36 saatte Havana
Artık zaman içinde donup kalmış bir şehir değil Havana. Küba’nın kontrollü serbest ticarete açılma politikası dönüşümü başlattı. Antika Amerikan otomobilleri, salsa şarkıcılarıyla klasikleşen görüntüye yemekten, kültüre, eğlenceden, konaklamaya yaratıcı fikirler katıldı.
CUMA
16.00
VİVA LA REVOLUCİÓN
Küba’yı diğer Karayip adalarından ayıran başlıca özelliğini öğrenmek isterseniz, keşif turunuza Devrim Müzesi’yle başlayın. Eski saraydan bozma müzenin duvarlarında hâlâ devrim günlerindeki çatışmalardan kalan mermi izleri görülüyor. Bağımsızlığa adanmış yapıda Fidel Castro ve arkadaşlarının gerilla savaşı, Domuzlar Körfezi Çıkarması ve sonrası anlatılıyor. Küba’nın farkının, diğer Karayip adalarına oranla ABD’ye karşı kararlı direnişten kaynaklandığını görüyorsunuz.
18.00
YENİ MODALAR
Tepenizde kule gibi yükselen tuğla bacaya bakarak El Cocinero adlı restoranın helezon merdiveninden terasa çıkın. Modern Havana atmosferine karışın. Bardan alacağınız empanadas de queso, trago ya da buzlu rom ile serinleyin önce. Sonra meze siparişlerini verin. Yengeç soslu müthiş ıstakozu, tatlı patates gibi mezeleri atıştıracağınız bir akşam için iki kişi ortalama 200 TL ödemeniz gerekecek. Barmenler ve garsonlar hem hızlı hem de nazik.
21.00
KÜLTÜR FABRİKASI
El Cocinero’nun yanı başındaki asırlık nebati yağ fabrikası Art Basel Miami ile CBGB benzeri bir modern sanat mekânına dönüştürülmüş. La Fábrica de Arte Cubano’da lokal, kafe, üç bar ve sığınak bulunuyor. Örneğin bir folklor gösterisi izlemeye gittiğinizde, kendinizi reggaeton’un sıcak melodilerine kapılmış ya da heykelleri, dev tuvallere boyanmış resimleri, siyah-beyaz fotoğrafları seyrederken bulabilirsiniz. La Fâbrica’yı kuran sanat birliğinden Inti Herrera “Bu, kent yaşamını renklendirecek bir deneme” diyor.
24.00
GEÇMİŞİ BİR KENARA ATIN
1950’leri çağrıştıran küçük bar ve restoran Siá Kará’da bir kadeh mohito ile gecenizi noktalayın. Sosyalizm, kapitalizm ve hayat üzerine derin bir muhabbete girişecekseniz, piyano ile şarkıcıdan uzak bir noktayı seçmenizde yarar var. Varoluşla ilgili derin tartışmaların yaşanmadığı Küba yolculuğu eksik kalmış demektir... Bunun için, ismi “geçmişi süpürmek” anlamına gelen bir bardan daha uygun yer olabilir mi? İçkinin tadını çıkarmayı da ihmal etmeyin.
CUMARTESİ
10.00
FRAPPUCCINO CUBANO
Starbucks’ın serinleten frappuccino’sunu özlediyseniz, Havana versiyonunu Vedado’daki Café Mamainé’de bulacaksınız. Buzlu ve sert. Aynı zamanda bir çimdik tarçınla tatlandırılmış. Sömürge döneminden kalma binanın dışındaki masalardan birine oturun, kahvenizin yanında salamlı, peynirli omlet isteyin. İsterseniz reçelli, omletli, sosisli, meyveli kahvaltı mönüsü söyleyin. Tıka basa doyacak, en fazla 30 TL ödeyeceksiniz.
11.00
SANAT VE GİRİŞİMCİLİK
331 Art Space’e gitmeden telefonla randevu alın. 1941’den kalma ev restore edilmiş, üç genç sanatçıya mekân olmuş. Frank Mujica, Alex Hernández ve Adrián Fernández, desenden büyük boy baskıya farklı alanlarda iş üretiyor. Fiyatlar 1500 TL’den 30 bin TL’ye kadar çıkıyor. Bay Hernandez’in söylediğine bakılırsa hedefleri, bir yandan Küba’yı yansıtırken diğer yandan tüm dünyadaki sanatseverlere hitap edebilmek.
14.00
DENİZ MANZARASI
Okyanustan gelen serin rüzgârla ferahlayıp, biraz dinlenmek için Café Laurent’e gidin. Yeni açılan ABD Büyükelçiliği’nin ardından denizi seyredin. Kafenin mutfağı iyi, mönüsü zengin. Şarap ve ahtapot carpaccio ile başlayın, sonra günün özel yemeklerini sorun. Mürekkepbalığının siyaha boyadığı deniz ürünlü risotto’yu ya çok sevecek ya da nefret edeceksiniz; her halükârda unutmayacaksınız. İki kişi ortalama 140 TL.
16.00
PUROS CUBANOS
Eğer gerçek bir fabrika bulursanız, puro turu turistik şovun ötesine geçer. Kapısını bazen gezginlere açan Partagas’a gidin önce. Ardından yeni açılan bar, restoran ve puro mağazası Casa Abel’e uğrayın. Puro mağazasını işleten Jose Abel Espósito Díaz, tam 19 yıl Partagas’ta çalışmış. Abel, size esprilerle puronun öyküsünü anlatacak. Kimi zaman dünyanın dört bir yanından puro kulüpleri için özel etkinlikler düzenliyor. Özel nemlendiricili dolabında içmeye ve üzerine konuşmaya değer özel pek çok puro türü bulunuyor.
19.00
CANLANMA, YENİLENME
Rio Mar, yeni ortaya çıkan Küba zenginlerinin favorisi. Miramar semtinin kıyısındaki rıhtım manzaralı restoran sanat akademisi öğrencilerinin buluşma mekânını çağrıştıran özel bir enerjiye sahip. Yemekleri güzel. Standart Küba mönüsünden biraz uzaklaşmak için deniz ürünleriyle yapılmış makarna isteyin. Et seviyorsanız pan de boniato ve ropa vieja gibi koyundan yapılan, devrimden sonra neredeyse unutulan iki eski lezzeti tadın. Yemeğinizi birer kadeh rom eşliğinde, sahile vuran dalgaları seyrederek noktalayın. İki kişi ortalama 250 TL.
22.00
RİTM DUYGUNUZU KUŞANIN
Los Van Van, Celia Cruz ve diğer gece kulüplerinde şimdilerde sadece reggaeton ve hip-hop türü müzikler çalınıyor. Salsa ya da merenge eşliğinde dans etmek istiyorsanız Miramar’daki La Casa de la Música en doğru mekân. Kimi zaman kalabalık, kimi zaman tenha kulüpte karşılaşacağınız Kübalılar sadece dans arkadaşı aramayabilir! İyi grupların sahneye çıktığı güzel bir akşama rastladıysanız kendinizi ortak neşe ve coşkunun içinde kaybetmenin mutluluğunu yaşarsınız.
01.00
AKILLI TELEFON VE FERAHLIK
Genç Havanalılar, kentin en ünlü rıhtımı Malecón’a “Pek çok ihtimalin bulunduğu güzel manzaralı, özgür mekân” diyor. Özellikle gece yarısından sonra gençlerin akınına uğruyor. Zincirlerinden boşalmış doğaçlama gösterilere sahne oluyor. Genç çiftler cep telefonundan yayılan müzik eşliğinde öpüşüyor, sokak müzisyenleri ve dinleyicileri dans ediyor, ellerinde minik rom kadehleriyle bağırıyor, flört ediyor, taksiler yola saçılan kalabalık arasından yol açmak için klakson çalıyor, polisler ise coşkun gençleri fısıltıyla uyarıp, çok nadiren müdahale ediyor.
PAZAR
10.00
HAYDİ PLAJA
Turistler Varadero’ya, Havanalılar ise kentin otomobille yarım saat doğusundaki sahil kasabası Guanabo’ya gider. Agramonte ve Mission’ın kesiştiği köşedeki, eski lokomotifin bulunduğu parkın önünden dolmuşa binin. Araçlar eski ve yavaş. Henüz yapılaşmamış sahil boyunca ilerleyip, kasabaya varacaksınız. Hayat dolu kumsalın en kalabalık noktasında en fazla birkaç düzine Kübalı’ya rastlayacaksınız. Küba’ya Antiller’in İncisi lakabını kazandıran işte bu cazip kumlar, bakir kumsallar.
14.00
HEMİNGWAY’LE AYRILIK
Gezinizi Havana’ya dönüş yolunda önünden geçeceğiniz La Terraza de Cojimar’da birkaç kadeh daiquiri ile bitirin. Bu bar bir zamanlar ünlü yazar Ernest Hemingway’in gözdesiydi. Körfez ve küçük kasabaya uzanan yolun manzarası Papa’nın buraya geldiği günlerden bu yana pek değişmedi. Hâlâ müthiş. Barın ürettiği Don Gregorio hâlâ çok sert bir içecek. Şanslı bir ikindi vakti burada zamanın durduğunu hissedeceksiniz. Fakat Havana ve Küba’da hayat gittikçe hızlanıyor, değişiyor. Gidip görmek için şimdi en uygun zaman.
Nasıl gidilir?
Ocak ayının son haftasında İstanbul’dan Havana’ya bir aktarmalı uçuşların gidiş-dönüş fiyatı Aeroflot’ta 2410 TL’den başlıyor. Yolculuk süresi yaklaşık 23 saat.