36 saatte Provence

16.00
ARLENS'TE SANAT

Vincent van Gogh, 1888-89 yıllarında Arles’te 15 ay kalmış, 300’den fazla resim yapmıştı. Ne yazık ki bugün kentte birini bile görmek mümkün değil. Van Gogh temalı çağdaş sergiler düzenleyen Foundation Vincent van Gogh’ta dahi yok. Ressamdan geriye kalan tek iz, şato benzeri 15’inci yüzyıl yapısı Musée Réattu’da sergilenen, ressam arkadaşı Paul Gauguin’e yazdığı 1889 tarihli mektup. El yazısıyla Wagner’i övüyor, ‘Tom Amca’nın Kulübesi’ndeki sıkıcı üsluptan yakınıyor, psikolojik durumunu anlatıyor. Müzede Picasso’nun desenleri, Arles’li modacı Christian Lacroix’nın eskizleri, Brassaï’den Berenice Abbott’a herkesin fotoğrafları yer alıyor. Giriş 24 TL.

17.30
ROMA ÇAĞI

Geldiler, gördüler ve eğlence merkezi inşa ettiler. Birinci yüzyıldan kalma 20 bin kişilik Roma stadyumunda bir zamanlar gladyatörlerin vahşi yırtıcılarla mücadelesi keyifle seyredilirdi. Bu gelenek yazın boğa güreşleriyle sürdürülüyor. Bitişikteki sütunlu amfitiyatro yıkıntıları ise gezilebilecek, konser dinlenebilecek güzel bir mekân. İkisine giriş 24 TL.

20.00
ORTAÇAĞA YOLCULUK

Taş duvarları, ahşap kirişli tavanı, dev şöminesiyle ortaçağı, kırmızı neonlu süslemeleri, endüstriyel tipli lambalarıyla 1950’leri çağrıştıran Fransız restoranı Le Galoubet, damak tadı için parasına kıyabilenlerin --mekânı. Mutfağı ortalama sayılmaz. Üç tabaklık mönü (93 TL) çıtır sebzeler, peynir ezmesi cervelle de canut ya da ızgara gavata biberi, patlıcan ile başlıyor. Ana yemek seçenekleri mantarlı biftek ve şarap – hardal sosunda pişmiş dana eti. Tatlılardan çikolata kabuğunda vişne sorbesi damakta derin bir tat bırakıyor.

20.00
GÜNE YILDIZLI VEDA

Arles’te keyifli bir yürüyüş sanat tarihi dersine dönüşebilir. Place Lamartine’den batıya yürüdüğünüzde, bir zamanlar Van Gogh’un ‘Gece Teras Kafesi’ tablosunu yaptığı yere geleceksiniz. Place du Forum’un doğusuna baktığınızda, ‘The Night Café’ tabelasını göreceksiniz. İçki için meydandaki turist tuzaklarına kapılmayın, yakındaki Baràvin’e gidin. Bu eğlenceli şarap barında bir kadeh, yerel kırmızı Château Mont-Redon tadın (13.50 TL).

11.00
AVIGNON'UN TALİHLİ PAPALARI

Papa olmak güzel şey. Eğer 14’üncü yüzyıldaki dini çatışmalar döneminde Roma’yı terk edip Avignon’a sığınan papalardan biri olsaydınız, bu görkemli gotik sarayda, görkemli salonlarda, duvarları süslü şapellerde, tavuskuşu, deve gibi egzotik hayvanların gezindiği bahçelerde geçecekti gününüz. Palais des Papes’ın küçük odaları da görülmeye değer. Giriş 34 TL.

13.30
HUZURLU YEMEK

Öğle yemeğini hafif mi geçiştirmek istiyorsunuz? Öyleyse başka bir yer bulun kendinize. 1950’lerin Fransız bakkalı gibi dekore edilmiş L’Epicerie, Fransız-Akdeniz-Kuzey Afrika karışımı çok zengin bir mönü sunuyor. Kaz ciğeri ezmesi mango ve tarçınla tatlandırılmış, kum istiridyeleri yoğun pırasa sosuyla süslenmiş. Mönüdeki erişteli dana madalyon size çok sade geldiyse, merak etmeyin, gözalıcı pembelikteki ördek eti ve gratine patatesle servis ediliyor. Mönü, ahududulu cheesecake ya da karamel soslu kekle taçlanıyor. Üç tabaklık mönülerle, iki kişi yaklaşık 220 TL.

15.00
KİTAPLAR, YASTIKLAR

Mutfağınıza kaykay şeklinde doğrama tahtası, salonda sehpanızın üstünü süsleyecek. Place St. Didier, yakınındaki en ünlü tasarım mağazalarından biri bu. Raflarında ayrıca yerel markalardan Red Soul’un tüy hafifliğindeki el boyaması tişörtünü (90 TL), Elevenparis’in paçaları sıvanmış şortlarını (170 TL) bulabilirsiniz. Isabelle Erizé’nin ismini verdiği butiğinde dikkat çekici ürünler barok stili el çantaları (75 TL) ve leopar desenli, çizgili yastıklar (81 TL).

17.00
VINCENT, NİHAYET

En nadide eserler Musée Angladon’un küçük binasında... Provence’deki birkaç Van Gogh resminden biri burada sergileniyor. Hollandalı ressam 1888’de Arles’te yaptığı ‘Wagons de Chemin de Fer’de çimen yeşili gökyüzü, kavuniçi-pembe çayırları, kırmızılı-mavili treniyle rengârenk iç dünyasını yansıtmış. Aynı odada Picasso’nun gençlik yıllarında yaptığı guajlar, Cézanne’ın geometrik, köşeli natürmortu “Nature Morte au Pot de Grès”, ayrıca Modigliani, Degas ve Vuillard’ın eserleri sergileniyor. Giriş 20 TL.

19.30
L’AGAPE DİKKAT İSTER

Geçen yıl açılan L’Agape (kardeş sofrası), eski fabrika çağrışımı yapan dekoruyla her yaştan müşteriye hitap ediyor. Atıştırmalıkları ve tatlıları kayda değer. Girolle mantarı, mavi vitelotte patatesi kızartması, yumurta ile sunulan dana eti ezmesiyle başlayan yemek, portakal ve greyfurt dilimleriyle süslenmiş, balla tatlandırılmış dondurulmuş nugat ile noktalanıyor. Ana yemeklerdeki kızarmış kabak garnitürlü kuzu fırın ve zeytinli morina filetosu lezzet açısından pek iddialı olmasa da yenilebilir. Üç tabaklık mönüler (96-135 TL).

22.00
ŞARAP VE DEĞİRMENLER

83. Vernet’nin Akdeniz mimarili villasındaki beyaz duvarlı, beyaz perdeli, beyaz tavanlı, beyaz zeminli salonda beyaz şarap yudumlamak başlı başına bir keyif (viognier üzümünden Domaine Chapoutier’nin şişesi 75 TL). Daha gündelik bir mekân için dere boyunca, Rue des Teinturiers’in köyü çağrıştıran arnavutkaldırımlarında yürüyüp, su değirmenlerini geçip L’Offset’e ulaşmanız gerekir. Fabrika lambalarıyla aydınlatılmış, çıplak beton binadaki barda her akşam bir caz, blues ya da şanson grubu sahneye çıkıyor.

11.00
SANAT ÇARPI İKİ

Bitişiğindeki villayla birleştirilip temmuzda tekrar açılan Collection Lambert, harika bir modern sanat müzesi. Koleksiyonunda Sol LeWitt’in heykelleri, Jean-Michel Basquiat’in resimleri, Nan Goldin’in fotoğrafları ve pek çok önemli sanatçının eseri bulunuyor. Ayrıca Fransız opera, tiyatro yönetmeni Patrice Chéreau için açılan sergi 11 Ekim’e kadar sürecek. Sergide Chéreau’nun eskizleri, notları, sahne tasarımlarının yanı sıra Delacroix’dan Anselm Kiefer’e kadar esinlendiği pek çok ressamın eseri de yer alıyor. Giriş 30 TL.

13.00
MAĞAZA VE KABUKLAR

Avignon’un kapalı pazarı Les Halles, girişindeki dev duvar bahçesiyle dikkatinizi çekecek. İçerideki tezgâhlar bölgenin bereketiyle dolup taşıyor. Peynirciler, fırıncılar, kasaplar, çiçekçiler, şarküteriler göze ziyafet, damağa şölen. Ebegümeci aromalı tuz (50 gramı 9 TL), Les 20 des Halles’deki Le Moulin à Epices ve Côtes du Rhône şarapları sepetinizi şenlendirecek ürünler.

NASIL GİDİLİR?
Eylülün ikinci haftasında İstanbul’dan Marsilya’ya THY’nin direkt uçuşlarında gidiş-dönüş bilet 1100 TL’den başlıyor. Alitalia bir aktarmalı 835 TL’ye uçuyor. Paris’ten Provence hızlı trenle 3 saat.