GeriSeyahat Çoklu yalanlar
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Çoklu yalanlar

Çoklu yalanlar

Max ve karısı Vero, her sene en yakın arkadaşlarını yazlık evlerine çağırarak sezon açılışını beraber yapmayı alışkanlık haline getirmişlerdir.

O sene Paris’ten ayrılmadan hemen önce arkadaşları Ludo bir trafik kazası geçirince, hepsi sarsılır, yine de tatillerinden vazgeçmezler. Ama tatil, itirafların, sırların ve suçluluk duygularının ortaya çıkmasına neden olur. Fransız sinemasının ünlü isimlerini bir araya getiren Küçük Beyaz Yalanlar Fransız burjuva hayatından farklı kesitler, çoklu hikâyeler sunuyor. Fransız sinemasının ünlü oyuncusu Guillaume Canet, üçüncü kez yönetmen koltuğunda.

Fransa’nın geçen yıl en çok izlenen yerli yapımı Küçük Beyaz Yalanlar (Les Petits Mouchoirs).
Guillaume Canet imzalı filmin ülkesinde bu kadar çok izlenmesinin en önemli nedenlerinden biri Fransız sinemasının pek çok ünlüsünü bir araya getirmiş olması.
François Cluzet, Marion Cotillard, Benoit Magimel, Giles Lellouche, Jean Dujardin derken kadro uzayıp gidiyor.

TÜM SIRLAR AÇIĞA ÇIKIYOR

Tatil yerinde geçtiğinden içinde bolca deniz, tekne, güneş, şarap barındıran Küçük Beyaz Yalanlar’ın bol karakterli ve hikâyeli bir yapısı var.
Geniş bir aileyi anımsatan bir arkadaş grubunun tuhaf ilişkileri yansıyor perdeye.
Her yıl birlikte tatile çıkan bu grupta birbirinden ilginç tipler var. Yıllar sonra eşcinsel eğilimler gösteren ve en yakın arkadaşına aşık olan evli bir adam ve aşık olunan adamın çevreci karısı bunlara birkaç örnek.
En ilginci ise yılların sıkı dostlarının zaman içinde birbirlerinden gizledikleri onca şeyin olması.
Tüm yalanlar, sırlar, bir dostu geride bırakıp gidilen bu tatilde birer birer deşifre oluyor.

KOMADA BIRAKILAN DOST!

/images/100/0x0/55ea5566f018fbb8f8791be6
Karakterlerin çoğu aşk ve ilişkilerle boğuşuyorlar. Hayatlarında başka bir şey yok gibi.
Üstelik bunların hepsi en yakın arkadaşlarını komada bırakıp tatilin tadını çıkaracak kadar da vurdumduymaz.
Fransız burjuvasisinin şımarık hayatlarını izlerken bazen siniri bozuluyor insanın. Gerçi film komedi yoluyla bu burjuva yaşamını ciddi ciddi eleştiriyor da.
Ama bunu yaparken bir yerde kendi açtığı kuyuya düşmeye de engel olamıyor.

İYİ OLABİLECEKKEN

Küçük Beyaz Yalanlar’ın final bölümü fazlasıyla uzayınca hafiften bir kopma yaşanmıyor değil.
2.5 saate yakın süren bu çoklu hikâye anlayışı bir süre sonra izleyenleri uyuşturuyor ve tepki vermelerini bile engeller hale geliyor.
İyi olabilecek bir film nasıl mahvedilirin örneğini görüyoruz.
Hareketli bir kurgu ve iyi müziklerle (hak yemeyelim, müzikleri iyiydi gerçekten de) kotarılmaya çalışılan Küçük Beyaz Yalanlar’ın ikinci yarısında bir anda bıçakla ıstakoz öldürme sahnesi geliyor ve Küçük Beyaz Yalanlar işte orada benim için bitiyor.
Ama ben ıstakozun derdine düşüp, sizi tutmuş olmayayım, şımarık Fransız burjuvasını anlatan çoklu hikâyeleri izlemek yer yer gayet eğlenceli.
Sonuçta ilk başta da dediğim gibi Fransa’nın en sevilen oyuncularını, en doğal halleri ve keyif veren oyunculuklarıyla, Fransa’nın en çok iş yapan filminde izleyeceksiniz.

 

False