Hakan GENCE
Son Güncelleme:
Burada herkes sizi daha önce tanıyormuş gibi davranıyor
Çağatay Şahin (38) 12 yıldır "Çağatay Yolda" programını hazırlayıp sunuyor. Onun için seyahat edip yeni yerler görmek artık bir yaşam biçimi.
Program için gezdiği yerlerin tam sayısını hatırlayamayan Çağatay, 70’in üzerinde ülke gördüğünü söylüyor. Her gittiği ülkede durup dinlenmeden yeni yerler keşfetmeye çalışıyor. Beş ay önce program için gezdiği yerleri kitap haline getiren Şahin, en son Barcelona’ya seyahat etti. Hürriyet Seyahat’e "sıcak insanlarıyla huzur dolu bir yer" olarak tanımladığı ve en beğendiği yerler arasında ilk beşe giren Barcelona’yı anlattı.
Barcelona’yla ilgili ilk izlenimiz ne oldu?
- Barcelona daha önce gitmeye fırsat bulamadığım ve mutlaka görmek istediğim yerlerden biriydi. İnanılmaz keyif aldım. Akdeniz ülkesinin sıcak ve canayakın insanları gerçekten sizi daha önce tanıyormuş gibi davranıyorlar ve çok doğallar. Herkesle konuşup bir şeyler paylaşmak istedim. Örneğin, Hong Kong’da bırakın röportaj yapmayı insanlar kameradan kaçıyorlardı. İtalya’nın insanlarının sıcak olduğunu düşünürken burada iki kat daha sıcak insanlarla karşılaştım. İnsanlarından sonra aklıma ilk Gaudi’nin eserleri, Sagrada Familia ve Park Guell geliyor.
GAUDI’NIN ŞEHRİ
Gaudi’nin eserlerini biraz anlatır mısınız?
- Bence şehre Gaudi’nin eserleri damgasını vurmuş. Sagrada Familia inanılmaz büyük bir katedral. Ne yazık ki Gaudi burayı tamamlayamadan hayatını kaybetmiş. Restorasyonu onun çizimleri doğrultusunda halen devam ediyor. Katedralde gotik eserlerdeki ürpertici hava fazlasıyla hissediliyor. Detaylara baktığınızda inanılmaz figürler göze çarpıyor. Yine Gaudi’ye ait Casa Batlio ve Casa Milla çok güzel binalar. Milla Ailesi için yapılan Casa Milla deniz dalgalarını andırıyor. Eserleri görmek için en az yarım saatinizi kuyrukta geçiriyorsunuz. Ayrıca hayatının son 20 yılını geçirdiği, içinde rengarenk evler ve çok güzel dokular olan Park Guell de mutlaka görülmeli.
Başka?
- Dali Müzesi’nde Salvador Dali’nin eşiyle ilgili çok güzel eserleri bulunuyor. Müzenin girişinde yerde herkesin üzerinden geçtiği beyaz bir kapı var. Burası Dali’nin mezarıymış. Duyduğumda çok şaşırdım. Eğer yanınızda bir rehber yoksa bu bilgiyi öğrenmeniz zor. Müzeyi gezerken Dali’nin dahi mi deli mi olduğuna siz karar veriyorsunuz. Tabii bir de iki kilometreye yaklaşan uzunluğuyla Ramblas Caddesi var. Burası Katalonya Meydanı’ndan sahile kadar inen bir yol. Caddenin sağında ve solunda pandomimciler, çeşitli kıyafetlere bürünmüş akrobatlar ve sokak müzisyenleri bulunuyor. Yemekler için Barcelona Limanı’nı tercih edebilirsiniz. Limana çıkan ana yollarından biri de sizi ünlü kaşif Kristof Kolomb’un heykeline götürüyor. Heykel yaklaşık 60 metre büyüklüğünde ve Budapeşte’deki kahramanlar anıtını andırıyor. Picasso Müzesi ve flamenko gecelerini de unutmamak gerekir. Ben son günümde Flamenko Festivali’ne rastladım. Çok hareketliydi.
Ne vardı bu festivalde?
- Herkes ateşle tutkuyu temsil eden kırmızı ve hüznü anlatan siyah kıyafetleri giyiyor. Festival "Fuar" adı verilen İzmir Fuarı’ndaki lunaparkaları andıran bir alanda yapılıyor. 50-60 tane dev çadırın içinde flamenko okulları ve kurslarından öğrenciler dans ediyor. Kadın ve erkeğin karşılıklı yaptığı bir dans olduğu halde dansçıların yüzde 70’i kadınlardan oluşuyor. Venedik ve Rio karnavallarıyla kıyaslanamaz ama çok eğlenceli ve ilginçti. Bence Barcelona’ya gitmeden önce festival tarihini öğrenip seyahatinizi o döneme denk getirmeniz lazım.
Seyahat sırasında başınıza ilginç şeyler geldi mi?
- Ramblas Caddesi’nde Don Kişot ve Servantes kılığına girmiş iki şovmen gördük. Para verdiğiniz zaman gösteri yapıyorlardı. Kameraman arkadaşa sen görüntü al para almazlar dedim. Birden döndü ve Türkçe konuştu. Barcelona’da gösteri yapan bir Türk’le karşılaşmak beni şaşırttı.
EN SEVDİĞİ 5 YER
á Bali á Barcelona á Pragá Safranbolu á Labranda
seyahatte ne okuyor
Okumaktan çok yazıyor.
ne yiyor, ne içiyor
Hiç ayırt etmiyor. Deniz ürünlerini, yöresel yemekleri tercih ediyor.
ne giyiyor
Spor ve rahat kıyafetler.
nerede kalıyor
Otelde kalmayı tercih ediyor ama çadırda da kalabiliyor.
kimle seyahat ediyor
Kameramanı Zafer Özlü ve program yardımcılarıyla.
çantasının olmazsa olmazları
Fotoğraf makinesi, notebook, şampuan, cilt bakım malzemeleri, parfüm ve her gidişin bir dönüşü olduğunu unutmayarak ev anahtarı.
oradan ne alıyor
Magnetler, anahtarlık ve tişörtler.
Barcelona’yla ilgili ilk izlenimiz ne oldu?
- Barcelona daha önce gitmeye fırsat bulamadığım ve mutlaka görmek istediğim yerlerden biriydi. İnanılmaz keyif aldım. Akdeniz ülkesinin sıcak ve canayakın insanları gerçekten sizi daha önce tanıyormuş gibi davranıyorlar ve çok doğallar. Herkesle konuşup bir şeyler paylaşmak istedim. Örneğin, Hong Kong’da bırakın röportaj yapmayı insanlar kameradan kaçıyorlardı. İtalya’nın insanlarının sıcak olduğunu düşünürken burada iki kat daha sıcak insanlarla karşılaştım. İnsanlarından sonra aklıma ilk Gaudi’nin eserleri, Sagrada Familia ve Park Guell geliyor.
GAUDI’NIN ŞEHRİ
Gaudi’nin eserlerini biraz anlatır mısınız?
- Bence şehre Gaudi’nin eserleri damgasını vurmuş. Sagrada Familia inanılmaz büyük bir katedral. Ne yazık ki Gaudi burayı tamamlayamadan hayatını kaybetmiş. Restorasyonu onun çizimleri doğrultusunda halen devam ediyor. Katedralde gotik eserlerdeki ürpertici hava fazlasıyla hissediliyor. Detaylara baktığınızda inanılmaz figürler göze çarpıyor. Yine Gaudi’ye ait Casa Batlio ve Casa Milla çok güzel binalar. Milla Ailesi için yapılan Casa Milla deniz dalgalarını andırıyor. Eserleri görmek için en az yarım saatinizi kuyrukta geçiriyorsunuz. Ayrıca hayatının son 20 yılını geçirdiği, içinde rengarenk evler ve çok güzel dokular olan Park Guell de mutlaka görülmeli.
Başka?
- Dali Müzesi’nde Salvador Dali’nin eşiyle ilgili çok güzel eserleri bulunuyor. Müzenin girişinde yerde herkesin üzerinden geçtiği beyaz bir kapı var. Burası Dali’nin mezarıymış. Duyduğumda çok şaşırdım. Eğer yanınızda bir rehber yoksa bu bilgiyi öğrenmeniz zor. Müzeyi gezerken Dali’nin dahi mi deli mi olduğuna siz karar veriyorsunuz. Tabii bir de iki kilometreye yaklaşan uzunluğuyla Ramblas Caddesi var. Burası Katalonya Meydanı’ndan sahile kadar inen bir yol. Caddenin sağında ve solunda pandomimciler, çeşitli kıyafetlere bürünmüş akrobatlar ve sokak müzisyenleri bulunuyor. Yemekler için Barcelona Limanı’nı tercih edebilirsiniz. Limana çıkan ana yollarından biri de sizi ünlü kaşif Kristof Kolomb’un heykeline götürüyor. Heykel yaklaşık 60 metre büyüklüğünde ve Budapeşte’deki kahramanlar anıtını andırıyor. Picasso Müzesi ve flamenko gecelerini de unutmamak gerekir. Ben son günümde Flamenko Festivali’ne rastladım. Çok hareketliydi.
Ne vardı bu festivalde?
- Herkes ateşle tutkuyu temsil eden kırmızı ve hüznü anlatan siyah kıyafetleri giyiyor. Festival "Fuar" adı verilen İzmir Fuarı’ndaki lunaparkaları andıran bir alanda yapılıyor. 50-60 tane dev çadırın içinde flamenko okulları ve kurslarından öğrenciler dans ediyor. Kadın ve erkeğin karşılıklı yaptığı bir dans olduğu halde dansçıların yüzde 70’i kadınlardan oluşuyor. Venedik ve Rio karnavallarıyla kıyaslanamaz ama çok eğlenceli ve ilginçti. Bence Barcelona’ya gitmeden önce festival tarihini öğrenip seyahatinizi o döneme denk getirmeniz lazım.
Seyahat sırasında başınıza ilginç şeyler geldi mi?
- Ramblas Caddesi’nde Don Kişot ve Servantes kılığına girmiş iki şovmen gördük. Para verdiğiniz zaman gösteri yapıyorlardı. Kameraman arkadaşa sen görüntü al para almazlar dedim. Birden döndü ve Türkçe konuştu. Barcelona’da gösteri yapan bir Türk’le karşılaşmak beni şaşırttı.
EN SEVDİĞİ 5 YER
á Bali á Barcelona á Pragá Safranbolu á Labranda
seyahatte ne okuyor
Okumaktan çok yazıyor.
ne yiyor, ne içiyor
Hiç ayırt etmiyor. Deniz ürünlerini, yöresel yemekleri tercih ediyor.
ne giyiyor
Spor ve rahat kıyafetler.
nerede kalıyor
Otelde kalmayı tercih ediyor ama çadırda da kalabiliyor.
kimle seyahat ediyor
Kameramanı Zafer Özlü ve program yardımcılarıyla.
çantasının olmazsa olmazları
Fotoğraf makinesi, notebook, şampuan, cilt bakım malzemeleri, parfüm ve her gidişin bir dönüşü olduğunu unutmayarak ev anahtarı.
oradan ne alıyor
Magnetler, anahtarlık ve tişörtler.