğer yamaç paraşütü merakınız varsa Tekirdağ’a bir kaç kilometre uzaklıktaki Uçmakdere Köyü’ne gidebilirsiniz. Burada uzman eğitmenler eşliğinde 615 metreden muhteşem bir manzara eşliğinde sahile süzüleceksiniz.
Güzel bir günün sonunda eve eliniz boş dönmek istemiyorsanız, yakınlarınıza hediye olarak Tekirdağ’ın meşhur peynir helvasını götürebilirsiniz. Rakı Fabrikası’nın önünden geçerken, burnunuza anason kokusu çarpacak. Tekirdağ’dan alınmış bir şişe rakı da güzel bir hediye olabilir.
NAİP’İN ŞAMPİYON KİRAZI
İstanbul’dan karayoluyla kente geldiğinizde sizi deniz manzarasıyla birlikte yol boyunca uzanan “Tekirdağ Köftesi” tabelaları karşılar. Sahil boyu dizilen köftecilerin dumanı ister istemez sizi acıktırıp, bir köfteciye yönlendirecektir. Gelmişken Tekirdağ köftesi yemeden gitmek olmaz elbette...
Tekirdağ çevresindeki köylerde binin üzerinde kiraz bahçesi bulunuyor. Yılda yaklaşık 200 ton kiraz üretiliyor. Bu yıl yağışlı geçen bahar, hem ürünü hem de kaliteyi artırdı. Bu nedenle üreticinin yüzü gülüyor. Kirazın merkezi, 45 yıl önce festivalin başlatıldığı Naip Köyü. En güzel kiraz yarışmasında genellikle birinciler Naip ya da Karaevli köyünden çıkıyor. Bu iki köyün dışında Malkara’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada kirazcılık yapılıyor. Yol kenarlarında sepet içinde satılan kirazlar size bahçeleri işaret edecektir. Tadına bakmakla yetinmeyin, kiraz bahçelerini de mutlaka ziyaret edin, dalından kiraz toplamanın zevkine varın.
TEKİRDAĞ “K” SEVER
Dikkat edilirse, Tekirdağlıların simge kabul ettikleri hep “K” harfiyle başlar. Hatta Trak Kralı “Kersepteles”in adının da “K” ile başlaması size ilginç gelebilir. Tekirdağlılar “Üç Kemaller Şehri” olmakla da övünür. Vatan ve özgürlük şairi Namık Kemal burada doğmuştur. Heykelleri süsler tüm şehri. Adı bir üniversite ve kültürevinde, kütüphanede yaşatılır.
Çanakkale Zaferi öncesi Mustafa Kemal, 19. fırkanın kuruluş çalışmalarını Tekirdağ’da gerçekleştirmiştir. 23 Ağustos 1928’de harf devrimini burada Tekirdağlılara anlatmıştır. Üçüncü Kemal, büyük şair Yahya Kemal Beyatlı’dır. İki dönem Tekirdağ milletvekilliği yapmıştır.
Namık Kemal Evi, Orta Cami Mahallesi’ndeki N. Kemal Caddesi ’nde. Ahşap konak 19.yy’da yörede kullanılan otantik eşyalarla dekore edilip 1993’te ziyarete açıldı. Evde ünlü şairin fotoğrafları, mektupları, Londra’da yayımladığı Hürriyet Gazetesi’ndeki ilk makalesi sergileniyor. 19. Fırka ve Atatürk odasında ise Çanakkale Savaşı’na ait belgeler, fotoğrafları görebilirsiniz. Çıkışta, büyük usta Mimar Sinan’ın 1554’te yaptığı Rüstem Paşa Camisi’ne uğrayabilirsiniz.
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi geniş bir koleksiyona sahip. İnsanlık tarihinin 6500 yılına tanık olacağınız müzede, Makedonlar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar’ın kentte bıraktıkları izleri görebilirsiniz. Müze koleksiyonundaki en ilginç parçalardan biri Trak Kralı Kersepteles’in başı. Kral, Türkiye’de iskeletten ete büründürülen ilk tarihi şahsiyet. Geçmişte başında altın taçla sergileniyordu. Taç çalınma teşebbüsü atlatınca, yerine imitasyonu yaptırıldı. Kersepteles bugünlerde yeni tacını bekliyor... Müzede Hellen, Roma ve Bizans dönemine ait mimari parçalar, lahitler, mezar stelleri, sunak taşları, mil taşları, Osmanlı dönemine ait kitabeler, çeşme ve çeşme aynaları, mezar taşları sergileniyor.
Macar halk kahramanı Prens II. Rakoczy Ferench, hayatının son yıllarını Tekirdağ’da geçirmişti. Evi müze olarak ziyarete açık. Çanakkale Şehitleri Abidesi ve 1906 yılında Tekirdağ Mutasarrıfı Adanalı Ömer Ali Bey tarafından yaptırılan Hürriyet Abidesi görülmeye değer anıtlar. Osmanlı döneminden kalma, şehrin kimliğini yansıtan eski konakların büyük bölümü yandı, diğerleri yıkılmak üzere. Bunları denize uzanan sokaklarda görebilirsiniz.
HEYECANIN ADRESİ UÇMAKDERE
Eğer yamaç paraşütü merakınız varsa Tekirdağ’a bir kaç kilometre uzaklıktaki Uçmakdere Köyü’ne gidebilirsiniz. Burada uzman eğitmenler eşliğinde 615 metreden muhteşem bir manzara eşliğinde sahile süzüleceksiniz.
Güzel bir günün sonunda eve eliniz boş dönmek istemiyorsanız, yakınlarınıza hediye olarak Tekirdağ’ın meşhur peynir helvasını götürebilirsiniz. Rakı Fabrikası’nın önünden geçerken, burnunuza anason kokusu çarpacak. Tekirdağ’dan alınmış bir şişe rakı da güzel bir hediye olabilir.