Atılası CD
Sabahları, Beşiktaş-Galatasaray geyiği uzayınca, kalabalık yazı işlerinden soyutlanmak için, kulaklığı geçiriyorum başıma. Nostaljik bir CD’m var, son günlerde onu dinliyorum. Söyleyeyim size içindekileri de, dakika dakika değişen ruh halimi daha iyi anlayın:
1- Saturday night fever (Bee Gees)
2- Stayin’ alive (Bee Gees)
3- Aline (Christophe)
4- C’est la vie (Emerson, Lake & Palmer)
5- Et si tu n’existais pas... (Joe Dassin)
6- If you go away (Neil Diamond ?)
7- L’été indien (Joe Dassin)
8- Sad Lisa (Cat Stevans)
9- Tombe la neige (Adamo)
10- You sexy thing (Hot Chocolate)
11- Senza una donna - I changed the world (Paul Young)
12- When I was young (Supertramp)
13- J’ai eu trente ans (Maxime Le Forestier)
14- Sirtaki – Zorba The Greek
15- Sound of silence (Simon & Garfunkel)
16- Delilah (Tom Jones)
17- My way (Frank Sinatra)
18- Papa was a rolling stone (The Temptations)
19- Rain and tears (Aphrodite's Child)
20- Te amo (Umberto Tozzi galiba)
*
Tahmin edersiniz ki, en kısası 2:34 (If you go away), en uzunu 7:02 dakika (Papa was a rolling stone) süren bu ortaya karışık şarkıları dinlerken, hatıralarım oradan oraya savruluyor, ruh halim İBKM endeksine dönüyor.
İlk iki parça (Saturday night fever ve Stayin’ alive) bana artık son gençlik günlerimi hatırlatıyor. Yaşım 19-20’dir, Melih’le Aix’te şimdi adını unuttuğum bir sinemada (ulan internet ne güne duruyor, dur bakalım, bulabilecek miyim, iki dakika bırakıyorum sizi... ve buldum!) Le Cézanne’da seyrediyoruz Saturday Night Fever’i. Çıkışta gaza gelip diskoya gittiğimizi sanmıyorum. (Bir iki kere gittik zaten diskoya birlikte, Melih’le gitmemekte yüksek faide vardı zaten! J) Yanılmıyorsam, hemen karşıda – kısa bir süre önce Midnight Express filminin broşürünü dağıtan ASALA yanlısı piçleri vitrininden içeri soktuğumuz – küçük lokantada oturup birşeyler atıştırıyoruz.
Aline çok daha eski, 1965’ten kalma. İlkokula yeni gittiğim günlerde Aline dinlediğimi sanmam. Muhtemelen, ablamın Dame de Sion’a gidip (1965) Fransızca ile aşina olmasıdır Aline’le ilgilenme sebebimiz. Bir iki sene sonra (Aydan da Fransız okulunda okuduğu için) kızların peşisıra ben de Salut les copains okuyacak, Christophe’un, Françoise Hardy’nin, Jacques Dutronc’un posterlerini duvara asacağım.