GeriSeyahat 36 saatte Milano
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
36 saatte Milano

36 saatte Milano

Milano’da görünüm önemli. Kanıt gerekirse küçük bir yürüyüşe çıkın: Görkemli gotik katedral, bir zamanlar Leyla Gencer’in alkışlandığı Teatro alla Scala operası, şık giyimli Milanolular...

Kentin gerçek pırıltısı bu hazinelerin yanı başında: Leonardo da Vinci’nin 15’inci yüzyıldan kalma başyapıtı “İsa’nın Son Yemeği”nden birkaç sokak ötede... Kentin yeni merkezinde yükselen fütüristik üç gökdelen, 2015 Expo’ya ev sahipliği yapacak. Yeni müzeleri, restoranlarıyla canlanan şehir İtalya’nın gelecekteki fotoğrafı...

Cuma

16.30
Tasarım tapınağı

Milano’da tasarım din gibi. Saygılarınızı sunmak istiyorsanız Triennale Tasarım Müzesi’nden başlayabilirsiniz. İtalyan tasarımcılarına ithaf edilen ilk müze yemyeşil Parco Sempione’nin yanı başında. Dev Campari şişesiyle Gulliver’in devler ülkesine yaraşan gökkuşağı renkli Ferragamo terliklerini yan yana başka nerede görebilirsiniz ki? Perşembe ve cuma akşamları ek ücret ödediğinizde kentin bir başka kutsal mekânına, müzenin giriş katındaki DesignCafe’ye uğrayıp aperatif alabilirsiniz (triennale.org).

20.30
İlk akşam yemeği

Zucca e Melone, üç yıl önce açılan güzel bir restoran. Limon yeşili, mor duvarların arasında portakal rengi, sarı iskemleleri, çiftlik evi görünümüyle esprili ve tuhaf bir dekoru var. Mönüsü de dekoru kadar renkli, yaratıcı. Klasik elmalı kek karamelize edilmiş soğan, taleggio kremasıyla başlangıç yemeğine dönüştürülmüş (32 TL). Balkabağı doldurulmuş tortelli ise tereyağı, kurabiye kırıntısı, pecorino peyniriyle (37.5 TL) lezzetlendirilmiş (ristorantezuccaemelone.it).

36 saatte Milano

23.00
Adam, plan, kokteyl

Kıyı boyunca yürüyüşe çıkıp Porta Ticinese’den Navigli semtinin pırıltılı kanallarına, kıyı barlarına doğru ilerleyin. Leonardo’nun tasarladığı kanallar uzun yıllar terk edilmiş gibiydi. Son zamanlarda restore edilip, kentin önemli gece mekânlarından biri oldu. Spritz’i bulun, bara adını veren klasik İtalyan kokteylini tadın (spritz-navigli.it). Sonra bir kadeh şarap tatmak için El Brellin’e (brellin.it) ya da Baladin birası için samimi barlardan Al Coccio’ya geçin (Alzaia Naviglio Pavese, No: 2). Sonrası size kalmış.

Cumartesi
10.00
Piazza’daki yeni çocuk

Yıllar süren restorasyondan sonra nihayet gotik Milano katedrali Duomo’nun beyaz mermer cephesindeki güzellikler gün ışığına çıktı. Fakat son zamanlarda meydanda tüm gözler komşu yapılardan Museo del Novecento’ya çevriliyor (museodelnovecento.org). Üç yıl önce yenilenen Palazzo dell’Arengario’da açıldı müze. İç mekân düzenlemesi modernizmiyle ziyaretçileri çarpıyor. Salonlarında ise 20’nci yüzyıl İtalyan sanatının Umberto Boccioni, Carlo Carra gibi öncü isimlerinin eserleri sergileniyor. Müzenin en etkileyici imgelerinden biri de tabandan tavana pencerelerin ardındaki Piazza Duomo manzarası.

12.30
Sicilya’nın en popüler öğle yemeği

Müzenin üçüncü katındaki restoranın manzarasına diyecek yok. Giacomo Arengario’nun terasında bir masaya oturun (giacomoarengario.com), eğer boş yer yoksa yakınlardaki aile kafeteryası görünümlü Antica Focacceria San Francesco’yu da tercih edebilirsiniz. Yerel mutfağın örneklerinden peynirle doldurulmuş içliköfte, kaparili patlıcan kızartması, kalın bir dilim sfincione (domates soslu pizza) sizi bekliyor. Bu restoran, mafyaya haraç (pizzo) ödememekle ünlü 176 yıllık Palermo restoranının ilk kent dışı şubesi (afsf.it).

14.00
Cadde sanatı

Yemeğin üstüne alışverişe çıkmak ilk bakışta cazip gelmese de kentin moda merkezi caddelerinden Via Montenapoleone’ya gitmek için bir nedeniniz var: Yarının trendleri şu anda Gucci, Pucci ve Prada’nın vitrinlerinde sergileniyor. İki yıl önce bu caddenin kaldırımlarına ‘Sopra il Sotto’ projesi kapsamında sokak sanatının ünlü isimleri 20 hayret verici resim yapmıştı, eserler uzun süre tartışma konusu olmuştu. Şansınız varsa, benzer bir şova rastlayabilirsiniz.

15.30
Yeni gelato
Akşam yemeğine daha saatler var. Damağınızı tatlandırmak, serinletmek için Il Gelato Centogusti sizi bekliyor. 100 çeşit dondurma arasında siyah susamlı krem kereviz bile var (centogusti.it). Heyecanlandınız mı? Bir de kentin en yeni dondurmacısını deneyin. Officine del Gelato, pırıltılı bir küçük dükkan. Üç yıl önce açıldı. Dondurmalarında katkı maddesi kullanılmıyor, hepsi doğal (officinedelgelato.com).

16.30
Sanat ve tasarım

Bu Ikea değil. Spazio Rossana Orlandi’nin her köşesi, mağazası, galerisi, teşhir salonları tasarım sanatı ve sanatsal tasarımın harika örnekleriyle dolu. Sahibi Ms. Orlandi dünyanın dört bir yanından yaratıcı tasarımcıların destekçisi. Firma canlı tasarım örneklerini eklektik bir yaklaşımla bir araya getiriyor. Ön bahçeniz için elektrik mavisi bir eşek heykeline (3 bin TL) ya da şöminenizin üstüne yerleştireceğiniz nakışlı bir geyik başına (20 bin TL) ne dersiniz? (rossanaorlandi.com)

20.00
Risotto ruleti

Milano’nun başkent olduğu Lombardiya bölgesi mutfağında pilav, makarnadan önemli. Risotto ise bu lezzetin taçlandırılmış hali. Otantik lezzetlerin peşindeyseniz, metroda M1 (kırmızı) hattında bir trene atlayın. Pasteur durağında inip Via Temperanza 5 numaradaki Da Abele’yı bulun. Mütevazı restoranda her akşam değişen üç çeşit risotti sunuluyor. Koyu renkli ahşap masalarında rastlayacağınız müşteriler semt halkı. Ispanak, armut ve mavi Gorgonzola peyniri karışımı olanı ya da kereviz kreması, havyar ve Montasio peynirlisini tadın. Her ikisi de birbirinden leziz. Porsiyonu 22 TL.

22.30
Sıvı sanatlar

Hazır yemek için kent merkezinden uzaklaşmışken geceye bu bölgede devam edin. Birrificio Lambrate, kentin ilk butik biracısı. Dar sokağa taşmış, çevredeki otomobillerin üstünü masa gibi kullanan kalabalığı gördüğünüz anda birahaneye vardığınızı anlayacaksınız. Dirseklerinizi de kullanıp kalabalığı yarın, bardan bir bardak Domm ya da Montestella (12 TL) isteyin. Eğer çok kalabalıksa, yakınlardaki Gusto Arte Vino’ya (GAV) kapağı atabilirsiniz. Bu barın duvarları sanat galerisi gibi, şarap kavı da kayda değer (gustoartevino.it).

Pazar

09.00
Vücut cilası

Son güne kendinizi şımartarak başlayın. Bulgari Hotel’in SPA’sında, zümrüt rengi havuzda ya da hamamın altın çeşmeli kurnalarında sükÛn içinde rahatlamak istiyorsanız erken gitmenizde yarar var. Sonra aromaterapi masajı yaptırın (300 TL). Mücevhercinin vitrinindeki pırlanta gibi cilalanıp parladığınızı, canlandığınızı hissedeceksiniz (bulgarihotels.com).

13.00
Ferahlığın böylesi

Kentin kuzey sınırına doğru yola çıkın ve fabrikadan sanat merkezine dönüştürülen HangarBicocca’ya gidin. Biraz dağ yürüyüşü gibi olacak, fakat buna değer. Ana salon Ay’ı çağrıştıran loş ve esrarengiz bir mekân. Anselm Kiefer’in anıtsal eseri ‘The Seven Heavenly Palaces’ en dikkat çekici ürün. Yedi aydınlatılmış kulenin etrafına eriyen balmumu heykeller, ışık oyunları yapan camdan dev bir yaşlı kadın görüntüsü, başaşağı duran bir iskele yerleştirilmiş (hangarbicocca.it). Günlük şaşırma, heyecanlanma kotanızı doldurduysanız sanat merkezinin yanı başındaki kafe HB Bistrot zengin bir brunch (50 TL) için sizi bekliyor.

Nasıl gidilir

Ağustosun son haftasında İstanbul’dan Milano’ya direkt, gidiş-dönüş biletler Pegasus’ta 763, THY’den 1070 TL’den başlıyor.

False