GeriSeyahat Buz mavisinin bu kadar güzel olduğunu bilmezdim
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Buz mavisinin bu kadar güzel olduğunu bilmezdim

Buz mavisinin bu kadar güzel olduğunu bilmezdim

Dünyanın en büyük adası Grönland hızla çehre değiştiriyor. İklim değişimi nedeniyle buzlar eriyor, canlılar tehdit altında. Okurumuz Behçet Demircan bayram tatilinde gitti, izlenimlerini yazdı.

Buz denilince aklınıza beyaz bir renk geliyorsa Grönland’ı saran Kuzey Buz, Grönland ve Labrador denizlerinde başıboş dolaşan binlerce irili ufaklı buz dağını mutlaka görmelisiniz. Buz mavisinin bu kadar çarpıcı olduğunu bilmiyordum.
Bayramda sekiz kişilik dost grubuyla İzlanda ve Grönland’a gittik. Kıyafetlerimizi İzlanda’ya değil, Grönland’a göre ayarlamıştık. Gardıropta ne kadar kalın giysi varsa yanımıza aldık. Öyle ya Grönland dünyanın buz depolarından. Adanın orta bölümlerinde buz kalınlığı 3.5 kilometreye ulaşıyor. Bu tabakanın büyük kısmı deniz seviyesinin altında. Gelin görün ki İzlanda’da kışı, Grönland’da baharı yaşadık. Reykjavik’de eldivenlerimizi bile çıkaramaz, yağmurdan başımızı alamazken, Grönland’da gün geldi gömlekle dolaştık.

SU SOKAK ÇEŞMESİNDEN

Grönland’ın güneydoğusundaki Kulusuk Adası’nın havalimanına Reykjavik’ten pervaneli uçakla 2 saatlik yolculukla ulaştık. Gökyüzü pırıl pırıldı. Havalimanından 10 dakikalık bir helikopter uçuşuyla otelimizin olduğu Ammassalik’e vardık. Yeni ismi Taiilaq olan kasabada 1900 kişi yaşıyor.
Grönland,Danimarka’ya bağlı. Bu sebeble gittiğiniz yerdeki tüm önemli işletmeler Danimarka’lıların yönetiminde.
Zaten yerli halk çok az eğitimli. Çoğu sadece Danimarka hükümetinin onlara bağladığı maaşı alıyor ve başka hiçbir şey yapmıyor. İçkiye eğilim çok fazla. Bu yüzden hükümet yüksek alkollü içkilerin satışını yasaklamış. Otel dahil her yerde sadece şarap ve bira satılıyor. Dünya tatlı su rezervinin çok büyük kısmını bulunduran adada halk suyu çeşmelerden bidonlarla evlerine taşıyor! Kışın ise kar eritiyorlar. Sebebi toprak yüzeyine çok yakın granit kaya oluşumu. Bu yüzden su borularını toprak altına alamıyorlar. Yüzeye boru döşeyemiyorsunuz çünkü kışın hemen donuyor. Zaten kışın adanın etrafındaki okyanus tamamen buz tutuyor ve köpeklerin çektiği kızaklarla ulaşım yapılabiliyor. Kış boyunca erzak getiren gemiler limana yanaşamıyor. Bu yüzden yazın stok yapıyorlar.

BALİNAYLA SELAMLAŞTIK

Geldiğimizin ertesi günü sürat teknesiyle balina gözlemine çıktık. Her taraf her boydan buz dağları ile kaplı. Kaptanımız ilerlerken onlara çarpmamak için dikkat ediyor. Buzun rengi göz alıcı. Kimisinde şişe yeşili, kiminde turkuvaz rengin tonları var. Deniz sıcaklığı 3 veya 4 derece. Kazayla düşerseniz hayatta kalma süreniz bir kaç dakika ile sınırlı. Kaptanımız botun 100 metre ilersinde bir su fıskiyesi fark etti. Bu bir balina. Ona doğru yaklaşıyoruz. Aramızdaki mesafe 20 metreye indi. Kah suya dalıyor, kah su yüzeyine çıkıyor. Herkes ilk defa balina gördüğü için çığlık çığlığa. Bol bol resim çekiyoruz. Hayvan motor sesinden rahatsız oluğu için biraz sonra uzaklaşıyor.

HALLDOR YOK OLUYOR

Knud Rasmussaen Buzulu’nu görürken İzlandalı rehberimiz Halldor buzulun global ısınmadan dolayı her yıl 2-3 metre geriye çekildiğini ve bunun çok vahim bir geleceğe işaret ettiğini söyledi.
Grönland seyahati mutlaka İzlanda (Reykavik) ile birleştirilmeli. Biz 4 gece İzlanda’da, 4 gece Grönland’da kaldık.
Bana göre makul ve görülmesi gereken yerleri görmeğe yetecek bir süre. Kişi başı yemekler dahil seyahatin maliyeti 4 bin Euro civarında. Pahalı bir seyahat ama inanın buna değer. Şimdiye kadar yurtdışında 30’dan fazla yer gördüm. Grönland şimdiden bu gördüğüm yerler arasında ilk sıralarda yer aldı.

Amerikan denizaltı avcılarından geriye kalanlar

Yolculuğumuzun en etkileyici yeri Kulusuk’tan sürat botuyla 2 saat uzaklıktaki İkatek bölgesindeki kalıntılar. Burada 1941 - 1945 arasında Alman denizaltılarını berteraf etmek için Amerikalılar hava üssü kurmuş. Uzunca stabilize bir uçak pisti yapmışlar. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından adayı terkederken uçak hangarını, vinçleri, kamyonları ve binlerce yakıt varilini orada bırakmışlar. Koskoca Grönland Denizi’nin kıyısında, sizden başka hiç kimsenin olmadığı, inanılmaz vahşi, bir o kadar ürpertici bir mekanı gezerken kendinizi o yıllarda yaşamış hissediyorsunuz.

False