Şenay Düdek

Çok yeni girdi hayatıma. Ben de sizler gibi uzaktan tanırdım onu, yılların gazetecisi olarak.

Haberin Devamı

Kalbinin bu kadar kocaman olduğunu, yaptıklarını duyunca anladım.

Sesini duyup telefonda saatlerce konuşunca o kalbin tahminimden de büyük olduğunu kavradım.

Neler dedi bana, neler...

İnanılmaz inançlı bir kadın. Ne şımarık ne de ukala. İçini Allah sevgisi kaplamış. Onu çok seviyorum.

“Sakın yazma Ayşe kız” dedi.

Ama kusura bakma Şenay’ım deyip çok kısaca yaptıklarından bahsedeceğim.

İzmir Yeşildere 19 Mayıs Mahallesi, 19 Mayıs İlköğretim Okulu’nda 20 öğrenci okuyor. O okula üç sınıflı 100 öğrencinin okuyacağı bir anaokulu yapıyor, baştan aşağıya yeniliyor. Bunu da kitabı “İki Sevda Arasında”nın geliriyle yapıyor.

Ayrıca diğer kitaplarının geliriyle de bugüne kadar Adana ve Konya Sığınma Evleri’ni döşemiş, Alsancak Devlet Hastanesi’nde üç yataklı bir hasta odası, Kitvak Kanserli Çocuklar’ın ailelerinin kalması için yapılan hastanede bir oda ve Menemen Alaiçi Köyü’nde de kendi adına 5 bin kitaplık bir kütüphane yaptırmış.

Helal olsun sana, helal!

Haberin Devamı


Of ya Hıncal Abi

Olmadı işte. Biliyorum ki niyetin asla kötü değil, bundandır benim sana “Hıncal Baba” demem. Zaten baba yarısısın benim için.

Biliyorum bana küssün, çünkü doktora randevu aldın ve ben gidemedim ama daha sonra da ben sana küstüm, hem de çok.

Niye mi? Elin kadını senin gazetende “Üç Ayşe” diye bir yazı yazdı ve benim için “loser” dedi. “Ezik” dedi,“kompleksli, acınılası” dedi.

Ölmüş babam yani senin canın için “babasıyla hesabı bitmemiş” falan filan dedi.

Yani senin çok sevdiğin üç Ayşe’yi mokladı, çünkü yıllarca çabalamasına rağmen üçümüzün tırnağı bile olamadı.

Ertesi gün sen o yazı için; “hafta sonu okuduğum en güzel yazılardandı” diye yazdın. Neyse, onu geçelim.

Defne için “su testisi, su yolunda kırılır” dedin, daha bedeni soğumadan.

Şimdi de Müslüm Gürses’in bedeni soğumadan, kötü niyetli olmasan da Muhterem Nur için “pavyonlara düşmüştü” dedin.

Kadıncağız acı içinde yanarken seni okumaz elbet ama kulağına gider bir yerlerden.

Olmadı be baba. Yani en azından bence olmadı.

Türkiye’nin Müslüm Baba’sının arkasından eşine bu yazı olmadı.

Haberin Devamı


Twitter’daki bazı ünlülerin komik halleri

Yani bence komik, hatta biraz basit.

Ben sahici olmaktan yanayım. Bilen bilir, zaten öyleyim. Başka türlüsünü de öğretsen beceremem.

Bazıları var ki yırtıyorlar kendilerini.

Eh be kardeşim, takipçi kazanmaya değil, dost kazanmaya bak.

Bugün varsın, yarın yoksun.

Bırak da seni sen olduğun için takip etsinler.

Peki, bu bazı ünlüler ne mi yapıyorlar?

Bir kere isminin sonuna “official” ekliyor ki ulaşılmaz gözüksün ama gerçek hesabı olduğu da bilinsin.

Sonra oradan buradan kesyapıştır özlü sözlü sözleri alıp yazıyorlar; sanki bunların hepsi kendi yaşam biçimleri.

Birileri bir şeylerini eleştirince hemen RT. Yani sevenlerine şikâyet ediyorlar ki onları sevenler diğerlerine saldırsın.

Haberin Devamı

Gittikleri her galanın, lokantanın fotoğrafını çekiyorlar.

Yedikleri her yemeğin fotoğrafını koyuyorlar.

Yani bunlar her yere davet ediliyorlar ve asla bizim gibi dolma, karnıyarık falan yemiyorlar.

Kadın olanları namus budalası; sanırsın ellerine değmemiş erkek eli.

Erkek olanları bıkmış kadınların etraflarında pervane olmasından.

Okuyun yazdıklarını.

Bazen görgüsüzlük diz boyu, koyuyor evinin, arabasının fotoğrafını.

Ay daha neler, neler...

Tabii bu tüm ünlüler için geçerli değil.

Bunlar kimler; onlar kendilerini bilirler, birkaçı bende ekli.

Şimdi üstlerine alınır, beni silerler, ben de haftaya yazarım adlarını. Hahahahaa...

Ya işte böyle.

Yazarın Tüm Yazıları