Afrika ve Orta Doğu'da görmeniz gereken 10 UNESCO Dünya Mirası
Dünyada UNESCO Dünya Mirası listesine alınmış bir çok yer bulunuyor. Ama bunların arasında öyle yerler var ki gördüğünüzde hayran kalacaksınız. İşte dünya’nın en çok Unesco Dünya Mirası gezme rekorunun sahibi olan Atila Ege’nin belirlediği Afrika ve Orta Doğu’da mutlaka görülmesi gereken 10 yer…
Bandiagara Uçurumu, Mali
Batı Afrika’da bulunan bu ilginç bölgede bulunan köyler, 300 metrelik uçurumun ortasında kum evler inşa edilerek oluşmuş durumda. Hiçbir modern alt yapı bulunmayan bölgede, tarih ve efsaneler genç nesillere duvar resimleri ile aktarılmış durumda bulunuyor.
Petra, Ürdün
Başkent Amman’dan 240 kilometre mesafede olan ve taşların rengi yüzünden “kırmızı gül” olarak anılan şehirde tapınaklar, tiyatrolar, kemerli sokaklar bulunuyor. Bu tarihi ve kültürel açıdan birçok özel esere ev sahipliği yapan yerde genişliği sadece birkaç metre olan 2000 yıllık kilden su boruları bile görülebiliyor.
Socotra Adası, Yemen
Yemen'e bağlı Sokotra adası, izole yapısı nedeniyle kendine özgü sayılabilecek bir bitki örtüsü habitatına sahip. Bu da onun insanlar arasında "Uzaylı ada" olarak anılmasına sebep oluyor. Bu ilginç adada başka yerde rastlayamayacağınız türden tuhaf bitkiler mevcut. Ada hakkında en ilginç olan teorilerden biride Sözgelimi İncil'de Hz. Adem'in yasak elmaya ulaştığı Aden Bahçesinin aslında bu ada olduğu.
Lalibela, Etiyopya
Yaklaşık 15.000 kişilik nüfusuyla Etiyopya'nın kuzeyinde Lasta dağları arasında yer alan Lalibela şehri, 10. ve 13. yüzyıllar arasında ülkeyi yöneten Zagwe hanedanına başkentlik yapmış bir yer. Önceleri Roha olarak anılan ancak daha sonraları hanedanın en tanınmış üyelerinden birisi olarak kabul edilen ve 12. yüzyılda ülkeyi yöneten Kral Lalibela'nın adıyla anılan şehir, ortaçağdan kalma, kayalara oyulmuş 11 adet kilisesi ile ünlenmiş durumda.
Zimbabwe Ulusal Anıtı, Zimbabwe
Bir zamanlar devler diyarı olarak anılan bu bölgede çevreye yayılmış granit bloklar, muhteşem kayalar ve taş yapılar bulunuyor. Masvingo şehrinden 30 kilometre mesafede olan anıttaki taşlar dar geçit ve labirentler oluşturuyor ve üç farklı bölgede yayılmış durumdalar.
Victoria Şelaleleri, Zambiya ve Zimbabwe
Zambiya ve Zimbabwe sınırını belirleyen Zambezi Nehrinde olan bu şelaleden çıkan ses kırk kilometre mesafeden duyulduğu ve su buharı da görüldüğü için, zamanında yerliler “Kükreyen Duman” adını vermiş. Burası görenlerin ‘inanılmaz’ diye nitelendirdiği bir yer…
Ngorongoro Krateri, Tanzanya
Volkanik kraterin oluşturduğu bu doğa harikası kıtanın en verimli vadisi olması sebebiyle siyah gergedan, fil, aslan, kaplan, çita, zebralara ilave dört yüz çeşit kuşun görülebildiği bir vaha durumunda.
El Jem, Tunus
Tunus merkezindeki köyü önemli kılan bu yapı Roma imparatorluğu döneminden kalan bir tiyatro. Üçüncü yüzyılda inşa edilen ve günümüze kadar sağlam kalmayı başarmış El Jem görenleri büyüleyen bir yer…
Giza Piramitleri, Mısır
Gize Piramitleri, Keops, Kefren ve Mikerinos piramitleri olup isimlerini yaptıran firavunlar tarafından almışlar. Tahmini olarak M.Ö 3000 yıllarında eski krallık döneminde yapılan bu anıtsal kompleks, Dünyanın yedi harikasından biri olup, bu yedi harika içinde günümüze kadar ulaşan tek eser durumunda.
Persepolis, İran
Günümüz Şiraz şehrine 50 kilometre mesafede olan Persepolis, altıncı yüzyılda inşa edilmiş ve sonraki zamanlarda eklemeler yapılarak büyütülmüş bir yer. 1930’a kadar kum ve toz altında kalan şehrin kalıntılarda görülen ihtişamlı merdivenler, rölyefler, heykeller ve yapılar ne kadar büyük bir uygarlık olduğunun göstergesi.