Sevgililerden mesajlar

Bugün Sevgililer Günü... Aslında sevgililerin yılda tek bir günü yok elbette, onlar her birlikte oldukları anı, mutlulukla, ışıldayan gözlerle Sevgililer Günü gibi yaşıyorlar.

Yeter ki, mutsuz olmasınlar, aralarına kara bulutlar girmesin. Ama işte, yine de her yılın bu 14 Şubat’ında birbirlerini daha bir özlemle, daha bir önemseyerek kucaklıyorlar. Sevginin ne kadar değerli, yaşamın tek amacı olduğunun bilincine vararak, yüreğinde bir sevgiliye yer vermenin mutluluğunu tadarak kutlayacaklar bu günü. Henüz sevgilisi olmayanlar ise hüzünlenmesinler. Belki bir dost, bir arkadaş, ya da bir yakınları onlara sevgi dolu sıcak elini uzatıp, yanaklarına bir öpücük kondurmak için çalacaktır kapılarını. Sevgililer Günü, elbette önce aşıkların günü. Ama birbirlerine karşı sevgi duyan herkesin günü bir anlamda... Bugün köşemi elbette aşıklara ayırdım. Aşk, sevgi ve özlem mesajlarını birlikte okuyalım, belki de unuttuğumuz sevginin pırıltısını anımsayalım bu satırlardan...

Ne olur bana bir şans daha ver

Aşkım; öncelikle mesajıma şu 3 sözcük ile başlamak istiyorum. Şunu bilmelisin ki: Seni çok seviyorum. Ben hatamı görüyorum fakat biraz da hatayı kendinde aramalısın. Senin üzülmeni hiç istemem. Bana aşk mı para mı deseler tabii ki aşkı tercih ederim. Bir insan ya aşkın peşinden gider ya da hırsın... Hırsın peşinden gidenler aşkı göremezler, gözleri kördür onların. Bu nedenle sevdiklerini kaybederler. Ne olursun, sana yalvarıyorum, bu Sevgililer Günü’nde bize yeni bir şans ver. Ben sana bir türlü kendimi anlatamadım. Hep düşündüm nasıl olmalı diye... Şimdi ise benim yerime sen düşün. Nasıl olmalı? Ben senden hiçbir şey beklemiyorum ki... Sadece yanında olmak bile çok güzeldi. Ben hálá o günleri yaşıyorum. Ama her şeyin yolunda gitmesini istiyorsan pozitif düşüneceksin. Umarım hayatın boyunca hep mutlu olursun. Ya da mutlu oluruz.

RUMUZ: SANA ULAŞILMAZ

Tek umudum köşenizden ona ulaşabilmek

Bu mektubu vatani görevimi yaptığım Samsun’dan yazıyorum; duygular ağır basınca nedense insanın yazası geliyor. Tam 3 yıl önce liseden bir kızı sevmiştim ama ona bir türlü sevgimi söyleyememiştim. İşin kötü tarafı o kızın da beni sevmesi ama benim ona bir türlü karşılık verememiş olmam. Çünkü o zamanlar nişanlıydım, sırf onun için nişanı bozmaya memleketime gitmiştim. Döndüğümde okullar kapanmıştı, her ne yaptımsa onun adresine ulaşamadım. Tek çarem sizin bu mektubu yayınlamanız. Çünkü yazılarınızı okuduğunu biliyorum. Belki ona ulaşırsam bir şeyleri değiştirebilirim. Çok sevdiğim eylül ayında yüreğimden sızan bu sözcükleri ona 03.30 nöbetimden hemen sonra yazmıştım; Adana’nın en güzel kızına:

Sonbahar mevsiminde hüzün dolu yüreğim sensizliği yaşıyor, senin olmayışın ne kötü biliyor musun? Senden bana kalan tek hatıra "Ne kadar safsın" deyip bana gülümseyişindi. Düşündükçe o anı kahroluyorum üzülüyorum. Elimden bir şey gelmiyor sensiz zamana karışmaktan başka. Sensizlik yaşlandırıyor beni... Bak saçılarıma aklar düşmüş. Yüreğim alev alev olmuş sararıp dökülen yapraklarda yalnız ve yalnız seni arıyor. Sensizlik keyfine vardırmıyor tüm güzelliklerin ve mutlu olamıyorum. Çünkü akıp giden bunca mevsime rağmen seni unutamadım. Tek düşüncem, belki bir gün bana gelirsin diye zamana karışıp umutla beklemek...

RUMUZ: ONSUZ OLMUYOR

Ölürsem içimde hep sen olacaksın Kalpsizime...

Serserim; ben seni kendimden bile çok sevdim, bunu sakın unutma. Delikanlım; olur da bir gün sensiz ölürsem, tabutun içinde ben, bedenimin üstünde kefen, benim içimde de sen olacaksın.

RUMUZ: GAMZE


Seni seviyorum çünkü dünyamdaki tek renksin

Sevgili Güzin Abla, gönlünü açan herkese yardım elini uzatmaktan asla yüksünmediğini biliyorum çünkü yıllardır yazılarını okumadan geçmem. Her insanın kendine göre bir derdi bir sevinci bir hüznü bir mutluluğu var ve sen her zaman paylaşırsın bunu. Benim de mutluluğumu paylaşır mısın? 05.11.04 yılı ve günlerden cuma, işte o gün hayatıma anlam kazandıran ve bana aşkı sonsuzluğu ile yaşatan, şu anda nişanlı olduğumuz biricik aşkımı tanıdım. Bu Sevgililer Günü’nde ona olan aşkımı anlatmama yardımcı olursan çok sevinirim.

"Başımı omzuna yaslayıp sabahlara kadar dinleyebileceğim ve gözlerinde aşkı görebileceğim o sımsıcak adam...

Seni seviyorum; çünkü alın yazımın tek okunaklı yerisin.

Seni seviyorum; çünkü yaşama sebebimsin.

Seni seviyorum; çünkü bu siyah beyaz dünyada tek renk sensin.

Seni seviyorum; çünkü bu soğuk günde içimi ısıtan bir esinti gibisin.

Seni seviyorum; çünkü seni sevmekten başka bir şey gelmiyor içimden. O kadar doğal ki bu duygu ruhumun derinliklerinde, sanki doğduğumdan beri var. Sadece ortaya çıkmak için seni bekliyordu.

Seni seviyorum; çünkü sensiz bir yaşamı artık düşünemiyorum. Sensiz bu kuru dünyada yaşamaktansa, ölümün soğuk nefesini öpmeyi, bir daha hiç seni görmemektense, hayata arkamı dönmeyi tercih ederim.

Seni seviyorum çünkü; sen hep benimlesin.

Gözümü kapatmam yeterli seni görebilmem için.

Seni seviyorum; çünkü ölene kadar, yok olana kadar seninle olsam bu herhalde bir ceza gibi gelir, daha çok seninle olamadığım için.

Seni seviyorum; ama bu kadar nedenden sonra bile seni ne kadar sevdiğimi anlatamadım!

Seni seviyorum; çünkü seni sevmek için illa bir nedenimin olması gerekmiyor.

Aşkımızın şerefine... İçinde fırtınalar kopardığın kadın"

RUMUZ: BEBİŞİN
Yazarın Tüm Yazıları