Ayten SERİN
Son Güncelleme:
12 ay boyunca dalış keyfi
Türkiye’deki büyük turizm merkezlerinde akla sadece dalış gelmez, ama Kaş denince akla dalış; dalış denince akla Kaş kasabası gelir. Denizaltındaki hayatın canlılığı, temizliği, batıkları ve dalışa uygun birçok noktasının bulunması Kaş’ı çekici kılıyor. Mimari dokusuyla da sevimli bir butik turizm merkezi olan Kaş, yabancı dergilerde dünyanın 50 önemli dalış noktasından biri olarak gösteriliyor. Yüzde 60’ı yabancı, yılda 10 bin dalış turisti ile Kaş artık bir dalış markası.
Geçen yıl 10 bin dalış turisti çeken Kaş’ın son yıllarda dalış okulu sayısı da 17’ye çıktı. Kaş’ta 14, Kaş’ın beldesi Kalkan’da üç dalış okulu faaliyette. Ayrıca hemen tüm turizm acentaları dalış için gelen müşterileri de kaçırmamak için dalış okullarıyla anlaşma yapıyor. Dalış yapanların yüzde 60’ı Türkiye dışından geliyor. Fransız, Hollandalı, Alman, İngiliz hatta son dönemde Ruslar da geliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre her şey dahil otellere gelen bir turist yaklaşık 300 dolar harcıyor. Halbuki Kaş’ta butik turizmi tercih eden bir yabancı turistin harcaması 650 doları buluyor. Kaş’ta dalış dersleri veya dalış turlarını da buna ekleyince dalış turizminin ekonomik getirisi ortaya çıkıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaş Yetkilisi Mustafa Aydın, 2007’de dalış yapan kişi sayısının eylül ayına kadar 11 bini bulduğunu, yıl sonuna kadar 13 bine çıkacağını söylüyor. Dalış sayısının ise 70 bine ulaştığını tahmin ediyor.
40 DALIŞ NOKTASI
Kaş’ta dalış için ayrılan 6 bölge ve buralarda 40 dalış noktası var. Bu noktaların çoğunda resmi olarak Kaş haritasına girmese de dalış okullarının verdiği isimler kullanılıyor: Köfte kayaları, Panorama, Feneryolu, Tonoz. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre su altında korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu veya askeri alan ilan edilmiş bazı bölgelerde dalış yasak. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı da su altındaki canlı türlerini korumak için avlanmayla ilgili bazı yasaklar getirmiş. Kısıtlı birkaç bölgede avcılık için dalınabiliyor ama havalı ve 75 cm’den uzun zıpkınla dalış yapılamıyor.
GEMİ BATIĞI DOLU
Bu sevimli kasabanın dalış alanındaki ününün giderek artmasında en önemli neden denizaltı hayatının canlılığı. Kaş’ın nüfusu sadece 8 bin ve çevresinde endüstriyel atık çıkaran tesis yok. Bu sayede deniz temiz ve deniz canlıları hayatı çok zengin. Hálá orfoz, lağos gibi büyük balıklar yaşıyor. Bu canlılara birçok sualtı mağarasını da eklemek lazım. Altuğ Mağarası, Çakıl Mağarası, Fakdere Mağarası, Havalı Mağara.
Ama denizaltı ortamı sadece canlılardan ibaret değil. Aynı zamanda çok sayıda mağara ve batık var çevrede. Bu batıklar dalış turizmi için bulunmaz bir nimet. Kaş’ta görülebilecek batıklar arasında Osmanlı batığı, Meis’le Kaş arasında İkinci Dünya Savaşı’nda düşmüş bir İtalyan savaş uçağı da var. Tabii bu batıkları görebilmek için bröveli dalgıç olmak gerekiyor.
3 bin 300 yıl önce batan Uluburun dünyanın bilinen en eski ticaret gemisi... Batık 1982’de Bodrumlu süngerci Mehmet Çakır’ın gördüğü izi Bodrum Sualtı Müzesi’ne bildirmesiyle ortaya çıkmış. Teksas Üniversitesi Sualtı Arkeoloji Enstitüsü’nden George Bass ve Arkeolog Cemal Pulak başkanlığındak ekip 10 yılda bu batığa 23 bin dalış yapılmış.
Bugün batığı görmek mümkün değil ama bu keşfin ardından 360 Derece Deniz Araştırmaları Derneği ile yerel yönetim kurumları Uluburun gemisinin bir benzerini yaparak 2006’da Hidayet Koyu’nda 28 metreye batırdılar. Türk Hava Kurumu’ndan istenen ve Kaş’a getirilen hurda bir uçak da 2005’te Kaş sularında batırıldı. Bütün bu batırmaların amacı hem balık ve sünger yuvası oluşturmak; hem de dalgıçlar için gezilecek ortam sağlamak.
BÜTÜN YIL DERS ALABİLİRSİNİZ
Kaş’taki bütün okullar deneme dalışı yaptırıyor. Tüple 5-7 metre derinliğie usta dalgıç gözetiminde iniyor 15-20 dakika sualtı yaşamını gözlemliyorsunuz (35-55 YTL). Temel eğitim dört gün süren PADI Open Water veya CMAS 1 yıldız dalıcı kursudur. Teorik bilgiler ve dalışlar sonunda 18 m’ye kadar dalabilmenizi sağlayan bröve alırsınız (400-425 YTL). Ardından 2-3 gün süren PADI Advanced Open Water kursu alarak sualtında daha bağımsız hareket edebilirsiniz.
PADI’DEN Mİ ÖĞRENSEM CMAS’TAN MI?
Dünyada yaygın olarak verilen iki dalış eğitimi var. Biri, Dünya Su Altı Konfederasyonu CMAS (Confederation Mondiale des Activites Subaquatiques) tarafından veriliyor. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF), dalış eğitimlerini ve dalış aktivitelerini bu konfederasyondan aldığı talimatlar doğrultusunda yapıyor. Profesyonel Dalış Eğtimenleri Birliği PADI (Professional Association of Diving Instructors) diğer dalış eğitimi ekolü.
CMAS eğitimi daha birinci aşamada sudan baygın insanı kurtarma gibi zorlayıcı ve uzun süreli bir eğitim verirken PADI’nin ilk aşamaları daha çok dalanın suda dengede durması ve temel kurulları öğrenme üzerine. Bu yüzden CMAS eğitmenleri, PADI’yi daha ticari ve hafif buluyor. Kaş’taki dalış okulların çoğu her iki eğitimi de verebiliyor. Ancak Türkiye dışında özellikle PADI çok tanınıyor. Bu yüzden Kaş’a gelen yabancı dalış meraklıları daha çok PADI eğitimini almak istiyor.
DALIŞ MERKEZLERİ REKABETTE
Hakan Nalçacı (Sirena Dalış Merkezi)
Dalış okullarının çabasıyla Kaş’taki dalış turizmi yükselişe geçti. 1996’dan beri dünyanın en büyük dalış fuarlarına katılıyoruz. 2004’te Almanya’nın en büyük dalış dergileri Unterwasser ve Tauchen, Kaş’ı da dünyanın 50 önemli dalış bölgesi arasında lanse etti. Bizim okul olarak hedef kitlemiz Danimarka, Hollanda, Almanya, İsviçre’den geliyor. Bu yıl Ruslar da geldi. Son yıllarda 4-5 okul daha açıldı. Kaş’ta dalış okullarının sahiplerinin kültür düzeyleri de çok yüksektir. Bu yüzden burada asla kötü bir rekabet yaşanmaz.
Murat Draman (Arşipel Dalış Merkezi)
Kaş, Akdeniz’de hem biyoçeşitlilik hem de uzun görüş mesafesiyle dalış için çok güzel bir yer. Kaş’ta dalış turizmi 1980’lerde yükselmiş ancak sonra düşmüş. 5 yıldır yeniden ciddi bir potansiyel olduğunu gördük. Türkiye’deki diğer turistik yerlere çoğunlukla deneme dalışı meraklıları gelir, Kaş’a gelen ciddi dalış meraklıların sayısı fazladır. Denizi ve çevreyi korumak için dalış okulları olarak çok uğraşıyoruz. Örneğin kısa süre önce dinamitle avlanma yapıldığını fark edip müdahale ettim.
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre her şey dahil otellere gelen bir turist yaklaşık 300 dolar harcıyor. Halbuki Kaş’ta butik turizmi tercih eden bir yabancı turistin harcaması 650 doları buluyor. Kaş’ta dalış dersleri veya dalış turlarını da buna ekleyince dalış turizminin ekonomik getirisi ortaya çıkıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaş Yetkilisi Mustafa Aydın, 2007’de dalış yapan kişi sayısının eylül ayına kadar 11 bini bulduğunu, yıl sonuna kadar 13 bine çıkacağını söylüyor. Dalış sayısının ise 70 bine ulaştığını tahmin ediyor.
40 DALIŞ NOKTASI
Kaş’ta dalış için ayrılan 6 bölge ve buralarda 40 dalış noktası var. Bu noktaların çoğunda resmi olarak Kaş haritasına girmese de dalış okullarının verdiği isimler kullanılıyor: Köfte kayaları, Panorama, Feneryolu, Tonoz. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre su altında korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu veya askeri alan ilan edilmiş bazı bölgelerde dalış yasak. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı da su altındaki canlı türlerini korumak için avlanmayla ilgili bazı yasaklar getirmiş. Kısıtlı birkaç bölgede avcılık için dalınabiliyor ama havalı ve 75 cm’den uzun zıpkınla dalış yapılamıyor.
GEMİ BATIĞI DOLU
Bu sevimli kasabanın dalış alanındaki ününün giderek artmasında en önemli neden denizaltı hayatının canlılığı. Kaş’ın nüfusu sadece 8 bin ve çevresinde endüstriyel atık çıkaran tesis yok. Bu sayede deniz temiz ve deniz canlıları hayatı çok zengin. Hálá orfoz, lağos gibi büyük balıklar yaşıyor. Bu canlılara birçok sualtı mağarasını da eklemek lazım. Altuğ Mağarası, Çakıl Mağarası, Fakdere Mağarası, Havalı Mağara.
Ama denizaltı ortamı sadece canlılardan ibaret değil. Aynı zamanda çok sayıda mağara ve batık var çevrede. Bu batıklar dalış turizmi için bulunmaz bir nimet. Kaş’ta görülebilecek batıklar arasında Osmanlı batığı, Meis’le Kaş arasında İkinci Dünya Savaşı’nda düşmüş bir İtalyan savaş uçağı da var. Tabii bu batıkları görebilmek için bröveli dalgıç olmak gerekiyor.
3 bin 300 yıl önce batan Uluburun dünyanın bilinen en eski ticaret gemisi... Batık 1982’de Bodrumlu süngerci Mehmet Çakır’ın gördüğü izi Bodrum Sualtı Müzesi’ne bildirmesiyle ortaya çıkmış. Teksas Üniversitesi Sualtı Arkeoloji Enstitüsü’nden George Bass ve Arkeolog Cemal Pulak başkanlığındak ekip 10 yılda bu batığa 23 bin dalış yapılmış.
Bugün batığı görmek mümkün değil ama bu keşfin ardından 360 Derece Deniz Araştırmaları Derneği ile yerel yönetim kurumları Uluburun gemisinin bir benzerini yaparak 2006’da Hidayet Koyu’nda 28 metreye batırdılar. Türk Hava Kurumu’ndan istenen ve Kaş’a getirilen hurda bir uçak da 2005’te Kaş sularında batırıldı. Bütün bu batırmaların amacı hem balık ve sünger yuvası oluşturmak; hem de dalgıçlar için gezilecek ortam sağlamak.
BÜTÜN YIL DERS ALABİLİRSİNİZ
Kaş’taki bütün okullar deneme dalışı yaptırıyor. Tüple 5-7 metre derinliğie usta dalgıç gözetiminde iniyor 15-20 dakika sualtı yaşamını gözlemliyorsunuz (35-55 YTL). Temel eğitim dört gün süren PADI Open Water veya CMAS 1 yıldız dalıcı kursudur. Teorik bilgiler ve dalışlar sonunda 18 m’ye kadar dalabilmenizi sağlayan bröve alırsınız (400-425 YTL). Ardından 2-3 gün süren PADI Advanced Open Water kursu alarak sualtında daha bağımsız hareket edebilirsiniz.
PADI’DEN Mİ ÖĞRENSEM CMAS’TAN MI?
Dünyada yaygın olarak verilen iki dalış eğitimi var. Biri, Dünya Su Altı Konfederasyonu CMAS (Confederation Mondiale des Activites Subaquatiques) tarafından veriliyor. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF), dalış eğitimlerini ve dalış aktivitelerini bu konfederasyondan aldığı talimatlar doğrultusunda yapıyor. Profesyonel Dalış Eğtimenleri Birliği PADI (Professional Association of Diving Instructors) diğer dalış eğitimi ekolü.
CMAS eğitimi daha birinci aşamada sudan baygın insanı kurtarma gibi zorlayıcı ve uzun süreli bir eğitim verirken PADI’nin ilk aşamaları daha çok dalanın suda dengede durması ve temel kurulları öğrenme üzerine. Bu yüzden CMAS eğitmenleri, PADI’yi daha ticari ve hafif buluyor. Kaş’taki dalış okulların çoğu her iki eğitimi de verebiliyor. Ancak Türkiye dışında özellikle PADI çok tanınıyor. Bu yüzden Kaş’a gelen yabancı dalış meraklıları daha çok PADI eğitimini almak istiyor.
DALIŞ MERKEZLERİ REKABETTE
Hakan Nalçacı (Sirena Dalış Merkezi)
Dalış okullarının çabasıyla Kaş’taki dalış turizmi yükselişe geçti. 1996’dan beri dünyanın en büyük dalış fuarlarına katılıyoruz. 2004’te Almanya’nın en büyük dalış dergileri Unterwasser ve Tauchen, Kaş’ı da dünyanın 50 önemli dalış bölgesi arasında lanse etti. Bizim okul olarak hedef kitlemiz Danimarka, Hollanda, Almanya, İsviçre’den geliyor. Bu yıl Ruslar da geldi. Son yıllarda 4-5 okul daha açıldı. Kaş’ta dalış okullarının sahiplerinin kültür düzeyleri de çok yüksektir. Bu yüzden burada asla kötü bir rekabet yaşanmaz.
Murat Draman (Arşipel Dalış Merkezi)
Kaş, Akdeniz’de hem biyoçeşitlilik hem de uzun görüş mesafesiyle dalış için çok güzel bir yer. Kaş’ta dalış turizmi 1980’lerde yükselmiş ancak sonra düşmüş. 5 yıldır yeniden ciddi bir potansiyel olduğunu gördük. Türkiye’deki diğer turistik yerlere çoğunlukla deneme dalışı meraklıları gelir, Kaş’a gelen ciddi dalış meraklıların sayısı fazladır. Denizi ve çevreyi korumak için dalış okulları olarak çok uğraşıyoruz. Örneğin kısa süre önce dinamitle avlanma yapıldığını fark edip müdahale ettim.