Baltık kraliçesi : Helsinki

Finlandiya’nın en büyük şehri olan Helsinki, Finlandiya Körfezi’nin kıyısında ve Baltık Denizi’ne komşu bir konuma sahip. Finlandiya’nın güney ucunda yer aldığından ülke geneline göre hava sıcaklıklarının daha yüksek olduğu Helsinki, ülkenin sadece siyasi değil, aynı zamanda kültürel başkenti ve en eğlenceli şehri. Oldukça hareketli bir sahil şehri olan Helsinki, güzel adaları, yeşil parkları, rıhtımı, kafeleri, restoranları, gece kulüpleriyle Finlandiya’nın en gezilesi şehirlerinden.

Helsinki, St.Petersburg ve Talinn gibi şehirlere yakın konumuyla önemli bir coğrafi avantaja sahip. Helsinki-Talinn arası 80 kilometrelik mesafeyi Viking Line, Linda Line veya Talink ile yapacağınız keyifli bir feribot yolculuğuyla kısa sürede aşabiliyorsunuz. Buna karşın buraya gelen turistler daha ziyade buradan diğer İskandinav ülkelerine geçmeyi tercih ediyor. Helsinki’den akşam başlayacak gemi yolculuğuyla sabah Stockholm’e ulaşabiliyorsunuz. Cruse turları dört kişilik küçük odalardan üst katlardaki süitlere kadar geniş bir oda ve fiyat çeşitliliğine sahip.

Helsinki’ye denizden geliyorsanız limanda (Güney Limanı) indikten sonra sizi oldukça hareketli bir pazar yeri karşılayacak. Kauppatori (Market Square), kent merkezinin en ünlü açık pazarı. Burada alışveriş yapabilir, tezgâhlarda satılan atıştırmalıklardan bir şeyler yiyebilir, kıyı boyunca gezinebilirsiniz. Bu pazar, meşhur Esplanadi Park ile iç içe.

Senato Meydanı ile Helsinki Limanı arasında yer alan Esplanadi Park, hem piknik yapmak isteyen yerel halkı hem de burayı yuvaları olarak benimseyen kuşları ağırlıyor. Kafeleri, mağazaları, yürüyüş yollarıyla bu park yaz, kış hareketli.

Helsinki, yürüyerek rahatça gezilecek bir şehir. Çünkü görülmesi gereken yerler çoğunlukla birbirine yakın. Helsinki şehir merkezi Senato Meydanı (Senate Square), etrafını saran binalarla çevrili. Bu şık meydan, Carl Ludvig Engel tarafından tasarlanmış. Bu meydan konserlere, buzdan yapılan sergilere ev sahipliği yapıyor. Doğuda Hükümet Sarayı (Government Palace), batıda Helsinki Üniversitesi, kuzeyde Helsinki’nin simgesi Helsinki Katedrali, güneyde Finlandiya Ulusal Kütüphanesi bulunuyor.

St.Nicholas Katedrali olarak da bilinen ve Helsinki’nin simgesi olan Helsinki (Luteran) Katedrali, buraya ‘Kuzeyin Beyaz Şehri’ unvanını kazandırmış. 1852 yılında yapımı tamamlanan bu katedral, Senato Meydanı’nın en dikkat çeken yapısı. Katedralin içine girebilmek için dik merdivenleri tırmanmanız gerekiyor. Merdivenlerden çıkarken yorulursanız herkes gibi bu yüksek merdivenlere oturarak biraz soluklanabilir, bu yüksek zeminden Senato Meydanı’nı izleyebilirsiniz. İçinde Martin Luther King’in heykelinin olduğu bu kilise, dışarıdan bakıldığında oldukça heybetli görünse de içi son derece sade.

Kayanın içine inşa edildiğinden 'Kaya Kilisesi (Rock Church)' olarak da adlandırılan Temppeliaukio Kilisesi, sadece insanların ziyaret ettiği bir dini yapı değil aynı zamanda muhteşem akustiği ile müzikal etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Bu sebeple sadece dua etmek veya fotoğraf çekmek için değil müzik dinlemek için de bu kiliseye gelmek güzel bir konser deneyimi sunuyor.

Batı Avrupa’nın en büyük Ortodoks kilisesi olan Uspenski Katedrali ise Helsinki’de görmeniz gereken başka bir dini yapı. Helsinki Katedrali, “Beyaz Katedral” olarak adlandırılıyorken, Uspenski, 'Kızıl Katedral' olarak da ifade ediliyor. Katedrale uzaktan baktığınızda bile Fin tarihindeki Rus etkisini bu Ortodoks Kilisesi’nde rahatça görebiliyorsunuz. Rus mimar Aleksey Gornostayev tarafından tasarlanan bu katedral, altın kubbeleri sayesinde oldukça etkileyici ve dikkat çekici.

Helsinki’de çok sayıda müze bulunuyor. Helsinki’nin 500 yıllık tarihini görebileceğiniz Helsinki Şehir Müzesi (Helsinki City Museum) her yıl çok sayıda turisti kendisine çekiyor. Helsinki’nin en büyük tarih müzesi olan Finlandiya Tarih Müzesi’nde (National Museum of Finland) İlk Çağ’dan 21.yüzyıla kadar geniş bir tarihi koleksiyonu görebiliyorsunuz. Helsinki’nin önemli müzelerinde başı çeken Finlandiya Ulusal Galeri (The Finnish National Gallery), üç kısma sahip. Bunlardan klasik Finlandiya sanatını Ateneum Art Museum’da, klasik Avrupa sanatını Sinebrychoff Art Museum’da, modern sanat eserlerini Kiasma Art Museum’da görebilirsiniz.

Müze gezmesine ara verip eğlenmek isterseniz size Linnanmaki’yi önerebiliriz. Şehir merkezinin kuzeyinde yer alan Linnanmaki Eğlence Parkı, çocukların olduğu kadar yetişkinlerin de gözdesi. 40 civarı eğlence alanında oyuncakları kullanabilir, kafe ve restoranlarda vakit geçirebilirsiniz.

Helsinki’ye yakın konumda çok sayıda ada olsa da bunlardan en önemlisi Suomenlinna Kale Adası. Bu ada, Rus istilasından korunabilmek için o dönem Finlandiya topraklarına da sahip olan İsveç Kralı’nın emriyle 1748’de inşa edilmiş. Bu güzel ada, Helsinki’den sadece 15 dakikalık feribot yolculuğu uzaklıkta. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu enfes adada piknik yapabilir, keşif turuna çıkabilir, restoran ve kafelerinde bir şeyler yiyebilir, uzun yürüyüşler yapabilirsiniz. Bu küçük bakir adada gezinirken kendinizi muhtemelen Ortaçağ İskandinavya’sında hissedeceksiniz. Suomenlinna’da yer alan kilise, müze, kafe, gezinti alanları Helsinki’nin modern yüzüne alternatif teşkil ediyor.