Ali Aksöz'ün tatil sırları
Ali Aksöz kendini yazar, çevreci, gezgin ve medya uzmanı olarak tanımlıyor. ‘Medcezir’ dizisindeki rolüyle son dönemde ön plana çıkan Aksöz’ün seyahat tanımı şöyle: “Hikâyelerdeki yerleri kendime ait yapmanın, yenilenmenin, fiziksel ve fikirsel ilerlemenin, serüvenin, olasılıkların ve sürprizlerin fırsatı.” Aksöz’ün ütopyasıysa şu: Mars’a gitmek.
SPANG MAKANDRA, HOLLANDA
Amsterdam’da Surinam-Java mutfağının lezzetli ve özel soslu nasi (pirinç), bami (noodle) ve tjauwmin (ince noodle) pilav/tavuk komboları, ‘Ruh besini’. Hem ucuz hem keyifli. Lakin mekân ufak, rezervasyon alınmıyor ve servis bazen fazla rahat. Yani hem kuyrukta hem de masada sabırlı olmak lazım (spangmakandra.nl).
DODO MARIN, İSTANBUL
İstanbul’da iyi balık yemek zor değil. Ama balığı farklı sunumlarla çeşitlendirmek, bunu yaparken de o hassas lezzet dengesini kaybetmemek önemli. Tuzla’daki Dodo Marin kusursuz servisi, denize sıfır olması, özel balık yemeklerini içeren geniş mönüsüyle yarım saatlik yolculuğu unutturuyor (dodomarin.com)
EAST JAPANESE SUSHI, AMERİKA
Sushi New York’ta egzotik bir yemek sayılmıyor artık, hemen her köşe başında bir suşi lokantası var. Genellikle - fugu (Japon balon balığı) yemek gibi bir derdiniz yoksa- ucuz suşiyi iyi yapan mekânlardan birisi 3. Cadde ve 27’nin köşesindeki East Sushi. Yemekle Asahi (bira) veya sake (pirinç ve tahıl tozundan yapılan Japon içkisi) iyi gider. Arigato.
HOTEL KRASNAPOLSKY, HOLLANDA
Amsterdam’ın kalbindeki bir heykel misali, lüks, görkemli ve saygın Krasnapolsky, mimarisi, tarihi ve nefes kesici kış bahçesiyle şehrin bir numaralı oteli. Arkasını Amsterdam’ın ünlü bölgesi ‘Red Light’a vermiş, cephesini turistlere ve katedrale dönmüş bir abide (Oda - kahvaltı 508 TL / grandkrasnapolsky.hotel-rez.com).
HOTEL CARLTON, AMERİKA
Dünya reklamcılığının kalbi olan, çılgın adamlarla dolu New York, Madison Caddesi’ne tepeden bakan bir odada uyanmak, loş kahvaltı salonunda kahveyi yudumlayıp, Flatiron binasına doğru ağır bir volta atmak ve eskici dükkânlarını keşfetmek... (Oda fiyatı 487 TL / carltonhotelny.com)
QUATRO PUERTA DEL SORO, İSPANYA
Madrid’in merkezinde, her yere yürüme mesafesindeki otel, Puerta del Sol Meydanı’na 200, Prado Müzesi’neyse 500 metre uzaklıkta. Ortalıkta dolanırken elinizde giderek biriken malzemeleri bırakıp hemen çıkabilir, kısa dinlenceler için odanıza dönebilirsiniz (Kişi başı gecelik 299 TL / hotelquatropuertadelsol.com).
WYNAND FOCKINK, HOLLANDA
Amsterdam’da, Krasnapolsky’nin yan tarafındaki dehliz benzeri sokağa saklanmış, cüssesi ufak, kalitesi ve lezzeti dev bir birahane/imalathane... Kadim görüntüsü, sokağa taşan ve müşterileri, köhne bar masasında kısaca çalkalanarak tur atan bardakların içinde servis edilen, bol köpüklü, taze, 60’tan fazla bira ve içkisiyle Amsterdam’ın en eski imalathanesi ve tadım barı. 330 yıllık bir lezzet mekânı (wynand-fockink.nl).
THE LIVING ROOM, DANİMARKA
Lutheran kilisesi Aziz Petri’nin çaprazındaki, belki de dünyanın en iyi Café au lait’sini (sütlü kahve) içebileceğiniz The Living Room, rahatlık, eğlence ve entelektüel arayışların kesiştiği bir buluşma noktası.
THINK COFFEE, AMERİKA
New York’ta St. Marks’tan yürüyerek Çin Mahallesi’ne gidiyorsanız Bowery ve Bleecker’ın köşesinde, çevreci ve adil ticarete önem veren anlayışıyla Think Coffee’de lezzetli kekler veya tostlar atıştırabilir, kendinizi bir NYU (New York University) öğrencisiymiş gibi hissedebilirsiniz (thinkcoffeenyc.com).
H&H MIDTOWN BAGELS EAST, AMERİKA
New York’taki eski komşum, tam olarak bir kafe sayılmaz, daha çok Amerikan tarzı bir ‘deli’ fakat New York’un en iyi bagellarını (mayalı hamurdan yapılmış halka şeklinde ekmek) yapıyor. (hhmidtownbagels.com).