Bir lokma bir hırkayla bütün Avrupa

Rüzgâr, inşaat mühendisliği mezunu. Filiz ise edebiyat fakültesinden çıkma bir edebiyatçı. Ancak onların bu mesleklerle bir alakaları yok. Asıl meslekleri bisikletle sahaflık yapmak. Para düşkünü değiller. Kazandıkları üç beş kuruşla hayatlarına devam ediyorlar. Bundan da gayet memnunlar. Gerçek soyadlarını kullanmıyorlar. Rüzgâr ve Filiz’in kullanmayı tercih ettikleri soyad ‘Çöpçü’.. Amaçları yitirilen değerlere dikkat çekmek.

Neden çöpçü?
Yollarda çöpten beslendiğimiz için.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Bizim mesleğimiz bisikletli aktivistlik, eğitim düzeyimiz ise gerektiği kadar. Genelde yollar bizim evimiz. Yolculuğa ara verdiğimizde İstanbul’da yaşıyoruz ve ‘Bisikletli Sahaf’lık yapıyoruz.

Seyahatlerinizden ve yaptıklarınızdan biraz bahseder misiniz?
Masal ve Tohum yolculuğumuz İstanbul’da başladı. Mart ayında heybemizde yerli tohumlarla yola çıktık. Amacımız bisikletlerimizle köyleri gezip yaşlılardan masal dinleyerek tohum takası yapmak. 9 ay sürecek yolculuğumuzda yüzlerce tohumu toprakla buluşturup unutulmaya yüz tutmuş masalları gün yüzüne çıkarmayı umuyoruz. Daha öncesinde internet üzerinden ikinci el kitap satarak bunu bisikletle adrese teslim ettiğimiz Bisikletli Sahaf projesini yürütüyorduk. Onun öncesinde yine bisikletle parasız, çöpten beslenerek ve hiç fosil yakıt harcamadan tüm Avrupa’ yı gezdik. Amacımız denizaşırı yolculukların bile çok şeye ihtiyaç olmadan yapılabileceğini kaıtlamaktı, bu yolcukla bunu kanıtlamış olduk.

Seyahat tutkunuz nasıl başladı? Ne zamandan beri seyahat ediyorsunuz?
Bisikletin ulaşım aracı olarak hayatımıza girmesiyle başladı her şey. Bu mütevazı aracın ne kadar pratik ve ucuz olduğunu fark edince yolculuklar için olmazsa olmaz denilen birçok şeyin aslında çok da önemli olmadığını fark ettik. Çünkü bisiklet sayesinde yolculuk bedava ve diğer araçlara göre oldukça konforlu. Yaklaşık dört yıldır bu şekilde yollardayız.

Yaşlılardan masal dinleyip bunları kaydediyor ve köylerde yerli tohum takası yapıyorsunuz. Neden?
Masal ile tohum ilgi alanımız olmasının yanında aslında aynı zamanda çok benzer sorunlara parmak basan başlıklar. Zira masal anlatılmazsa unutuluyor, tohum da ekilmezse ölüyor. Bu yüzden masalın yanında yerli tohumun takasına biz de bir katkıda bulunmak istiyoruz. Daha sonra tecrübelerimizi ve masalları bir kitapta toplamak ve hatta belgesele dönüştürmek gibi bir düşüncemiz var.

Bisikletle Avrupa turunuzdan biraz bahseder misiniz?
Bisikletle Avrupa turunu geçen sene nisan-eylül arasında yaptık. Birkaç Avrupa ülkesi hariç hemen hepsini gezdik. Amacımız uzak yolculukların bile çok şeye ihtiyaç olmadan yapılabileceğini kanıtlamaktı, bu yolcukla bunu kanıtlamış olduk. Zira yolculuğumuz sırasında cebimizde ne telefon, ne para, ne de harita vardı. Çöpten beslenip, sokaklarda uyuduk. Bir gezginin ihtiyaç duyacağı şeylerin hepsi sokakta vardı.

Bisikletli sahaf projenizde insanlardan ne gibi destekler gördünüz?
İstanbul içinde sürdürdüğümüz ‘Bisikletli Sahaf’ projesi medyadan ve çevremizdekilerden oldukça ilgi gördü. Kimisi bisiklet ve kitabı buluşturan Bisikletli Sahaf’ tan etkilenip başka şehirlerde de aynısını yapmak istedi, kimisi kitap bağışlayarak destek oldu.

Yolculuk sırasında desteğe ihtiyacınız oluyor mu?
Yolda bizim herhangi bir para desteğine ihtiyacımız yok. Bu yüzden bize destek olmak isteyenler Koruncuk Vakfı’na bağış yapabilir. Bunun dışında bize rotamız üzerinde yemek ve konaklama desteği verirlerse, bu bizim turu tamamlamamız için yeterli olacaktır.