Obama’nın İstanbul-Kahire farkı

ABD Başkanı Obama’nın Türkiye ziyareti sırasında yaptığı konuşma ile dün Kahire’den seslenişi arasında da fark vardı.

Tıpkı tepkilerdeki farklılık gibi.

Ankara’da, Obama’nın konuşması zaman zaman alkışlarla kesilirken, Kahire’de salondan "Bravo" sesleri, zaman zaman da haykırışlar duyuluyordu. Daha heyecanlı, daha rahat bir izleyiciye konuştu Obama.

Ankara’da, Obama nabza göre şerbet verdiğinde yükselen alkışlar, Kahire’de demokrasi, kadın hakları gibi hakim sınıflar açısından dikenli konularda da duyuluyordu.

ABD Başkanı, Kahire’den İslam dünyasına neredeyse bir din adamı yaklaşımı ile seslendi. Mesajlarını, sadece Kuran-ı Kerim’den referanslarla değil bütün dinlere atıflarda bulunarak güçlendirmeye gayret etti. Bütün dinlerin temelinin barış olduğunu söylemesi, "Hepimiz İbrahim’in çocuklarıyız" demesi ve Kudüs’ün Hz.Musa, Hz.İsa ve Hz.Muhammed’in dua ettikleri kutsal bir yer olduğunu anımsatması gibi.

Obama, Kahire’den İslam dünyasına seslendi, oysa Ankara’da Büyüm Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada hedef kitlesi Türkiye kamuoyu idi.

***

KAHİRE’
de Obama’nın kaygısı, İslam dünyasındaki Amerikan karşıtlığını aşağı çekmek, önyargıları aşmak, yanlış anlamaları düzeltmekti.

Obama’nın İslam dünyasına mesajını Mısır’dan vermesi Mısır’ın Ortadoğu’nun bölgesel güç rolünün tesliminin yanı sıra, İslam dünyasında da ona ayrı bir önem atfetmek anlamına geliyordu.

Türkiye’deki konuşmasında ise iki ülke arasındaki ittifakın, bölge istikrarı açısından önemi üzerinde durmuş, bu ittifakın bölge barışı için önemli olduğu mesajını dünyaya vermişti.

Sokaklarında Amerikan karşıtlığı dolaşan bir coğrafyada "Selamünaleyküm" diye başladığı konuşmasında Obama ülkesinin "Müslüman" yüzünü öne çıkarttı. ABD’deki büyük ve etkili Müsülman nüfustan söz etti. "Benim ülkemde Müslüman kadınların örtünmesine karışmayız" dedi. Ama İslamiyet adına "şiddet"e başvuranlara tolerans göstermeyeceklerini açıkça ortaya koydu.

Afganistan’dan, Irak’a, Pakistan’dan Filistin İsrail sorununa, İran’a "anlayışlı" yaklaşıma kadar her konuda adil, şeffaf ve dürüst bir izlenim vermek istedi.

Demokrasi konusunda ise çok dikkatliydi. "Hiçbir ülkenin bir diğerine model dayatma hakkının olmadığını" en başında söyledi.

***

TÜRKİYE’deki konuşmasında ise Obama demokrasi meselesinin altını çizdi. Ermenistan açılımı, Kürt sorunu, azınlıklar gibi konularda çözüm adımları atacak olan Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğini dünya barışına hizmet olarak niteledi. Beklentilerin aksine Obama Türkiye’yi Müslüman dünyaya örnek göstermedi. Türkiye gibi olun demedi.

ABD’nin Türkiye ile işbirliği yapabildiğini örnek gösterdi.

Müslüman çoğunluğa sahip Türkiye ile nasıl dost olabiliyorsa, ABD’nin tüm İslam dünyası ile de müttefik olabileceği mesajıydı Ankara’dan verilen. Kahire’den yaptığı konuşma ile ABD Başkanı İslam dünyasına doğrudan, kendi sesiyle açılım yaptı.
Yazarın Tüm Yazıları