Beyazlığı sonsuzlukla buluşturan göl
İlker Şahin, her fırsatta seyahat ediyor. Bisikletle yola çıkıyor, fotoğraf çekiyor. 2004’ten bu yana her yıl Tuz Gölü’nde kamp yapıyor. Göl doğasının benzersiz olduğunu söyleyen Şahin, “Günbatımı ve dolunay zamanı bir başka güzel” diyor.
İlker Şahin (33) Ankara’da yaşıyor. Elektronik mühendisi ama asıl tutkusu fotoğrafçılık, bisiklet ve kampçılık. 18 yıldır fotoğraf çekiyor, Fotoğraf Sanatı Kurumu Derneği’nde eğitim veriyor. “Fotoğrafçılık, doğayla baş başa kalmanın bir yolu. El değmemiş coğrafyaları keşfetme imkanı sağlıyor. Onları belgeleyerek gerçekliği kalıcı hale getirebiliyorsunuz” diyor. Tutkularının kendisini sürekli gezmeye, keşfetmeye teşvik ettiğini anlatıyor: “İşten arta kalan zamanda hemen bir rota çizerim, yeni yerler, yeni yollar peşine düşerim. Her ay en az bir veya iki defa geziye çıkarım.”
Bugüne kadar fotoğraf için Ege ve Akdeniz kıyıları, Trakya bölgesi ve Karadeniz yaylaları gitmiş. Yurtdışında ise Hindistan, İtalya, Almanya, Avusturya ve ABD gördüğü ülkeler.
TUZDA YÜRÜRKEN YÖN KAYBOLUYOR
Tuz Gölü gezilerinin onun için bir gelenek olduğunu söylüyor: “Gölle ilk tanışmam Pangea Offroad Doğa ve Motor Sporları Derneği sayesinde oldu. Hâlâ etkinliklerine katıldığım dernekle 2004’ten beri her yıl kamp, offroad gibi çeşitli faaliyetler için Tuz Gölü’ne giderim.”
Tuz Gölü’nün onun etkileyen özelliklerini anlatırken şunları söylüyor:
“Ankara, Konya ve Aksaray illerinin kesişim noktasında. Doğu kıyısına ulaşmak için Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesi üzerinden gidebilirsiniz. Batı kıyısına ise Konya’nın Kulu ilçesi üzerinden... Göl, kışın en fazla 1-2 metre derinliğe ulaşırken yazın büyük kısmı kuruyor. Buradan tuz elde ediliyor. Ayrıca Türkiye’deki en büyük flamingo kolonisi gölde. Sonsuzluk hissi Tuz Gölü’nde çok yoğun, içlerine doğru yürüdükçe her tarafınız uçsuz bucaksız bir beyazlığa bürünüyor. Bir süre sonra yön kavramınızı yitiriyorsunuz. Türkiye’de gün batımını izleyebileceğiniz en güzel yerlerden biri.”
KARŞIDAN KARŞIYA BİSİKLETLE GEÇİN
Bölgede yapılacak etkinlikleri ve gezip görülecek yerleri şöyle anlatıyor: “Gölde yürüyüş, kamp, bisiklet, offroad yapılabilir. Kamp ve offroad için Şereflikoçhisar’ın köylerinden göl kıyısına ulaşmak gerekiyor. Ciple kıyıdan güzel bir parkur yapılabilir. Gece göle bakan tepelerde çadır kurulabilir. Eğer zamanını doğru ayarlarsanız, dolunayda kurumuş göl üzerinde gece yürüşü çok keyifli olur, masmavi bir sonsuzluğun üzerinde yürüyebilirsiniz. Bisiklet için kıyılardan bir rota çizebilir ya da derinliği bir karışı geçmeyen sulak alanları tercih edebilirsiniz. Şereflikoçhisar’ın Karamollauşağı köyünden kıyıya ulaşıp, karşı kıyıya bisikletle gidip gelebilirsiniz. Kulu’nun Zincirlikuyu beldesinden de başlangıç yapılabilir.”
Konaklama seçeneklerine gelince: “Göl kıyısında konaklama için tesis bulunmuyor. Çadırlı konaklama yapılabilir. Şereflikoçhisar ve Kulu’da oteller bulunuyor” diyor.
Şahin’in göle gideceklere önerileri şöyle: “Hazirandan itibaren gölün değişik bölgelerinde sular çekilmeye başlar. Ağustos sonu, yürüyüş yapmak için ideal. Bu dönemde gölün daha çok yerine ulaşabilirsiniz.”
Sıcak havada serap görürseniz şaşırmayın
Yaz sıcağında gölde yürüyüş yaparken ufukta kocaman bir çalı görürsünüz, sevinirsiniz biraz gölge buldum diye. Ancak siz yaklaştıkça çalı küçülmeye başlar, gittikçe küçülür, yanına vardığınızda sadece bir karışlık kurumuş bir çalı olduğunu hayal kırıklığı içinde fark edersiniz. Yazın gölün üzerindeki sıcak hava bu tür yanılmalara neden olabiliyor.
En sevdiği beş yer: Silifke, Bozcaada, Şavşat (Artvin), Jaisalmer (Hindistan), Prag
Seyahate hangi ulaşım aracıyla gider? Otomobil, bisiklet
Seyahatte ne yer ne içer? Yöresel yiyecek ve içecekler
Seyahatte nerede kalır? Küçük pansiyonlar, çadır
Kiminle seyahat eder? Genelde yalnız
Seyahatte ne okur? Yeraltı edebiyatı romanları
Seyahat çantasının vazgeçilmezleri neler? Fotoğraf makinesi, kitaplar
Seyahatten ne alır? Yöresel hediyelikler