Esra ERDOĞAN
Son Güncelleme:
10 ülke gezdim, herkesin Kaf Dağı’nın farklı yerde olduğunu anladım
Selcen Küçüküstel (26), Beykent Üniversitesi’nde öğretim görevlisi. Üniversite yıllarından beri doğa sporlarıyla uğraşıyor. Dağcılık, yamaç paraşütü yapıyor. Fotoğraf çekmeye meraklı. En büyük tutkusu seyahat. 10 ay önce çalıştığı kurumdan izin alıp uzun bir seyahate çıktı. Amacı masallarda bahsi geçen Kaf Dağı’nın peşine düşmekti.
Yolculukta tanıştığı İspanyol arkadaşı Maria Valencia’yla yola çıktı. Otostop, motosiklet, bisikletle Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Hindistan, Nepal, Tibet, Çin üstünden Moğalistan’a ulaştı. Yolda Kaf Dağı masallarını derledi. Gözlemlerini Atlas Dergisi’nde yazdı. Küçüküstel, “Binlerce kilometre yol gittim, herkesin Kaf Dağı’nın farklı bir yerde olduğunu anladım” diyor.
Daha önce nereleri gezdiniz?
- Küçük yaşlardan beri seyahat ediyorum. Üniversitedeyken Türkiye’nin bütün bölgelerini gezdim. Genellikle otostop yaptım, çadırda kaldım. İlk yalnız yolculuğumu Interrail’le Avrupa’ya yaptım. Sonra İran, Pakistan, Hindistan, Nepal’e bir arkadaşımla seyahat ettim. Ortadoğu’yu da gezdim. Suriye, Ürdün, Filistin, İsrail ve Mısır’a gittim. Kamboçya, Tayland, Laos, Burma da seyahat ettiğim yerler arasında. Bütün bunlardan sonra Kaf Dağı’nı aramaya karar verdim.
Neden Kaf Dağı’nın peşine düştünüz?
- Gezi tutkusu bende hastalık etkisi yarattı. Uzun bir yolculuğa çıkmak hep hayalimdi. Kaf Dağı tüm masallarda hayallere ulaşmanın sembolü. Orada güzel prensesler, bilge krallar vardır. Bir arayışın sembolüdür. Biz de bir arayışın, hayalin peşindeydik. İspanyol arkadaşımla projemize Kaf Dağı’na Yolculuk adını verdik. Bütün efsanelere göre Kaf Dağı’nın Doğu’da olduğunu söylenir; ya Kafkaslar’da ya da Himalayalar’da. Sonuçta Kaf Dağı bir Doğu motifidir. Bu yüzden biz de rotamızı Asya’ya çevirdik. Karayoluyla Gürcistan’a gittik. Sonrasında motorsiklet ve bisikletle yolculuk yaptık. Uçak yolculuğundan kaçındık. Sadece Kazakistan’dan Hindistan’a uçakla geçtik. Gittiğimiz şehirlerde yerel masalları araştırdık. Kaf Dağı masallarına benzer, karakterlerin bir arayış içinde olduğu masalları bulduk. Kitapları araştırdık, üniversitelere başvurduk, ilgili kişilerle görüştük. Kendi Kaf Dağı’nı arayan, yani kendi hayalinin peşindeki sıradan insanları bulmaya çalıştık. Kırgızistan’da yaşayan göçebe bir ailenin hayali nedir, bir Budist tapınağındaki rahip hayattan ne ister, bunları araştırdık.
BİSİKLETLE 2 BİN KİLOMETRE
Kaf Dağı’na Yolculuk projesi kapsamında hangi ülkelere gittiniz?
- Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Hindistan, Nepal, Tibet, Çin ve Moğalistan. Bu yolculuğu başından beri bisikletle yapmak istiyorduk aslında. Ama bisikletlere ancak Hindistan’da geçebildik. Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan’da motor kullandık. Motorumuzu Çin’e gelmeden sattık. Çünkü Çin’e motorlu araç sokmak yasaktı.
Bisiklet yolculuğunuz ne kadar sürdü?
- Bisikletle yaklaşık 2 bin kilometre kat ettik. Aylık bütçemiz yaklaşık 500 dolar civarındaydı. Ama bisikletlere geçtikten sonra 200-300 dolara kadar indi bu rakam.
Zor olmadı mı?
- Bazen oldu ama bir yere bisikletle gitmek yolda olmanın, yolculuğun kendisi anlamına geliyor. Çok az mesafe katedebiliyorsunuz. Otobüste geçtiğiniz yere bakarak ilerlerken, bisikletle o yerin içinden geçiyorsunuz. Böylece insanlarla tanışmaya açık oluyorsunuz. Bundan sonraki yolculuklarımı bisikletle yapmak istiyorum.
Geziniz boyunca konaklayacağınız yerleri nasıl belirlediniz?
- Büyük şehirlerde, internetteki couchsurfing adlı web sitesini kullanıyorduk. Gezginlere evini açanları buluşturan siteden bulduğumuz kişiye önceden mail yazıyorduk, şehre vardığımızda kalacak yerimiz hazır oluyordu. Köylerde ise biraz “Tanrı misafiri” usulü, ailelere bahçelerine çadır kurup kuramayacağımızı soruyorduk. Çünkü ailelerle olmak daha güvenliydi.
Yolculuk boyunca sizi en etkileyen üç coğrafya hangileriydi?
- Dünyanın çatısı olarak anılan Tibet genelde 4 bin metrenin üzerinde kilometrelerce dağların arasında ilerleyen yollarıyla beni en çok etkileyen coğrafya oldu. Aynı şekilde Moğolistan da sonu görünmeyen stepleri ve dağlarıyla çok etkileyici. Son olarak da Gürcistan. Yemyeşil dağları ve yürüyüş rotalarıyla bizi çok etkiledi.
İKİ ÖNEMLİ HAYAT DERSİ
Kaf Dağı’nı bulabildiniz mi?
- Yolculuğumuz boyunca çoğunlukla kapılarını ansızın çaldığımız ve bizi misafir etmeyi kabul eden ailelerde kaldık.
Bu arada birçok insanla tanıştık ve herkesin Kaf Dağı’nın farklı yerde olduğunu gördük. Mesela Gürcistan yıllarca Rusya’nın boyundurluğu altında yaşadığı için oradaki yaşlılar hayatta en önemli şeyin özgürlük olduğunu söyledi. Özbekistan’da Aral Gölü faciasının yaşandığı bölgeye gittik. Halkın en büyük hayali tekrar suya kavuşmaktı. Hindistan’da Kaf Dağı’na inanan, arayan pek çok kişiyle tanıştık.
Bu yolculuk size ne öğretti?
- Çok şey öğretti. Çoğu zaman yıkanma imkanımız olmuyordu. Bazen yiyecek bulamıyorduk. Kaf Dağı’na ulaşmak bazı zorluklardan geçmek anlamına gelir. Biz de bunları yaşadık. Yeri geldi Kazakistan’da eski 10 derecede motosikletimiz bozuldu. Nepal’de bisikletle kilometrelerce uzun yokuşlarla, sıcağın altında pedal çevirdik. Tibet’te dağlarda kaybolduk. Gündelik hayattaki sıradan rahatlıkları kaybettiğimizde hepsinin değerini anladık. Geçtiğimiz coğrafyada birçok kişi temiz su, yiyecek, tuvalet, kıyafetten mahrumdu. Onlarla aynı koşullarda yaşadığımızda herkesin Kaf Dağı’nın farklı olduğunu anladık.
Yaşadığınız en ilginç olay neydi?
- Çin’de otostop çekmeye çalışırken polisler bizi durdurdu. Otobüse neden binmediğimizi sordular. Paramızın az olduğunu söyledik. Otostopun mantığını anlamıyorlardı. Bizi yemeğe davet ettiler, reddedince cebimize zorla para koydular. Kazakistan’da kışın eksi 15-20 derecede motosikletimiz bozuldu, vardığımız köylerde kalacak yer bulamadık, geceyarısı rastgele bir evin kapısını çaldık. Aile bize çok konuksever davrandı. Birkaç gün onlarda kaldık. Maddi durumları pek iyi değildi. Buna karşın çok misafirperverlerdi. Bu yolculukta anladık ki insanların varlıkları azaldıkça misafirperverlikleri artıyor.
Peki sizin gibi bir yolculuğa çıkmak isteyenlere hangi tavsiyelerde bulunursunuz?
- İnsan gerçekten isterse eğer çok düşük bütçelerle gezebilir. Çadırda kalmaktan, kendi yemeğinizi pişirmekten, yeri geldiğinde otostop çekmekten kaçınmazsanız ayda 100 dolar gibi bir bütçeyle çok rahat gezebilirsiniz. Bir kez yola çıktıktan sonra gerisi geliyor. İnsanlar yardım ediyor.
Daha önce nereleri gezdiniz?
- Küçük yaşlardan beri seyahat ediyorum. Üniversitedeyken Türkiye’nin bütün bölgelerini gezdim. Genellikle otostop yaptım, çadırda kaldım. İlk yalnız yolculuğumu Interrail’le Avrupa’ya yaptım. Sonra İran, Pakistan, Hindistan, Nepal’e bir arkadaşımla seyahat ettim. Ortadoğu’yu da gezdim. Suriye, Ürdün, Filistin, İsrail ve Mısır’a gittim. Kamboçya, Tayland, Laos, Burma da seyahat ettiğim yerler arasında. Bütün bunlardan sonra Kaf Dağı’nı aramaya karar verdim.
Neden Kaf Dağı’nın peşine düştünüz?
- Gezi tutkusu bende hastalık etkisi yarattı. Uzun bir yolculuğa çıkmak hep hayalimdi. Kaf Dağı tüm masallarda hayallere ulaşmanın sembolü. Orada güzel prensesler, bilge krallar vardır. Bir arayışın sembolüdür. Biz de bir arayışın, hayalin peşindeydik. İspanyol arkadaşımla projemize Kaf Dağı’na Yolculuk adını verdik. Bütün efsanelere göre Kaf Dağı’nın Doğu’da olduğunu söylenir; ya Kafkaslar’da ya da Himalayalar’da. Sonuçta Kaf Dağı bir Doğu motifidir. Bu yüzden biz de rotamızı Asya’ya çevirdik. Karayoluyla Gürcistan’a gittik. Sonrasında motorsiklet ve bisikletle yolculuk yaptık. Uçak yolculuğundan kaçındık. Sadece Kazakistan’dan Hindistan’a uçakla geçtik. Gittiğimiz şehirlerde yerel masalları araştırdık. Kaf Dağı masallarına benzer, karakterlerin bir arayış içinde olduğu masalları bulduk. Kitapları araştırdık, üniversitelere başvurduk, ilgili kişilerle görüştük. Kendi Kaf Dağı’nı arayan, yani kendi hayalinin peşindeki sıradan insanları bulmaya çalıştık. Kırgızistan’da yaşayan göçebe bir ailenin hayali nedir, bir Budist tapınağındaki rahip hayattan ne ister, bunları araştırdık.
BİSİKLETLE 2 BİN KİLOMETRE
Kaf Dağı’na Yolculuk projesi kapsamında hangi ülkelere gittiniz?
- Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Hindistan, Nepal, Tibet, Çin ve Moğalistan. Bu yolculuğu başından beri bisikletle yapmak istiyorduk aslında. Ama bisikletlere ancak Hindistan’da geçebildik. Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan’da motor kullandık. Motorumuzu Çin’e gelmeden sattık. Çünkü Çin’e motorlu araç sokmak yasaktı.
Bisiklet yolculuğunuz ne kadar sürdü?
- Bisikletle yaklaşık 2 bin kilometre kat ettik. Aylık bütçemiz yaklaşık 500 dolar civarındaydı. Ama bisikletlere geçtikten sonra 200-300 dolara kadar indi bu rakam.
Zor olmadı mı?
- Bazen oldu ama bir yere bisikletle gitmek yolda olmanın, yolculuğun kendisi anlamına geliyor. Çok az mesafe katedebiliyorsunuz. Otobüste geçtiğiniz yere bakarak ilerlerken, bisikletle o yerin içinden geçiyorsunuz. Böylece insanlarla tanışmaya açık oluyorsunuz. Bundan sonraki yolculuklarımı bisikletle yapmak istiyorum.
Geziniz boyunca konaklayacağınız yerleri nasıl belirlediniz?
- Büyük şehirlerde, internetteki couchsurfing adlı web sitesini kullanıyorduk. Gezginlere evini açanları buluşturan siteden bulduğumuz kişiye önceden mail yazıyorduk, şehre vardığımızda kalacak yerimiz hazır oluyordu. Köylerde ise biraz “Tanrı misafiri” usulü, ailelere bahçelerine çadır kurup kuramayacağımızı soruyorduk. Çünkü ailelerle olmak daha güvenliydi.
Yolculuk boyunca sizi en etkileyen üç coğrafya hangileriydi?
- Dünyanın çatısı olarak anılan Tibet genelde 4 bin metrenin üzerinde kilometrelerce dağların arasında ilerleyen yollarıyla beni en çok etkileyen coğrafya oldu. Aynı şekilde Moğolistan da sonu görünmeyen stepleri ve dağlarıyla çok etkileyici. Son olarak da Gürcistan. Yemyeşil dağları ve yürüyüş rotalarıyla bizi çok etkiledi.
İKİ ÖNEMLİ HAYAT DERSİ
Kaf Dağı’nı bulabildiniz mi?
- Yolculuğumuz boyunca çoğunlukla kapılarını ansızın çaldığımız ve bizi misafir etmeyi kabul eden ailelerde kaldık.
Bu arada birçok insanla tanıştık ve herkesin Kaf Dağı’nın farklı yerde olduğunu gördük. Mesela Gürcistan yıllarca Rusya’nın boyundurluğu altında yaşadığı için oradaki yaşlılar hayatta en önemli şeyin özgürlük olduğunu söyledi. Özbekistan’da Aral Gölü faciasının yaşandığı bölgeye gittik. Halkın en büyük hayali tekrar suya kavuşmaktı. Hindistan’da Kaf Dağı’na inanan, arayan pek çok kişiyle tanıştık.
Bu yolculuk size ne öğretti?
- Çok şey öğretti. Çoğu zaman yıkanma imkanımız olmuyordu. Bazen yiyecek bulamıyorduk. Kaf Dağı’na ulaşmak bazı zorluklardan geçmek anlamına gelir. Biz de bunları yaşadık. Yeri geldi Kazakistan’da eski 10 derecede motosikletimiz bozuldu. Nepal’de bisikletle kilometrelerce uzun yokuşlarla, sıcağın altında pedal çevirdik. Tibet’te dağlarda kaybolduk. Gündelik hayattaki sıradan rahatlıkları kaybettiğimizde hepsinin değerini anladık. Geçtiğimiz coğrafyada birçok kişi temiz su, yiyecek, tuvalet, kıyafetten mahrumdu. Onlarla aynı koşullarda yaşadığımızda herkesin Kaf Dağı’nın farklı olduğunu anladık.
Yaşadığınız en ilginç olay neydi?
- Çin’de otostop çekmeye çalışırken polisler bizi durdurdu. Otobüse neden binmediğimizi sordular. Paramızın az olduğunu söyledik. Otostopun mantığını anlamıyorlardı. Bizi yemeğe davet ettiler, reddedince cebimize zorla para koydular. Kazakistan’da kışın eksi 15-20 derecede motosikletimiz bozuldu, vardığımız köylerde kalacak yer bulamadık, geceyarısı rastgele bir evin kapısını çaldık. Aile bize çok konuksever davrandı. Birkaç gün onlarda kaldık. Maddi durumları pek iyi değildi. Buna karşın çok misafirperverlerdi. Bu yolculukta anladık ki insanların varlıkları azaldıkça misafirperverlikleri artıyor.
Peki sizin gibi bir yolculuğa çıkmak isteyenlere hangi tavsiyelerde bulunursunuz?
- İnsan gerçekten isterse eğer çok düşük bütçelerle gezebilir. Çadırda kalmaktan, kendi yemeğinizi pişirmekten, yeri geldiğinde otostop çekmekten kaçınmazsanız ayda 100 dolar gibi bir bütçeyle çok rahat gezebilirsiniz. Bir kez yola çıktıktan sonra gerisi geliyor. İnsanlar yardım ediyor.