Burada her adım çok ilginç, her saat değişik bir kapı açılıyor

Herkes gibi emeklilik ikramiyesini ya da Loto’dan çıkması muhtemel müthiş paraları beklemeden sırt çantasıyla yollara düştü. Eşi Rachel’le birlikte 194 gün boyunca Güneydoğu Asya’yı gezdi. Gezi sırasında hayata bakışı ve felsefesi değişti. Bu arada gezdiği yerleri, duygularını sürekli günlüğüne yazdı. Sonra gezisini ‘Bir Türk, Bir İngiliz ve Üç Kuruşluk Dünyadan Notlar’ adlı kitapta topladı. Şimdi herkese seyahat tavsiye ediyor. Ama özellikle de Malezya’ya gitmeyi öneriyor. Bize de Malezya ve Borneo Adası’nı neden çok sevdiği anlattı.

n Size göre Güneydoğu Asya’da neden en ilginç yer Malezya? Bana Hong Kong, Burma veya Vietnam’a haksızlık ediyormuşsunuz gibi geliyor.

- Doğu’da zaten her zaman bir mistik hava, bir bilinmezlik var. Ama Malezya’da her adım aslında çok ilginç. Ülke size her saat çok değişik kapılar açıyor. Bir de gezginliği ucuza yapabileceğiniz noktalardan biri. Kültürleri, doğası, tarihi farklı. Ama bence en ilginç tarafı oraya gidenlerin kendilerini bir belgeselin içinde hissetmeleri. Bu saydıklarım diğer ülkelerde var ama Malezya’da gerçekten bir başka. Malezya benim Güneydoğu Asya’daki ilk göz ağrım. Yıllar evvel ilk Güneydoğu Asya gezime yine Malezya’dan başlamıştım. On seferden fazla gittim. Ülkeyi karış karış gezdim. Malezya sadece Kuala Lumpur’dan ibaret değil. Müthiş bir doğa ve kültür zenginliği var. Bir de Borneo’ya geçerseniz, işte o zaman Discovery ya da National Geographic kanalın çekimlerinin içine düşmüş gibi hissediyorsunuz.

n Neler var Malezya’da?

- Malezya bu bölgede turiste en çok seçenek sunan ülke. Kitle turizmi maalesef Malezya’yı, Kuala Lumpur ya da turistik Langkawi Adası’dan öteye taşıyamıyor. Malezya her şeyden önce o bölgenin en geniş sosyo-kültürel yapısına sahip ülkesi. Malay kültürü ile Hint ve Çin kültürü iç içe. Bir de Malezya Borneo’sunda anakaradan tamamen farklılık gösteren kabile kültürü var. Fauna ve flora olarak da Malezya dünyanın en zengin topraklarına sahip. Dünyanın en önemli milli parklarının Malezya’da olduğunu bilen az. Dünyanın en büyük çiçeği olarak bilinen ‘Rafflesia’yi Malezya topraklarında görebilirsiniz. Dünyada sadece Malezya’nın Borneo ve Sumatra Adaları’nda yaşayan orangutanları doğal ortamlarında izleme şansına erişebilirsiniz.

n Malezyada bir Türk olarak seyahat etmenin avantajları olduğu söylenir. Sizce de öyle mi?

- Her şeyden önce pasaportunuzun hor görülmediği bir ülkeye vize derdi olmadan giriş yapmak, Avrupa kapılarında sıra bekleyen bizler için büyük bir keyif. Malezya insanı herkese karşı çok sıcak olmakla beraber, Türk olduğunuzu söylediğinizde ekstra bir sempati ve ilgiyle karşılıyor. Malezyalıların Türkiye hakkındaki bilgisi bazen bizleri şaşırtacak kadar fazla olabiliyor. Türkiye’yi, tüm Asya ülkelerini ‘batı liginde’ temsil eden bir ülke olarak görüyorlar. Bir köprü, doğunun batıdaki ayağı gibi. Kişisel olarak bu gündelik hayatta ne işe yarıyor derseniz şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bütün otel ve restoranlarda Türk olduğunuz için özel ve iyi indirimler alırsınız.

n Kuala Lumpur dışında nerelere gitmeli?

- Geziye UNESCO’nun Dünya Mirasları listesindeki Melakka şehrinden başlanılabilir. Tarihte, yıllarca Portekiz ve Hollanda egemenliğinde kalmış olan bu şehirde, Portekiz soyundan gelenlerin yaşadığı Portuguese Settlement bölgesinde eski Portekizce ‘Cristao’yu konuşanları görmek sizleri şaşırtır. Hollanda döneminden kalma evlerle eski Çin ticarethanelerinin mimari sentezleri size buraların dönemin en önemli ticaret limanında olduğunuzu hatırlatır ve benliğinizi tarihte yolculuğa çıkartır. Malezya’nın en heyecan verici noktalarından biri olan Cameron Highlands’de kendinizi çay tarlalarının arasında bulursunuz. Çay hasat etmeyi iyi bildikleri için İngilizler tarafından 1920’lerde buraya getirilen Hintlilerin Malezya içinde küçük bir Hindistan kurmuş olduklarını görürsünüz.

n Peki ya Borneo?

- Borneo’ya geçmeden Malezya’yı gördüm diyemezsiniz. Sarawak eyaletinin başkenti Kuching ise bambaşka bir dünyadır. Bako milli parkı Sarawak muhakkak görülmesi gereken en önemli yerlerden biri. Sabah eyaletine geçip Kinabalu Dağı’nın eteklerinde yürümelisiniz. Sepilok milli parkına gidip birkaç gün kamp yaparak, orangutanları doğal hayatlarında görmek bir ömürde az yaşanır bir heyecan. Kuala Lumpur’a da haksızlık etmek istemem tabii, metropol sevenler için çok keyifli bir şehir.

En sevdiği 5 yer

Datça Hoi-An (Vietnam) Perhentian Adası (Malezya) Luang Prabang (Laos) Bagan (Myanmar/Burma)

İLGİNÇ BATİKLER, BAMBU KALKANLAR

Pazarlık burada da işin olmazsa olmazı. Elektronik ürünler çoğunlukta ancak sahte ve taklit olanları da satılıyor. Taklitler ve bozuklara çok dikkat etmek gerekiyor. Hint ve Malay kültürü ortak olduğu için tekstil için kumaşlar, ilginç batikler var. Borneo’nun Kuçing ve Kenibalu şehirlerinde ahşap heykeller, tahta oymalar var. Bambudan yapılan kalkanlar çok ilginç ama taşıması kolay değil.

seyahatte ne okuyor

Anı ve gezi kitapları. Bir de seyahat ettiği ülkeye ait gezi notları.

ne dinliyor

Brad Mehldau, Yellow Jackets ve Bach ona müzikleriyle eşlik ediyor.

ne yiyor, ne içiyor

Halk ne yiyorsa onu. Bu sayede farklı tatları tecrübe ediyor. Gittiği coğrafyalarda yerel çay, kahve ve meyve sularını tatmak en büyük zevki.

ne giyiyor

Hava 15 derecenin altına inmedikçe şorttan vazgeçmiyor. Bir de, bol cepli gömlek.

neyle seyahat ediyor

Uçmaya bayılıyor ancak bir ülkeyi gerçekten görmenin en iyi yolu karadan seyahat, diyor.

nerede kalıyor

Seyahatin yapısına ve coğrafyaya göre değişiyor. Mesela Borneo’da balta girmemiş ormanlara giriyorsa yerlilerin evinde kalıyor. Ancak şehirde ya da turistik bölgedeyse küçük, gizli kalmış sevimli pansiyon ya da otelleri tercih ediyor. Onun için önemli olan ‘konvansiyonel lüks’ değil, orijinallik.

kimle seyahat ediyor

Eşi Rachel ile iyi bir takım olduklarını düşünüyor.

çantasının olmazsa olmazları

Kalem, defter. Ayrıca, müziği ve kitap.