GeriSeyahat Buzulların güzelliği gözlerimi kamaştırdı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Buzulların güzelliği gözlerimi kamaştırdı

Buzulların güzelliği gözlerimi kamaştırdı

Öğrenci Dilara İnam, gezmeye, farklı yerler keşfetmeye büyük ilgi duyuyor. Yazın gençlik kampına katılarak gittiği Jökulsarlon’dan çok etkilendi. “Bu buzul gölünde unutulmaz bir deneyim yaşadım” diyor.

Dilara İnam (21) Erenköy’de yaşıyor. Sabancı Üniversitesi’nde Kültürel Çalışmalar bölümünde eğitim görüyor. Amatör olarak tiyatroyla ilgileniyor. Sıkı bir doğa koruyucusu. Teknolojiden olabildiğince uzak yaşıyor. Keşfetmeye ve farklı yerler gezmeye çok meraklı. Her fırsatta sırt çantasıyla seyahat ediyor. Yazın gençlik kampıyla İzlanda’ya, başkent Reykjavik’e gitti. Buradan arkadaşlarıyla çok merak ettikleri Jökulsarlon’a doğru yola çıktılar.
Jökulsarlon’u anlatırken şunları söylüyor: “Burası İzlanda’nın en büyük buzulu olan Vatnajökull’un güneyinde, Skaftafell ve Höfn kenti arasında yer alıyor. Başkent Reykjavik’e yaklaşık 450 km mesafede. Vatnajökull’dan kopan buzulların Atlas Okyanusu’yla buluşmasına yol veren Jökulsarlon, İzlanda’nın en büyük ve ünlü buzul gölü. Kışın bu bölgeye ulaşım çok zor, yollar kapalı. Burayı görmek için en ideal mevsim yaz. Zaten yazın bile bu buzul gölü ciğerlerinizi üşütüyor.”

FOK BALIKLARIYLA SELAMLAŞTIK

Arkadaşlarıyla bir günü Jökulsarlon’da geçiren İnam bu macerayı şöyle anlatıyor:
“Otomobil kiraladık. Saat 02.00 civarında upuzun, dümdüz yemyeşil yollar arasında uyuyakalmak üzereyken buzulları görüp çığlık attım. Güzellikleri göz alıcıydı. O saatte hava o kadar soğuktu ki otomobilin içinden seyretmek zorunda kaldık. Sabah uyandığımızda hava sıcaklığı yaklaşık 5-10 derece artmıştı. Kopan buzullara eşlik ederek okyanus kıyısına doğru ilerledik. İzlanda’ya gelip buzul görmeden gitmek olmaz diyerek bir rota çizmiştik ve hiç de pişman olmadık. Jökulsarlon’un sabahı ve akşamı apayrıydı. Gece gördüğümüz o keskin şekildeki buzulların sabah hafif erimeye başladığını fark ettik. Buzulları görmek isteyenler için de hem karada hem denizde giden bir araçla gezinti yaptıran turlar var. Değişik renklerde bir sürü buzdağı gördük ama en güzelleri kristal mavi olanlardı. Fok balıkları genelde günün sakin zamanlarında gözüküyorlar. Biz sadece akşam görebilirdik birkaçını, sabahları kaçıyorlar anlaşılan. Bunun dışında yaklaşık 200 metre yakındaki buz parçalarıyla dolu okyanus bizi sahilindeki simsiyah kumlarıyla karşıladı. Tam anlamıyla buz gibi bir denizdi. Girmeyi denediysek de ayak bileğinden öteye geçemedik maalesef. Burada kuşları da gözlemledik.”
Konaklama seçeneklerinden bahsederken şunları söylüyor: Gençlik kampı süresince bir izci evinde konakladım. Kampın dışındaki günlerde de bir hostelde kaldım. Hayatımda gördüğüm en siyah perdelere sahipti. Yoksa o aydınlıkta, uyumak mümkün değil. Reykjavik’te çok hoş hosteller var. Merkeze çok yakınlar, buralarda farklı insanlarla tanışıp, birlikte takılmanız hiç de zor değil. Jökulsarlon’da karavan kiralamak da yaygın. Bizim otomobilde sabahladığımız yerde birçok karavan vardı.”

Dondurma dükkânları numaratörlerle çalışıyor

“Yemeklere gelince, deniz ürünleri ağırlıklı. ‘Skyr’ adını verdikleri yöresel tatlılar, bizim hazır meyveli yoğurtlarımızdan farksız bence. ‘Randalin’ diye bir tatlıları var. Arasına böğürtlen reçeli konulmuş keke benzeyen bir tatlı ama benim favorim dondurma. Dondurma dükkânları bankalar gibi numaratörlerle çalışıyor.”

Buzulların güzelliği gözlerimi kamaştırdı

False