Rusya neden gazın musluğunda ısrarcı?

DÜN akşam saatlerinde Rus gazı Avrupa’ya gitmek üzere Ukrayna topraklarına gelirken, Avrupa kulislerinde, Türkiye’nin adı yine öne çıktı.

Enerji konusu, bu yıl Avrupa gündeminde ilk sıradaki yerini korumaya devam ediyor. Avrupa’nın, Rusya’nın enerji kartını gerektiğinde siyasi bir koz olarak kullanacağını anlaması için 2006’yı, Turuncu Devrim’in çalkantısını yaşayan Ukrayna’ya gazı kestiği yılı beklemesi gerekmişti.

O kış Avrupa yine soğukta kalma tehlikesiyle yüzyüze gelmişti. Bu ikinci deneyim.

Doğal gaz ihtiyacının beşte birini Ukrayna’dan gelen Rus gazı ile karşılayan Avrupa’nın 18 ülkesi bu yıl ikinci şoku yaşadı.

Rusya gazı kesince kara kışta soğukta kaldı.

Neyse ki görüşmeler çok uzamadan sonuç verdi. Avrupa Birliği, Ukrayna ve Rusya’nın göndereceği temsilcilerden oluşacak bir heyet, Ukrayna ve Rusya’da beş ayrı merkezde Ukrayna ve Rusya’nın Avrupa’ya taahhütlerini yerine getirip getirmediğini denetleyecek. Rusya’nın iddia ettiği gibi çalınıyor mu, yoksa Ukrayna’nın söylediği gibi gaz mı kesildi, belirlenecek.

Avrupa önümüzdeki günlerde doğal gazı ihtiyacının belli bölümünü başka bir kaynaktan almak için harekete geçecek. Rusya buna izin verecek mi?

***

PUTİN
22 Aralık 2005 yılında Ulusal Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada "Rusya’nın egemenlik kuracağı tek alanın enerji" olduğunu açıklıyordu.

Rusya bir enerji süper gücü değil, uluslararası gözlemcilerin görüş birliğinde oldukları gibi bir "energokrasi".

İhracatının yüzde 80’ini enerji ürünleri oluşturuyor. Ve bunu uluslararası ilişkilerinde istediği gibi kullanıyor.

2005- 2006 yıllarında Avrupa’ya verdiği doğalgazın 1000 metre kübüne 235 dolar fiyat biçen Rusya, eski Sovyet bloku ülkelerinden kendisine yakın olanlara aynı miktar için 46 ile 54 dolar arası bir fiyat istiyor. Batı yanlısı olarak gördüğü Ukrayna için 220 dolar fiyat biçebiliyor. Ama örneğin dostu Belarus’a ise 46,70 dolardan satmaya devam ediyordu gazını.

Rusya energokrasisi, bu kozdan vazgeçemez. Bunu zaten Avrupa’da gaz dağıtım yollarına ortak olarak da garanti altına almakta. Dağıtım şebekelerinin ve enerji yolarının kontrolü Rusya’yı energokrasi yapan bir diğer araç. İtalyan ENİ, Gaz de France, Penine Naturel Gas Limited gibi Avrupa şirketlerini alması ya da ortak olmak istemesi bu ihtiyacın gereği.

Ayrıca eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröeder ve AB Komisyon başkanlığından sonra İtalya Başbakanlığı yapan Romano Prodi’yi Gazrom’a danışman olarak maaşa bağlaması da, Ukrayna gibi bazı sorunlu ülkeleri aşarak Avrupa’ya Rus gazını taşıyacak olan iki alternatif yol stratejisinin North ve South Stream’in gerçekleşmesi de ne içindi?

***

ŞİMDİ
Türkmenistan ve belki de Kazakistan gazının Hazar Denizi üzerinden Türkiye’ye, oradan da Avrupa’ya ulaşmasını amaçlayan Nabukko Projesi yeniden ciddi biçimde konuşuluyor.

Enerjide tek bir kaynağa bağımlılık, ister istemez siyasi bağımlılık demektir. Bu proje, Türkmenistan, Azerbaycan gibi ülkelerin ekonomik ve siyasi gücünü arttırır. Bu açıdan destekliyorum. Türkiye’nin enerji haritasında daha etkili rol almasını ve Avrupa Birliği ile yakınlaşmasını sağlar, bu açıdan da destekliyorum. Ama Avrupa’nın, Rusya’nın itirazı ve engellemeleri karşısında etkili bir cephe oluşturabileceğine inanmıyorum. Göreceğiz.

Rusya enerji musluğunu elinde tutmaya kararlı, çünkü elindeki tek güç o.
Yazarın Tüm Yazıları