33 volkanın göz hapsinde
İsmi gibi tarihi bir şehir Antigua. Yanı başındaki volkanlara rağmen barok İspanyol mimarisi örneği kemer ve kiliseleri hâlâ ayakta. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki kenti okurumuz, müzisyen gezgin Attila Atasoy gezdi, izlenimlerini yazdı.
Bu kadar yok olup tekrar yaratılan başka kent var mıdır bilmiyorum ama volkanların ya da depremlerin her defasında yerle bir ettiği Antigua, bir anlamda defalarca küllerinden yeniden doğmuş.
Üniversitesi, lisan okulları, dağ sporları ve sömürge dönemi mimarisinin eşsiz örnekleriyle sakin ve güzel bir şehir. Öte yandan konsept bar, restoran, kulüp eğlenceleriyle gençlerin gözdesi. Orta Amerika’nın en popüler turizm ve eğitim merkezlerinden...
Â
ÜÇ FELAKET YAŞADI
Bir tarafı Karayip Denizi’ne bağlı Honduras Körfezi’yle, diğer tarafı Pasifik Okyanusu ile çevrili ‘rengahenk’ ikinci büyük Orta Amerika ülkesi Guatemala. UNESCO Dünya Mirası yapıları, yerleşimleriyle ünlü. Bunlardan biri sömürge çağının en büyük merkezi, güneybatıdaki eski başkent Antigua.
Üç aktif volkanın (Agua 3757 metre, Fuego 3918 metre, Acatenango 3880 metre) göz hapsindeki kent, bunlardan Agua’ya sırtını dayamış. Dayamış da ne olmuş? Başına gelmedik kalmamış...
Kent 1527’de, Santiago de los Caballeros de Guatemala adıyla kurulmuş. Sonra Agua volkanının lavları altında kalmış. Yine aynı yerde ‘antik / eski kent’ adıyla tekrar kurulmuş. 1542’de ise yanı başında Santiago adıyla yeni bir başkent oluşturulmuş. 1773’te deprem sonucunda yerle bir olmuş. Eeee böyle olmaz, demişler. Başkenti 24 kilometre uzağa taşımışlar. O da şimdiki başkent Guatemala City olmuş. Bizim köy de ‘eski kent’ adından terfi edip ‘eski Guatemala’ anlamında ‘Antigua Guatemala’ adını almış. Şimdi ise kısaca Antigua adıyla anılıyor.
TROPÄ°KAL KUÅžAKTA AYAZ AKÅžAMLAR
Denizden 1534 metre yükseklikte bu harika şehir 230 sene bütün Orta Amerika’nın siyasi, dini başkenti olmuş. Amerika’nın üçüncü en büyük üniversitesi burada açılmış. 33 kilise ve inanmayacaksınız etrafında 33 volkan var. Üçü aktif. 1976’daki depremde 23 bin kişi ölmüş. Şu sıralar etrafıyla (Sacatepêquez ili olarak) birlikte nüfusu 300 bin dolaylarında. Merkezde ise 40 bin kişi yaşıyor. Her yer deprem bölgesi. Ama ne gam! Öyle bir şehir kurulmuş ki deprem umurlarında değil. Tek katlı mimarinin eşsiz örnekleriyle dolu sempatik, sakin, eğlence ve dinlence mekânı oluşturmuşlar. Depremler, eğlenceli sallantılar olmuş onlar için. Zaten özellikle hafta sonları tıklım tıklım. İklim derseniz, tropikal kuşakta akşamları montla dolaşılıyor. Yıl boyunca ortalama sıcaklık 20 derece civarında. Ulaşım kolaylığı ve güvenlik dolayısıyla yerleşim hızla artmakta.
AÇIK HAVA MÜZESİ
Sekiz ana cadde, 16 ara cadde ve üç ana meydandan oluşan yerleşim, barok yapılar ve harabelerle sömürge tarihi müzesi gibi. Tarihi yapıların çoğunu bugün kamu kuruluşları kullanıyor. Sokak taşları orijinalliğini koruyor. Kiliselerin yanı sıra manastır ve pek çok onarılmış ev var. Ayrıca pitoresk ve sakin ortamda kurulmuş ilginç modern oteller mevcut. Birçok karakteristik restoran da. Ünlü ressam Frida’nın Meksika’daki ünlü Mavi Ev’ine benzeyen restoran-bar da bunlardan biri. Yemekte Frida’nın resimleri ve dönem müzikleri size eşlik ediyor. Daha sonra diğer mekânlarda olduğu gibi sahneye topluluklar çıkıyor. Tabii hafta sonları.
Antigua’daki en ilginç eserlerden bazıları: Depreme dayanıklı esnek kabartmalarıyla meşhur La Merced Kilisesi, Santa Catalina Kemeri, Terkedilmiş Kilise, Antigua Guatemala Katedrali, 1676’da kurulan San Carlos Üniversitesi’ndeki 1763’de yeniden yapılmış güzel avlu dehlizi, Las del Carmen Kilisesi ve 1743’te yeniden yapılan Belediye Konağı ve dokuz bin kişilik stadyum (Estadio Pensativo).
Şehirde çok ayrıntılı dini kutlamalar yapılıyor. Paskalya öncesinde kutsal hafta sırasında sokaklar boyalı talaş, çiçekler, çam iğneleri, meyve ve sebzelerle halı gibi kaplanıyor, bir çeşit sanat halısı oluşturuluyor.
Ruhani keşif coğrafyası Pancho Vadisi
Üç görkemli volkanın içinde olduğu Pancho Vadisi kakao, muz, pamuk, kahve tarımı için ideal topraklara sahip. Bahçeler yeni başkent Guatemala City dolayına çekilmiş. Tabii tekstil, şeker, kauçuk sanayii de. Antigua ve volkanları daha çok tırmanış sporuyla ilgilenenlerin rağbet ettiği ruhani bir keşif coğrafyası olmuş. Dağlara düzenli turlar var. Kent merkezinin her tarafından ayrı bir dağ manzarası karşınıza çıkıveriyor. Zaman zaman buluttan taçlarıyla adeta selam veriyorlar, bir tuhaf oluyorsunuz. Hele o tertemiz sakin, sağlıklı havanın ferahlığında başka türlü bir haz oluşuyor. Aynı ruhani atmosfer özellikle Agua Volkanı’ndan şehre bakarken de oluşuyor.
Antigua merkezi dışında kalan bölgelerde etnik yapı çoğunluk Kızılderililer ve Ladinos denilen melezlerden oluşuyor. Gerisi beyazlar, zenciler ve diğer azınlıklar. Maya kökenliler Hıristiyan olmalarına rağmen eski din ve dil kültürlerini devam ettiriyor. Böylece çokkültürlü bir yapı oluşmuş.Yakınlardaki Chichicastenango’da Santo Tomas Şaman Kilisesi buna en güzel örnek. Yine yakınlardaki ünlü krater gölü Atitlan çevresinde yoğun yaşıyorlar. 22 eyaletten oluşan Guatemala’da İspanyolca haricinde 23 etnik dil ve lehçe konuşuluyor.
SEYAHAT NOTLARI
* Ülkenin para birimi Quetzal (kitzal okunuyor), adını endemik bir kuştan alıyor.
* 1 dolar, 7,5 kitzal.Â
* Başkent Guatemala City’de havaalanından kent merkezi 45 kilometre uzakta.
* Taksiler pazarlıkla 350 kitzal’e gidiyor.
* Otobüsle 20 kitzal.
* Başkent büyük bir ticari merkez ve güvenlik sorunu var.
* Başkentten ‘tavuklu otobüsler’le Antigua’ya ulaşılabilir.
* Antigua güvenli bir kent, merkezi küçük.
* Yürüyerek keşfedebilirsiniz. Motosiklet taksilerle de ucuza gezebilirsiniz.
* AlışveriÅŸ ve eÄŸlence mekânları merkezdeki parka açılan caddelerde.Â
* Sömürge mimarisinin mükemmel örneklerinden Hotel Posada Don Valentino, kentin en iyi oteli, tabii en pahalısı.