PKK Amerika’nın önceliği değil

TAM üstüne, en sıcak günlerden birinde Türkiye’ye geliyor ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton. Teröre on üç şehit verilen bir günde. Ona terörle ilgili başka bir şey anlatmaya gerek yok.

Haberin Devamı

Siz öyle sanıyorsunuz.
Tersini düşünelim. Örneğin, Amerika’da şu ya da bu kaynaklı terör eyleminde bir günde on üç kişi ölse ve aynı gün Başbakan Erdoğan Amerika’ya gitmiş olsa, ne olur? Herhalde resmi konuşmaların ağırlık noktasını terör ve terörü lanetleyen açıklamalar oluşturur. O gün bütün Amerika ayaktadır.
Ya Hillary’nin ziyaretinde?
Konu elbette açılıyor, Hillary elbette üzüntülerini aktararak, “PKK’nın Amerikalıların terörist listesinde olduğunu” bir kez daha vurguluyor. Başka ne olacaktı?
Ancak...

ANAHTAR LİBYA VE SURİYE

Hillary’nin hükümetle ve muhalefetle görüşmelerinde, Türkiye’deki başka temaslarında ortaya çıkan gerçek çok başka.
Amerika’nın önceliği Libya ve Suriye. Türkiye ile ilişkilerine daha çok bu açıdan yaklaşıyor. Türkiye’ye bakışında PKK, terör, Kürt Sorunu daha geriden geliyor.
Gerek Amerika’nın, gerekse Türkiye’nin Libya ve Suriye politikaları çakışıyor. Arada hiç fark yok. Geride kalan zamanda, Libya ve Suriye’ye uygulanacak politika muhtemelen birlikte belirleniyor.
Libya’da Kaddafi’nin bir an önce düşmesi, Suriye’de Beşşar Esad’ın reformları bir an önce gerçekleştirmesi, Ankara ile Washington’un ortak dileği.
Onun içindir ki, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Bingazi’ye giderek, Kaddafi muhaliflerine destek çıkması, Amerika’nın çok hoşuna gidiyor.
Benzer biçimde, Suriye’yi kızdıracak ölçüde bile olsa, Ankara’nın Şam’a reform diye bastırması Amerika’da alkışlarla karşılanıyor.

AKP’YE ÖVGÜ

Haberin Devamı

Libya ve Suriye’ye ortak bakış nedeniyle, AKP iktidarı ile Obama Yönetimi arasında su sızmıyor. Bunun devamı olmak üzere:
Hillary, AKP iktidarından övgüyle söz ediyor, AKP iktidarına verdiği desteği her fırsatta dile getiriyor.
Bütün bu Libya ve Suriye muhabbeti arasında PKK, terör, Kürt Sorunu nerede? Amerika açısından daha geride.
“PKK terörüne karşı daha enerjik davransanız…” diye başlayan cümleye, Hillary klasik yanıtını veriyor, “teröre karşı ortak mücadelemiz sürüyor”. Nasıl sürüyorsa.
Amerika’nın gözünde PKK’dan çok, Kuzey Irak’taki gelişmeler daha önemli. Hele de, Barzani’nin birkaç gün önceki açıklaması.
Barzani ne diyor?  “Irak, İran, Suriye ve Türkiye’deki Kürtler kendi bölgelerinde kendilerini kanıtlasın, daha sonra hep birlikte Kürdistan’ı kuralım” diyor. Daha açık ne söylesin? Amerika için bu söylem önemli.
Bütün bunlardan çıkan bir ders var. Yok basın özgürlüğü kısıtlamaları, yok yargı bağımsızlığı engelleri filan, bunların hepsi laf. Amerika pek çok açıdan AKP’nin yanında, PKK da o kadar derdi değil.

Haberin Devamı

Cemil Çiçek’e yeni görev

Cemil Çiçek iyi ki, Meclis Başkanı seçiliyor. Her sorunun çözümü için, akla şimdi öncelikle Cemil Çiçek geliyor. Yemin krizi ardından yeni örnek var:
Kürt Sorunu.
Hükümette olduğu sekiz yılı aşkın süre içinde, Kürt Sorunu ile en çok haşır neşir olanların başında Cemil Çiçek var. Bakan ve Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptığı sırada devletin resmi kurumları ile olağan temas sonucu, en kozmik bilgilere sahip olan bir kaç kişiden biri Cemil Çiçek. Ayrıca, çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla defalarca bir araya gelerek,  bu konuda kafa yoranlardan biri yine Çiçek. Üstelik, BDP ile halen en kolay diyalog kurabilen kişi yine o.
Çiçek, görevli kılacağı bir ekiple birlikte, sorunu kısa, orta ve uzun vadede çözüme ulaştırabilecek seçenekler hazırlayabilecek bilgi ve beceriye sahip.
Partiler üstü konumu, Meclis Başkanlığı, Çiçek’in büyük kozu.

Haberin Devamı

Kürtler daha duyarlı olamaz mı

AÇIKHAVA Tiyatrosu’ndaki konserinde Kürtçe şarkı söylediği için, Aynur yuhalanıyor, her türlü protestoya maruz kalıyor.
Neyse ki, bizim medya protesto karşısında dik durmayı başarıyor, protestoculara ağır eleştirilerle yükleniyor. Sonuna kadar doğru.
Buna karşılık, şeytanın avukatlığını üstlensek, aklımıza şu sorular gelmez mi:
Diyarbakır’da on üç askerimizin toprağa düştüğünün ertesinde, Aynur toplumdaki duyarlığı dikkate alarak, Kürtçe şarkı söylemese olmaz mı?
Bu sorudan daha vahim olanı, BDP’nin siyasi tavrı. Şunu vurgulamak isterim, Kürt Sorununun çözümü için, tüylerimizi diken diken edebilecek her türlü çözümün sonuna kadar tartışılması gerektiğine inanıyorum. Bununla birlikte:
On üç askerin şehit edildiği haberi geldiği anda, Diyarbakır’da BDP demokratik özerklik ilan ediyor. Türkiye’de duyarlığın taştığı bir anda demokratik özerklik ilanının anlamı ne? Ertelenemez mi?
Kürt politikacılar bu kadar mı katı? Politikadan bu kadar mı anlıyorlar? Politik manevra yetenekleri bu kadar kısır mı?

Yazarın Tüm Yazıları