Binbir çeşit mavinin şehri: Şafşavan
Hayatın farklı alanlarını birbirine bağlamak için motosikletimle yolda olmayı tercih ettim. İnsanın ruhunu beslemek için sürekli yolda olma fikri çok güzeldi. Bu nedenle atladım motora koyuldum yola... Avrupa'dan Afrika'ya uzandım 15 ülkenin kültürüne karıştım. Size yolculuğumda son durak olan Fas Şafşavan'ı anlatmak istiyorum. Burası hayallerin görünür kılındığı, mavinin ele geçirdiği cennet...
Yola çıkmadan önce başlangıç noktam Kız Kulesi oldu. Bütün efsanelerde kadınlara talihsiz roller biçiliyor maalesef, Kız Kulesi’nde ki esir olan kızın hikâyesi gibi... Kendi içimde, yeni bir efsane yaratmak istedim. Esir olan kızın motosikletiyle özgürleşmesi temasını işlemek istedim. Artık Kız Kulesi’ne her baktığımda esir değil özgür bir kadın görüyorum orada. Avrupa üzerinden Afrika’ya uzanan yol güzergahında tam gaz motorumu sürmeye devam ettim. Ama en çok Fas'ta Şafşavan'dan etkilendim. Bin bir gece masallarının anlatıldığı Fas’ta derin hayallerin görünür kılındığı, mavinin ele geçirdiği şehir Şafşavan...
Fas’ın kuzeybatısında raks eden Endülüs medeniyetine hayranlığın baş gösterdiği, şehre ün kazandıran mavi rengin Musevi geleneği olduğu, savaştan kaçan Musevilerin inançlarını yücelikleriyle betimledikleri yer burası. Mavi renk Musevilerin inanışına göre gökyüzünü ve üzerini simgeler. Her yanı sarmış mavilik hissi, Arap ve Musevi kavminin bir arada yaşadıkları evlerin kapılarında sanat üzerinden yürütülen nefis bir etkinliğe dönüşüyor.
Kentin starlaşmasında el sanatlarının rolü çok büyük. 'Berberi' sanatını yansıtan halıların üzerine köylü kadın motifleri işlemişler. Kapılarda ise Endülüs tarzını yansıtan geometrik şekilleri kullanmışlar. Kadınlar tutucu ortamlarındaki kabuk değiştirme sürecini ve yaşantılarından kesitleri halıya hatta kilime başarıyla uygulamışlar. Sanat haykıran halılar, mavi kapılar ardındaki birçok evde yere serilmiştir diye düşünmemiz yanlış olmaz. Elişçiliğiyle üretilen sanat eserleri insanın belleğine yerleşiyor. Yerel halk için pazar yerinde yan yana dizilmiş çuvalların içindeki renkli boyalar başlı başına bir faaliyet oluyor. Asma balkonlu evlerini gökkuşağı partisi tadında rengârenk kendileri boyuyorlar.
Küçük kentte ulaşım sadece eşeklerle yapılıyor. Dar sokaklarında turlarken, kent uhrevi yanlarını ara ara görünen vadi manzarasına devrediyor. Yağmur yağdığında ise kentin teması değişiyor. Sanki akvaryumun içerisinde bir ritüele katılma olanağı bulmuşuz ve kesintisiz akışıyla masmavi dünyayı izliyoruz. Doğrudan doğruya size sunulan görüntülü gerçeklikte yüzüyormuş gibi görünen masalsı kasaba gerçek ve düşün sentezlenmiş hali...
Mezarlıkları dahi, Fransız ressam Yves Clein’in mavi rengin dokusuna ağırlık vererek çizdiği eskizlere benziyor. Yemek molasında yerel yemek yapan restoranlardan birine giriyorum. Bölgenin ünlü lezzeti etli 'Tajin'... İçinde bulunan bol miktarda baharat ve safranın kokusu sayesinde kendimden geçtim, ağızda dağılan yumuşak etin sayesinde de midem tef çaldı.
Çeşitli kültürlerin yüzyıllarca birlikte sükunet içinde yaşamış olmasının etkisini şehirdeki insanların yaşamlarını nezih ve ehl-i keyf edada sürdürmesine hali hazırda katkı sağladığını gördüm. Şehrin adabına uygun biçimde, girdiğim yerlerde ayakkabılarımı çıkarıp çıplak ayakla halıların üzerine bastığımda, aldığım huzur ve yenilenmiş hissi buraya aşık olmama yetti de artrı...