Powerpoint darbe

DARBE girişimi yasadışı bir şey. Ama bizim darbeciler kendilerinden o kadar eminler ki, iddiaya göre darbe planlarının powerpoint sunumlarını bile hazırlamışlar.

Söylenenler henüz iddia ama artık bazı siyasi grupların iteklemesi ve bazı askeri çevrelerin gaza gelmeler sonucu Türkiye’nin, Jandarma Genel Komutanlığı merkezli bir darbe niyeti ile karşı karşıya kaldığı anlaşılıyor.

Hatta tarih bile belirlenmiş. 10 Mart 2004.

Kıbrıs’ta referandumdan bir, Avrupa Birliği ile müzakere kararının alındığı 17 Aralık’tan sekiz ay önce.

***

EVET iddianamede insanın aklını kurcalayan çok soru var. Örneğin, 106’ncı sayfada, örgütün tasarladığı eylemler başlığı altında Yargıtay saldırısından söz ederken parantez içinde "Başsavcının tehdit edilmesine ilişkin yazı bulunup buraya eklenecek" denmesine rağmen o yazının bulunup eklenmediği anlaşılıyor.

Konuyla ilgisiz kişiler hakkında telefon konuşmalarının ve belgelerin de iddianamede yer alması, gizli bir niyet bulunduğu izlenimini uyandırıyor. Konunun özünü gözden kaçırtan tartışmalara yol açıyor.

Ama bütün bunlara rağmen, bir darbenin eşiğinden döndüğümüzü görüyoruz.

Kuvvet komutanlarının kenara çekilmesi ve Genelkurmay Başkanı Özkök’ün karşı çıkması sayesinde işler daha fazla karışmamış. Ya yaşanan gerginlikler, suikastlar diyeceksiniz. Haklısınız.

***

İDDİANAMEDE baka mecralardan geldiği anlaşılan raporlar da dikkat çekiyor. Mesela, "Başarılamayan bir darbe planı ve bugüne yansımaları" başlıklı ve bir makama hitap eden belge.

Ama işin ilginç yanı bu belgenin, darbe planlamasının bir numaralı ismi görünümündeki Org. Eruygur’un genel başkanlığını yaptığı Atatürkçü Düşünce Derneği’nde ele geçmiş olması.

"Darbe planları ile ilgili hazırlanan powerpoint sunumların, GİZLİLİĞİN korunabilmesi için kodlanarak hazırlandığı, ancak dikkatli bir inceleme sonucu bu kodların %95’in çözüldüğü"
söyleniyor raporda. Bunu yazanlar, darbecileri izleyenler.

"Darbeci ekip dağıtılsa bile hareketi sürdürecek İDHARIN yapılması öngörülmüştür" deniyor ve dağıtılan darbeci ekibin yerini hem ordu içinde hem sivil kesimde başka kadroların alabileceği yorumunu yapıp 28 Şubat benzeri postmodern darbe riskinin devam ettiğine dikkat çekiyor.

***

AYNI RAPORDA
bir de Doğan medya meselesi var. Daha üstte Doğan medyanın "başlangıçta hükümet destekçisi olmasına rağmen sonradan tamamen hükümet karşıtı bir çizgi benimsemesi"nden söz edilirken, önümüzdeki günlerin meselesi olarak "Doğan medya grubu tekrar sağduyulu bir çizgiye çekilmeye ikna edilmeli ve maceraya girmesi önlenmelidir" uyarısı yapılıyor.

Sağduyulu, yani hükümet yanlısı. Aykırı haber ve yorumlar maceracılık olarak niteleniyor besbelli.

Raporun sonundaki nasihatler de önemli. "Türkiye’yi geriye götürecek ve 28 Şubat’tan daha vahim sonuçlar doğuracak bu tür girişimlerle, her ne pahasına olursa olsun acımasızca mücadele edilmelidir. Şurası unutulmamalıdır ki, darbe girişimini yapmaya yeltenecekler hem TSK içerisinde hem de siviller arasındaki azınlıkta olan bir grubu temsil etmektedir. Gerek askeri gerekse sivil kesimde zihinlerde büyük değişim meydana gelmiş ve süreç devam etmektedir. Cesaretle tavır konduğu takdirde başarılı olmaları mümkün değildir. Millet artık gerçekleri görmektedir. Maskeler düşmüştür."

Darbe girişimini ortaya çıkartırken, bu talimatların da nereden geldiği anlaşılmalıdır. Bunu istemek Ayışıkçılara karşı mücadeleyi sulandırmak değildir. Bir "powerpoint" plana karşı çıkarken bir diğer "powerpoint"in hedefi olmama çabasıdır.
Yazarın Tüm Yazıları