Çiçek fuarları kış ortasında renk ve koku şölenidir
On yıl önce gittiği Finlandiya'da 'çiçek hastalığına' tutulan grafiker Buket Işın (48), o tarihten bu yana bitki temalı geziler yapıyor.
Serhan YEDİG
syedig@hurriyet.com.tr
Süs amaçlı kullanılabilen nadide bitkileri topluyor, fırsat buldukça Avrupa’daki uluslararası çiçek fuarlarına gidiyor. Bitki sevgisi nedeniyle iki yıl önce, emekliliğe hazırlandığı günlerde, butik çiçekçiliğe başladı. Işın, benzer meraka sahip gezginlere, seyahatlerini planlarken önemli çiçek fuarlarını göz önüne almalarını tavsiye ediyor. Buket Işın, gelecek ay ikinci kez gideceği Essen ve Avrupa’nın diğer önemli çiçek fuarlarını anlattı.
Buket Işın, seyahat deneyimlerini hayatına yeni pencereler açmak için fırsata dönüştüren dikkatli ve meraklı bir gezgin. Grafik öğrenimi için gittiği Amerika’da başladı seyahat merakı. Şehirleri, farklı yaşam biçimlerini keşfetmeyi hobi edindi. İstanbul’a döndükten sonra uzun yıllar
grafikerlik yaptı. 1990’larda temalı eğlence parkları üzerine danışmanlık hizmeti veren bir şirket kurdu. Bu arada her fırsatta eşiyle Avrupa merkezli gezilere çıktı. Işın, “Bohem gezginler değiliz, iyi otellerde kalmayı, otomobil kiralayıp gezmeyi tercih ederiz” diyor seyahat alışkanlıklarını anlatırken. “Benim için seyahat, Avrupa ülkeleri demektir. Uzakdoğu’yu, farklı coğrafyaları pek merak etmiyorum. Avrupa’da gezerken pek çok ilginç fikirle karşılaşıyorum, bunlar bana ilham veriyor.”
ÇİÇEK ŞEHRİ BARSELONA
Işın, bugüne kadar Bulgaristan ve Macaristan hariç tüm Avrupa’yı gezdi. Bazı ülkelere defalarca gitti. En sevdiği ülkeler Almanya ve İtalya. Her ikisinde de turistik rotaların dışındaki küçük yerleşimleri, hayatın eski sükûnetiyle aktığı köşeleri keşfetmekten zevk alıyor. Yılda iki kez eşinin işi nedeniyle Finlandiya’ya gidiyor. Hobileri arasına çiçeğin girmesini de bir Helsinki seyahatine borçlu. “Stockman’s adlı mağazanın çiçek ve bahçe ürünleri bölümüne girdiğimde, çiçek zenginliği beni büyülemişti. Türkiye’ye yaklaşık 10 saksı bitkiyle döndüm. Bundan sonraki gezilerimde de, zaman bulabildiğimde şehirlerin botanik bahçelerini gezdim. Nadide süs bitkilerini satın aldım. Heybeliada’daki evimizde bir çatı bahçesi kurdum. Kalamış’taki evimizde bir mini sera yaptım.”
Çiçeksever gözüyle baktığında en çok Almanya’yı sevdiğini söylüyor Işın. Yapıların dış cephesinde çiçek kullanımı açısından Almanları yaratıcı buluyor. Ortaçağ dokusu korunan küçük şehirlerin tarihi bölgelerindeki çiçeklendirme yaklaşımları, süs bitkileri satan satan küçük dükkânlar ilgisini çekiyor. Şimdiye kadar gördükleri arasında en etkilendiği kent İspanya’da, Katalonya’nın başkenti Barselona. “Avrupa’nın pek çok büyük şehrinin merkezinde güzel, büyük parklar görürsünüz. Fakat Barselona farklı bir kent. Şehir planlamacılığında, mimaride bitki kullanımı kent kültürüne dönüşmüş. Geçen yüzyılda inşa edilen evlerin daracık balkonlarında, iç mekânlarında, teraslarında çiçek bahçeleri yaratılmış. Hatta çatılarında tüm apartman sakinlerinin kullanacağı yeşil alanlar kurulmuş.”
AMSTERDAM’LA BAŞLADI
Buket Işın, 2000’den itibaren çiçek temalı gezilere yöneldi. Çiçek dünyasındaki gelişmeleri izlemek için Hollanda’da yayımlanan Floraculture adlı dergiye abone oldu. Türkiye’ye en çok süs bitkisi gönderen ülke Hollanda’dan başladı. Ekim ayında Amsterdam’da düzenlenen Avrupa’nın en büyük çiçek fuarlarından Hortifair’e gitti. Sonraki yıllarda Londra’daki Chelsea Fuarı’nı, Frankfurt’taki Ambiante’yi keşfetti. Almanya’daki ünlü romantik rotada çıktığı bir yolculuk sırasında Essen Çiçek Fuarı’nı gezdi. Önümüzdeki ay, ikinci kez bu fuara gitmeye hazırlanıyor. Işın, çiçek ve hediyelik eşyaya olan ilgisini birleştirip iki yıl önce, yeni bir işe dönüştürdü. Şimdi Kalamış’taki serasında kişiye özel çiçek tasarımları yapıyor. Çiçek temalı gezilerini sürdürüyor. “Fuarlar aslında benim için birer seyahat bahanesi” diyor. “Çiçeklerle dolu fuar alanlarını gezmek göz zenginliği getiriyor, trendleri öğreniyorum. Hiç beklenmedik şeylerle karşılaşıyorum. En önemlisi de kış ortasında düzenlenen fuarlarda büyüleyici bir renk ve koku şöleni yaşıyorum.”
IPM ESSEN (26-29 OCAK)
Nadide bitkileri göreceksiniz
Essen Uluslararası Bitki Fuarı, çiçek toptancılarının kataloglarında yer almayan, ticarileşmemiş bitkileri görmek için önemli bir fırsat. Chelsea, Hortifair’deki gibi şovlar düzenlenmiyor. Çok sade bir atmosferde iç ve dış mekân bitkileri, bahçe aksesuvarları sergileniyor. Orkide, kaktüs, bonzai gibi özel ilgi alanlarına da hitap ediyor. Şoklanmış ve özel olarak
coşturulmuş çiçekler fuar alanlarında göz alıcı kolajlar oluşturuyor. Giriş ücreti 2 Euro. 2004’te gittiğimde, Almanya’nın yerel bitkilerini bulmuş ve çok mutlu olmuştum. Örneğin Noel çiçeği olarak anılan bu dönemde açan, Helleborus’u burada keşfetmiştim. (www.ipm-messe.de)
AMBIENTE (12-16 ŞUBAT)
Trendler burada belirleniyor
Frankfurt’ta düzenlenen Ambiente, ev tekstili, mobilya, dekorasyon alanında düzenlenen dev bir fuar. 10 blokta, farklı konularda sergiler bulunuyor. Dört günde tüm fuarı gezmek neredeyse mümkün değil. Yılın trendleri burada ortaya çıkıyor. Bu fuarda bitkiler dekorasyonun bir unsuru olarak ele alınıyor. Hem çok ilginç bitkiler sergileniyor hem de bu bitkileri dekoratif kullanmanın yolları gösteriliyor. Fuar, bahçe mobilyaları, dekorasyonu konusunda da fikir veriyor. (ambiente.messefrankfurt.com)
CHELSEA (25-29 Mayıs)
İngilizlerin gül mucizelerini gördüm
İngiliz Kraliyet Bahçıvan Derneği’nce 1862’den bu yana Londra’nın Chelsea semtinde düzenleniyor. Başta Kraliçe Elizabeth olmak üzere kraliyet ailesinin yakın ilgi gösterdiği, destek verdiği fuarın giriş ücreti 110 TL. Buna karşın her yıl yaklaşık 170 bin kişi geziyor. Royal Hospital bahçesindeki 45 dönümlük alanda her türden nadide bitki, bahçe tasarım ekipmanını bulmak mümkün. Ödüllü çiçek yarışmaları düzenleniyor. Beni en çok etkileyen, İngilizlerin gül üretiminde yarattıkları mucizelerdi. En şaşırtan ise portatif kış bahçeleriydi. Bu bahçeden alıp İstanbul’a getirdim. Fuarın çıkışında, ünlü botanik bahçesi Kew Gardens’a gitmiştim. Unutulmaz bir gündü. (www.rhs.org.uk)
HORTIFAIR (12-15 Ekim)
Lilyum kokusu hafızama kazındı
Avrupa’nın en büyük çiçek üreticisinde, seracı, alıcı ve ziyaretçileri buluşturan görkemli bir fuar Hortifair. Amsterdam merkezinden tren, tramvayla 30 dakikada ulaşılan RAI’de düzenleniyor, dört gün sürüyor. Fuar, bitkiye ilgi duymayanları bile etkileyecek görsel bir zenginlik sunuyor. Renklere, kolajlara bakmaya doyamıyorsunuz. Örneğin lilyumlardan hazırlanan kolajları unutamıyorum. Çiçeklerin kokuları hafızama kazınmıştı. Vitaminden, saksıya her türlü aksesuvar ve çiçek, kaktüsten bonzaiye bitki bulmak mümkün. Hollandalı firmalar Kenya’da gül, Singapur’da orkide üretiyor. Bunların hepsi fuarda görülüyor. Işıklı şovlar yapılıyor. Aynı dönemde ithalatçılar seraların bulunduğu Allsmaer’de, kendi alanlarında sergi açıyor. Bitki koleksiyoncularına özellikle bu sergileri görmelerini öneririm. (www.hortifair.com)