Otel odasında ölü bulundu

Elinde bavullar resepsiyondasın, gerekli işlemleri yapıp oda anahtarını alıp odana çıkıyorsun.

Haberin Devamı

O odaya, o otele neden geldin bir tek sen biliyorsun.

Bedenen, ruhen, sağlığın çok yerinde, iki-üç gün kafa dağıtmaya mı geldin, yoksa bir iş görüşmesi için mi bu kadar yolu kat ettin?

Ya da akla gelen bir diğer olasılık... Her şeyden kaçmak, kimseler olmadan biraz kafanı dağıtmak mı istedin?

Aslında belki de hepsinden biraz geçti içinden.

Hem işini yapacaksın, hem otelin, biraz da yalnız kalmanın tadına varacaksın.

Ama her ne olursa olsun sen mutsuzsun.

İş yemeğinden dönüyorsun, bin adamın ağız kokusunu çekmişsin, üç kelam laf anlatmak için, otel odanın camından dışarıyı seyrediyorsun, masmavi havuzu görüyorsun, aklın kayıyor düşüncelere... Yine aramadı seni, sevdiğin, yıllarını verdiğin...

Bıkkınlık binmiş üstüne, şansına küfürler sayıyorsun, üç kuruşluk insanları adam yerine koyduğuna yanıyorsun.

Mini barı açıp viskiyi çıkarıyorsun, önce buzlu bardağa sonra midene boşaltıyorsun.

Sonra ikinci...

Bakıyorsun viski bitti, şarabı açıyorsun, hafiften keyfin yerine gelir gibi oluyor.

“Aman ya koymuşum her şeye” diyorsun, elin radyoya gidiyor, müzik sana iyi geliyor.

O sırada çalan telefonlara bakmıyorsun, yalnız kalmak, kafa dinlemek tek amacın.

Bir an ne oluyorsa oluyor, tekrar keyifsizlik geri geliyor.

Mini bar boşalmış ama sen hâlâ dopdolusun.

Olsun ilaçların var, neme lazım gözün kararırsa diye yanına aldığın.

“Bir tane içip uyuyayım” diyorsun ama belki bilerek belki de bilmeyerek avucuna dökülen kadarını yutuyorsun.

Sonrası yok...

Sabah bazıları için bir habersin, “Otel odasında ölü bulundu”, sevdiklerin için ise gözyaşı.

“Yatağında ölü bulundu.”

Gittiğinle kalıyorsun ve de arkandan konuşulan sözlerle; “acaba ölüm nedeni ne?”

Haberin Devamı

Normal insan değil bunlar

Gerçekten değiller, düpedüz anormaller, hatta hastalar, hatta kaçıklar!

Çünkü onlar gerçek sanatçılar.

Gerçekten üretebilenler.

Ben iki tanesiyle dip dibe yaşadım bir hayatı, ruhlarının an be an ne kadar değişebildiğine şahit oldum defalarca.

Geçen gece de iki tanesiyle beraberdim, son zamanlarda geçirdiğim en güzel gecelerdendi.

Biri yılların sesi canım arkadaşım Yeliz. Diğeri deli mi deli, özel adam Soner Olgun.

Soner gece on ikide çıkıyor Patika’da sabah altıya kadar hiç ara vermeden her telden çalıp söylüyor adam gerçek bir virtüöz.

Yeliz de çıkınca sahneye ikisi başlayınca düetlere bütün salon inim inim inledi iki gerçek sanatçıyı, iki deliyi bir arada seyretmenin keyfi tarifsizdi.

Patika’ya kesin gidin.

Haberin Devamı

Kızım için

Dün bir arkadaşım, “Kendini neden sürekli frenliyorsun, hep ölçülü, dikkatlisin” dedi.

Cevap basit; “Kızım için.”

“Nasıl yani?”

“Bak şimdi; her gün vitamin alıyorum; artık hasta olmayayım diye.

Check up yaptırıyorum, artık hastalık ağırlaşmadan bileyim diye.

Sigarayı azalttım, akciğerlerim sağlam kalsın diye.

Bazen canım iki şişe şarap içmek istiyor ama ben iki bardakla idare ediyorum, karaciğerime dostça davranayım diye.

Uykuma dikkat ediyorum, suratıma, vücuduma hep bakıyorum; güzel, genç görüneyim diye.

Daha çok var sayayım mı?”

“Sayma da kızınla ne alakası var bunların?”

“Kızım için, onun hep yanında olabilmek için daha uzun yaşamak zorundayım, bilmem anlatabildim mi şekerim?

Çünkü o benim sevgilim.”

Yazarın Tüm Yazıları