Ankara gündüzleri renkli,geceleri hareketli...
Dışarıdan bakanlar için Ankara, siyasetin kasvetini taşıyan rutin bir şehir. Ama gerçekler hiç öyle değil. Gezginlere çok şey sunan Ankara, gündüzleri renkli, geceleri hareketli...
Haberlerde hep duyarız “Ankara’nın sıcak gündeminden başlıklar...” diye. Ankara; çoğumuz için meclistir, siyasettir, kasvettir, koyu renk takım elbisedir. Sanki kaşları hep çatık, alnı da hep kırışıktır. Herkes İzmir’e, İstanbul’a bayılır da Ankara’ya gelince ayılır. Mesela Cemal Süreya; “Ankara, ey iyi kalpli üvey ana!” der. Sonra Yahya Kemal girer araya ve patlatır bombayı: “Ankara’nın en güzel yanı İstanbul’a dönüşüdür...” Acaba dedim, biz bu Ankara’ya haksızlık mı yapıyoruz? Üzerine fazla mı gidiyoruz? Bence evet. İşte size bambaşka bir Ankara... Lezzetli, renkli, neşeli ve huzurlu...
Çevresinde hayat var
İlk durak Karagöl! Gölün çevresi olağanüstü bir güzelliğe sahip... Çamlar, dağ kavakları, ormanın içindeki kaynak suları, yemyeşil yaylalar... Gezdiniz, gördünüz ve karnınız mı acıktı? Gelsin ballar, kaymaklar, yöresel turşular, alabalıklar, dumanı üstünde ızgaralar... Karagöl’de hem ruh doyar hem de mide.
İkinci durak Kızılcahamam! Yeşili, doğası, şifalı suları ve termal tesisleriyle insanın canına can katacak kadar güzel ve huzur verici. Siyasilerin vazgeçilmez adreslerinden biri olmasının nedeni de bu olsa gerek. Huzur...
Üçüncü durak Beypazarı! Atlayın arabaya bir buçuk saatte Beypazarı’ndasınız. Tarihi evleri, el sanatları, lezzetleri, o havası ve dokusuyla insanı tam kalbinden vuruyor. Bir öneri: Beypazarı’na gidince hemen kendinizi yemeğe vermeyin. Önce Yaşayan Müze’yi ve Türk Hamamı Müzesi’ni gezin. Sonra ziyafet başlayabilir. Çiğböreğin kardeşi yarımca, etli yapraksarma, etli, tavuklu, sebzeli güveç, 80 katlı baklava, çubuk turşusu, havuç suyu, havuç helvası, dondurması, lokumu ve tabii ki ünlü Beypazarı kurusu... Üstüne bir de Beypazarı sodası içtiniz mi, tamamdır.
Ayaş, Güdül, Kızılcahamam üçgeni doğa tutkunları için pek çok fırsat sunuyor. Burada bir yandan doğada yürümenin tadını çıkarırken başta akbabalar olmak üzere birçok canlıyı da görebilirsiniz.
Herkese bir hediyesi var
Eymir Gölü’nde kürek çekin... Şifa bulmak isterseniz rotayı Haymana Kaplıcaları’na çevirin... Tarih tutkunları için kent merkezinde Roma uygarlığından kalma pek çok tarihi eser var. Ulus’taki tarihi hamamları, kalıntıları keşfedin. Polatlı’da Kral Midas’ın mezarını, Frigyalılardan kalma kalıntıları mutlaka ziyaret edin.
Ankara’nın kuzeyindeki şaraplarıyla ünlü Kalecik’e yolunuzu düşürün! Üzümlerin tadına bakın, şaraplardan alın.
Ankara’nın, havalı caddelerinde de turlamadan olmaz! Tunalı Hilmi, Arjantin, Paris, Cinnah... Seymenler Parkı’nda gözünüzü, gönlünüzü şenlendirin ve gece olunca ışıklandırılmış Anıtkabir’i seyredin.
Ankara sokak lezzetlerini de unutmayın! Goralı, tükürükköftesi, Ankara döneri, gobit, alıç, Ankara simidi, boza, halka tatlı... Yemeden dönmeyin.
Aman sabahlar olmasın
Sazcı Namık, Ayarcı Namık, Ankaralı Namık... Hepsi de aynı Namık. ‘Arabada 5 evde 15...”, “Oy kalçalar kalçalar domatesli salçalar...” dedi hepimizin yüzünü güldürdü. Şarkı sözleri dilimize dolandı, Ankara havaları aklımızı başımızdan aldı. Merak ettim bu Ankaralılar sabah işte, akşam oyunda mı? İşte Ankaralı Namık’la Ankara gecelerinin sırları:
Burada pavyon yok gazino var. Pavyon falan ne öyle, onlar Türk filmlerinde kaldı. Öyle gazinoya aileler gitmez, kadınlar gitmez diye de bir kural yok Ankara’da. Bunların hepsi eğlence merkezi... Kendine güvenen böyle gelsin.
Normal bir gazinoda, yersin, içersin, piste çıkar kurtlarını dökersin. Burada yok öyle! Başınızı alıp kendinizi sahneye atamazsınız. Sıranızı bekleyeceksiniz. Önce isminizi yazdıracaksınız sonra da tahta kaşıkları alıp sahneye buyuracaksınız. Tahta kaşıklar da Ankara Saman Pazarı ve Mersin’den özel yapım olacak.
Ankara gazinolarında ne zaman elimi verdim, kolumu kaptırdım noktasına gelirsiniz? Hemen söyleyeyim. Akıllı olup, oturursanız sıkıntı yok. Ama “Onu da ısmarlayayım, bunu da ısmarlayayım... Yok, yanarlı dönerli meyveler yollayayım, hanımefendilerle sohbete gireyim...’”derseniz eli, kolu, bacağı her şeyi kaptırırsınız.