Beyaz şehir: Kazablanka
Fas’ın batısında, Atlas Okyanusu kıyısındaki Kazablanka, 3.5 milyonu aşan nüfusuyla ülkenin de en büyük şehri. Yerel halk tarafından ‘Casa’ olarak kısaltılarak söyleniyor. Sokaklarında kaybolup, tajin yiyip gezeceğiniz kentte modern ve yereli yan yana göreceksiniz.
Casablanca Mohammed V Havalimanı’ndan şehir merkezine ortalama 50 ruble karşılığında trenle ulaşabiliyorsunuz. Tren önce Oasis, sonra Casa Voyageurs istasyonlarına uğruyor. 35 dakikalık yolculuğun ardından trenin Casa Voyageurs’ta büyük oranda boşalması sizi şaşırtmasın. Burası bir aktarma istasyonu. Yaklaşık 20 dakika sonra Casa Port’a yani merkeze ulaşıyorsunuz. Buradan şehir merkezindeki birçok yere yürüyerek ulaşmak mümkün. Zira okyanus kıyısındaki bu istasyon, Kazablanka’nın kalbi...
Resmi başkent Rabat olmasına rağmen, ülkenin finans ve iş merkezi Kazablanka. Ülke endüstrisinin yarısından fazlası ve dünyanın en büyük suni limanlarından biri de burada ama asıl ününü 1942’de çekilen Hollywood filmine borçlu.
Şehrin merkezi esasında tam olarak, Casa Port’a çok kısa bir yürüyüş mesafesindeki ‘Birleşmiş Milletler Meydanı’. Restoranlar, oteller ve şık dükkânlarla dolu meydanın hemen yanında eski şehrin sınırları başlıyor. Arkanıza okyanusu aldığınızda şehrin yönetim merkezinin de olduğu V. Muhammet Meydanı karşınıza çıkıyor. Burası ülkenin modern merkezi. Kazablanka’da yeni ve eski şehir esasında iç içe geçmiş durumda. Yeni Şehir (Ville Nouveelle), Fransız mimar Henry Prost tarafından yapılmış.
Hıristiyan ve Müslüman nüfusun etkisiyle katedral ve camiler bir arada. Şehrin en ünlü yapısı II. Hasan Camisi. 210 metre yüksekliğindeki minaresiyle dünyanın en yüksek minaresine sahip camide 100 binin üstünde insan ibadet edebiliyor. Camiyi ziyaret ettikten sonra yürümeye devam ederseniz restoranları ve gece kulüpleriyle meşhur Korniş (Corniche) semti karşınıza çıkıyor. Kordon Boyu ise şehrin en hareketli bölgesi. Kafelerinde oturabilir, denizde yüzebilir, halkı gözlemleyebilirsiniz.
Dar sokaklarda yürüyün
Fas’ın eski şehir merkezi Medina, labirenti andıran karmaşık sokaklarıyla Kazablanka’nın küçük esnafının kalbinin attığı yer. Surlar içindeki bu bölüme dört kapıdan girilebiliyor. Bu kapılardan Bab Marrekech ve Bab el-Jedid yıkılmadan ayakta kalmayı başarabilmiş. Kazablanka’da şifa arayanlar Sidi Abderrahman Tapınağı’na çıkıyor. Kayalıklardaki bu beyaz tapınağın manzarası da nefes kesici.
Roma Katolik Kilisesi, Kazablanka Katedrali ve hemen yanındaki Notre Dame de Lourdes Kilisesi, Kazablanka’nın çeşitliliğine işaret ediyor. Boulaouane Kasbah Kalesi ise merkezin güneyde.
Özellikle Medina’nın dar sokaklarında fotoğraflamaya doyamayacağınız tarihi beyaz evleri, kare biçimindeki minareleriyle kendine has mimari özellikleri yansıtan camileri ve lezzetleriyle Kazablanka bir Afrika şehrinde olduğunuzu unutturuyor ve çok farklı bir seyahat deneyimi yaşamanızı sağlıyor.
PANDEMİDE FAS’A GİTMEK
İstanbul’dan karşılıklı uçak seferleri var. İkinci dozu en az 14 gün önce yapılmış iki doz aşınız varsa PCR vermenize gerek yok. Aşınız yoksa uçağa binmeden 72 saat içinde yapılmış PCR ve antikor testlerini göstermeniz gerekiyor. Pandemi nedeniyle 21.00’den sonra lokantalar kapanıyor.