GeriSeyahat ‘Atın beni denizlere!’
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
‘Atın beni denizlere!’

‘Atın beni denizlere!’

Yaz mevsimini en derinden hissetmek isteyenler ve kış günlerini dilinde Kayahan şarkısıyla geçirenler için en uygun tatil tabii ki mavi tur. Güne güneş ışıklarıyla başlamak, tatil boyunca denizi ‘içinden’ hissetmek isteyenler için mavi tur, tatilden öte bir rehabilitasyon gibi... Çoğunlukla Muğla ve Antalya sahillerinde yapılan bu turu tüm detaylarıyla yazdık. Size göre mi değil mi,karar verin.

Adını deniz ve gökyüzüyle iç içe olmaktan alan mavi turlar ülkemizde çoğunlukla mayıs-ekim ayları arasında yapılıyor. Gulet, motor yat, yelkenli, katamaran veya farklı tarzda teknelerle mavi tura açılabiliyorsunuz. Çoğunlukla cumartesi başlayıp takip eden cumartesi günü sonlanan turlar haftalık oluyor. Ancak teknelerini birkaç günlük kiralayan şirket ve kaptanlar da var. Mavi turda bölge restoranlarını deneme şansınız olsa bile isterseniz hafta boyu tekneden çıkmadan kaptanın ya da aşçının size özel hazırladığı yemekleri de yiyebilirsiniz.

‘Atın beni denizlere’

Seçim yaparken dikkat!

Mavi tur hep denizde olma fikrine sıcak bakan, geceleri teknede hatta güvertede uyumaktan rahatsız olmayan, konfordan çok deniz ve doğa içinde dinlenmeyi tercih edenlere uygun. Arkadaş grupları veya kalabalık aileyle seyahat edecekseniz bilmelisiniz ki tekne ne kadar büyük olursa olsun sonuçta alanı sınırlı bir ortamda -muhtemelen- bir hafta geçireceksiniz. Tekneye alınacak içeceklerden yenecek yemeklere, gidilecek koylardan dinlenecek müziklere kadar herkesin ortak karara uyum sağlayabildiği bir ekiple yola çıkmakta fayda var. Aksi halde anlaşmazlıklar ve tartışmaların doğması durumunda tatil burnunuzdan gelebilir. Bu konuda tavsiyem, daha önce mavi tur yapmış kişilerin grupta söz alması, bir kişinin herkesi düşünerek karar vermesi yolunda olacaktır.

Çoğu zaman fiyat, tekne seçiminde en belirleyici özellik oluyor. Ancak fiyatı belirleyen unsurların da seçim esnasında tartışılması gerek. Fiyat belirlemede ve kalitede rol sahibi olan aşağıdaki soruları tekne firmasına veya kaptana rezervasyon yapmadan önce sormanızı öneririm:

Teknede bize gönderdiğiniz fotoğraflardan sonra herhangi bir değişiklik oldu mu yoksa fotoğraftaki görseller ve internet sitenizdeki teknik bilgiler geçerli mi?

Tekne ne zaman yapıldı? Bakımları bu sene yapıldı mı? Her sene bakım yapılıyor mu? Teknenin bilmemiz gereken bir arızası veya eksiği var mı?

Teknede klima var mı? Klima günde kaç saat çalışacak? (Teknelerin büyük bir çoğunluğu klima çalışma saatine limit koyar. Gece kabinden çıkıp güvertede uyuyamayanlardansanız yanınıza pilli bir vantilatör alabilirsiniz.)

Mürettebat kaç kişi, bize kimler servis verecek ve bizden başka kimler teknede konaklayacak?

Yemekler dahil mi? Alışverişi kim yapacak? Aşçı mı, kaptan mı yemek yapacak? İstediğimiz saatlerde yemek hazırlanacak mı?

Rotayı biz belirleyebilir miyiz? Sizin belirlediğiniz rotalar neler?

Yakıt dahil mi? İstediğimiz diğer koylara yolda karar verirsek yakıt farkı öder miyiz?

Sizinle daha önce seyahat etmiş kişilerden yorum alabilir miyiz?

Teknede su sporları ekipmanı mevcut mu? Kullanabilir miyiz?

Tekne kiralama ücreti dışında çıkacak sürpriz bir ücret olacak mı?

Teknelerin çoğu rezervasyon anında yüzde 30 gibi bir ödeme alır. Kalanı tekneye giriş günü ödenir. Ancak kurumsal firmalar veya bazı kaptanlar bu oranlarda ve ödeme günlerinde farklı davranabilir.

Teknelerin büyük bir çoğunluğunun müşterisi yabancı olduğu için döviz cinsinden fiyat duymak sizi şaşırtmasın. Bu durumda ödeme yapılan günün kur karşılığını baz almalısınız.

Tekne kiralamalarında iki tarafı da güvence altına almak adına sözleşme yapmakta fayda var. Genellikle sözleşmeler hizmet veren yani tekne tarafından hazırlanır. Daha önce telefonda veya mesaj yoluyla konuşup, anlaşıp mutabık kaldığınız hizmetlerin sözleşmeye eklenmesini veya sözleşmede değişiklik yapılmasını da talep edebilirsiniz.

Göcek’teki favori rotam

Mavi tur için klasiklerden vazgeçmiyorum ve size kendi favori koylarımı öneriyorum; Göcek’te Tersane Adası, Sarsala, Bedri Rahmi Koyu, Kızıl Ada, Yassıcalar, Sea Me Beach (Boncuklu Koyu) hem birbirine yakın çok fazla koy olması hem de doğal güzelliği nedeniyle tercih ettiğim yerler. Sıralamayı ada ve koylardaki yoğunluğa göre siz değiştirebilirsiniz. Kaptanların diğer kaptanlarla iletişimi sayesinde nerelerin daha az yoğun olduğunu öğrenebilirsiniz.

Uzak koylara gitmek vakit kaybı

İlk defa mavi tura çıkanların yaptığı genel hata her gün birbirinden uzak yerlere gitmek isteyip yolda vakit kaybetmeleri oluyor. Göcek gibi yüzlerce koyu olan bir bölgede, birbirine yakın mesafelerde farklı koylara giderek, tatilinizi yüzerek veya dinlenerek geçirmek varken yolda uzun süre vakit kaybetmeye hiç gerek yok.

Ne yiyeceğinizi önceden planlayın ve gereğinden fazla alışveriş yapmayın. Tatil heyecanıyla fazla alışveriş yapılıyor, çoğu çöp oluyor. Grubunuzla önceden bir menü planlaması yaparak market alışverişinde hangi üründen ne kadar alacağınıza karar verin. Eğer karar veremediyseniz kaptandan sizin için alışveriş yapmasını isteyebilirsiniz. Marketlerin tekneleri koylarda hizmet veriyor, eksikleri tamamlayabilirsiniz.

İsteyen yemek pişirebilir ama teknede zaten bir aşçı olacağı için bu zahmete girmelerini önermem. Kaptan ve miço kendi yiyecek-içeceklerini getiriyor, ikram etmek isterseniz tabii ki paylaşabilirsiniz.

Standart mavi tur teknelerinde ayakkabı-terlik kısıtlaması yok. Çok lüks teknelerde ayakkabı yasak olabiliyor; kiralarken sorabilirsiniz.

Teknenizle bölgenin iyi restoranlarından birine yanaşmak, güzel bir beach’te hizmet almak istiyorsanız önceden rezervasyon yapın.

‘Bebekliler daha mutlu oluyor’
Kaptan Ergun Dündar

“Bodrum, Marmaris, Göcek, Fethiye turların yoğun yapıldığı bölgeler. Kaş, Kalkan ve Demre’de de mavi tur yapılıyor. Kekova bölgesi Göcek ve civarına göre daha sakin olabiliyor. Tekne seçerken aracı şirketin güvenirliğine ve bakanlık onaylı olmasına dikkat edin. Yerli misafir kendi alışverişini kendi yapmayı seviyor. Yabancı misafirler alışveriş işine karışmıyor ve çoğunlukla onlarla yemek dahil farklı anlaşmalar yapılıyor. 6 kişilik 3 kabin bir tekne haftalık 6-7 bin euro; yemek dahil. 12 kişilik teknelerde fiyat biraz daha düşüyor.

Günde 2-3 koya gidiyoruz. Kıyıya çıkmak mümkün ama karaya yanaşmadan deniz deneyimini öneriyorum. Yanlarında fazla bir şey getirmesinler. 2 şort ve 2 tişört. Uzun kollu bir eşofman üst ve alt yeterli. Otel gibi temiz nevresim takımlarımız var. Çok titizseniz yanınızda götürebilirsiniz ama gerekli değil. Her kamarada tuvalet ve duş var. Bebekli aileler çekinmesinler otelde bile bir yerden bir yere bebekle taşınmak sıkıntılı olduğu için tekne büyük rahatlık. Gözlemlerime göre bebekli aileler teknede çok mutlu oluyor. Son bir not; Yunan adalarındaki koyları ziyaret etmeyi planlayanların Schengen vizesi olmalı.”

False